Tüzmen'den gümrük savunması

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 27 Kasım 2006 13:32, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

TÜZMEN'DEN, GÜMRÜK SAVUNMASI/ SAYGI ÖZTÜRK

Gümrük üst düzey bürokratları ?kaçakçılara yardım etmek?, ?rüşvet almak? gibi ağır suçlamalarla karşı karşıya. İşin ilginç yönü, aynı konuda aynı kuruluşların verdiği tahlil sonuçlarını hem suçlayanlar, hem de suçlananlar kullanıyor. Kiminle konuşursanız aynı raporu çıkarıp ?hayır öyle değil, böyle. İşte tahlil sonuçları? diyor. Birileri ?boya maddesi diye sokulmak istenen aslında benzin? iddiasında bulunurken, malı getirenler, onlara yardım ettiği öne sürülenler ?işte rapor, bu benzin değil boya hammaddesi? karşılığını veriyor.

CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, sahte isim ve adresle ihbarda bulunan Aziz Eren'in, mektubuna dayanarak, malına el konulan iş adamının 1 milyon 600 bin dolar rüşvet verdiğini gündeme getirdi. Mal sahibi, GÖZCÜ'ye ?Ben 840 bin dolarlık mal için niçin 1 milyon 600 bin dolar rüşvet vereyim? diye ortaya çıkıyor.

İşte bunu hatırlattığımız bazı görevliler ise ?firmanın getirdiği söz konusu malın gerçek değeri 10 milyon dolar. Akaryakıt olan bu malın vergilendirilmesi halinde toplam 30 milyon dolar ödemesi gerekiyor. Dolayısıyla, mal sahibinin öne sürdüğü gibi malın gerçek değeri 840 milyon dolar değil, 30 milyon dolardır. Bununla ilgili soruşturma da halen devam ediyor? iddiasında bulunuyor. Yani izler, iddialar birbirine karışmış, neyin ne kadar doğru olduğunun anlaşılması da daha da zorlaşmış durumda.

MÜFETTİŞLER BU KADAR SAHİPSİZ Mİ?

Teftiş Kurulu Başkanı Erdener Demirağ, kendisine sunulan ve Gümrük üst düzey yöneticilerinin suçlandığı müfettiş raporunu işleme koyduğu için başına gelmedik kalmadı. Önce disiplin cezalarına çarptırıldı, ardından da görevinden alınıp müşavirliğe verildi. Bürokratların karıştığı bazı olayları ortaya koyan Gümrük Başmüfettişi Mehmet Eryılmaz, kendi açısından gerçekleri yazdığı için cezalandırıldı. Birden çok makama giden, Cumhuriyet Savcılığı'nda da bulunan soruşturma raporunun basına yansımasının sorumlusu olarak gösterildi. Ardından basıldı ceza. Devletin memuru bu kadar korumasız olmamalı?

Bu olaylar yaşandıktan sonra hangi Teftiş Kurulu Başkanı, bürokratlarla ilgili bir işlem yapabilir, hangi müfettiş o kişilerle ilgili somut belgeler olsa bile bunları raporlarına dökebilir. Kuşkusuz bunu yapacak Teftiş Kurulu Başkanı da, müfettiş de çok. Ama acaba bu durumda olanı kim göreve getirir?Eğer, müfettişlerin yaptığında bir yasadışılık varsa tabii ki en ağır bir biçimde hesabı sorulmalı. Ama sadece görevini yaptığı için haklarında soruşturmalar açılıyor, sudan gerekçeler gösterilip disiplin cezaları veriliyor, soruşturmalar açtırılıyorsa vay ülkemizin haline?

Müfettişlerin başına onca olay gelirken, Devlet Denetim Elemanları Derneği Başkanı Atılay Ergüven nerede? Gümrük Müfettişleri Derneği, iki satırlık bildiri yayımlamakla görevini yerine getirmiş mi oluyor? Diğer müfettiş dernekleri niçin bu kadar sessiz?

DAVA DOSYASI YARGITAY'DA BİRLEŞECEK

Gümrük Müsteşar Vekili Mehmet Şahin'le, getirdiği mala el konulan, ihbar mektubunda rüşvet vermekle suçlanan genç iş adamı Mustafa Bakiler'le de konuştum. Onların açıklamaları ve iddialarına da başka bir yazımda yer vereceğim.

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Gebze gümrüğünde ortaya çıkarılan ve başından beri her aşamasını duyurmaya çalıştığımız konuda soru önergesi vermiş, önergesinde şu değerlendirmeyi yapmıştı:

?İsimlerini verdiğimim bürokratlarla ilgili ortada ciddi ve somut iddialar söz konusudur. Bakan, Müsteşar Vekili; bu ilişkilerin adli sürece intikal etmemesi için ellerinden gelen gayreti gösterdikleri gibi, bu ilişkileri yasal sorumlulukları ve görevleri gereği ortaya çıkaran kamu görevlilerinin de görev yerleri ve konumlarını değiştirmişlerdir. Kamu yönetimi ve devlet ciddiyeti adına utanç verici ve düşündürücü bir hal söz konusudur.?

Eğer bir engelleme çabası varsa, bunu Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok boşa çıkardı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Ok'un, Danıştay'a yaptığı ?yargılanmama? yetkisinin kaldırılması yani müsteşarın yargılanmasına karar verilmesi halinde ?alt üste tabii olacağından? kamuoyuna yeterince yansımayan Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı'nda bulunan dosya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tümüyle iddianame haline dönüştürülerek yargılama Yargıtay'da yapılacak.

Başsavcı Ok'un incelemeleri arasında, bu köşede defalarca gündeme getirdiğimiz ?TIR Karnesi? olayı ile ilgili olarak Müsteşar Vekili Mehmet Şahin'in yaptığı yazışmaların da bulunduğunu öğreniyoruz.

TÜZMEN: GÜMRÜKLER SAHİPSİZ DEĞİL

Milletvekili Atilla Kart'ın soru önergesini cevaplandıran Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ?mahkeme kararları kesinleşmeden, hukuki delilden yoksun ve sadece gazete haberlerine dayanılarak bir kurumun ?yolsuzlukların kurumsallaştığı bir yapı? olarak nitelendirilmesinin ağır itham olduğunu belirtiyor ve şunları söylüyor:

?Her ne kadar Gümrüklerde bir kısım makamlar vekaleten yürütülüyor olsa da, vekilin asilde aranan şartları taşıması zorunludur. Vekil, asilin sahip olduğu bütün yetki ve sorumluluğa aynen sahip olduğundan, vekaleten yönetimin, kurumun sahipsiz olduğunun delili gibi gösterilmesinin gerçekle bağdaşır tarafı bulunmamaktadır.?

?TAKİBATI GEREKTİRMEYEN KONULAR?

Müsteşar Vekili Mehmet Yılmaz hakkında soruşturma onayı vermeyen Bakan Tüzmen, bunun gerekçesini şöyle açıklıyor:

?Bizzat yaptığım ön inceleme neticesinde, Gümrük Müsteşar Vekili Mehmet Şahin'in, Teftiş Kurulu raporlarına konu edilen eylem ya da söylemlerinin hukuk karşısında suç teşkil eden veya delil olarak nitelendirilebilecek türden olmadığı, bir başka ifadeyle iddia edilen hususların yasalar karşısında takibatı gerektirebilecek nitelikte olmadığı ve bu itibarla da adli ya da idari takibata konu edilmesinin gerek olmadığı sonucuna vardım.?

Bakanın ?soruşturma izni? vermemesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, müsteşar vekili ile ilgili suçlamaların yer aldığı soruşturma dosyasını resmen istedi. Müsteşarlık, dosyayı Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Yakında bu konu gündemde yerini alacak gibi gözüküyor.

Yani, o bunu, şu şunu söyledi yavaş yavaş geride kalacak ve söz yargının olacak?Haklarında önemli iddialarda bulunulan Gümrük üst düzey görevlileriyle ilgili başlatılan işlemlerin bir an önce sonuçlanmasını diliyoruz. Çünkü, bu ağır iddialara konu olan insanların da eşi, çocukları, çevresi olduğunu unutmamak gerekiyor. Haksız bir biçimde görevden alındığına inandığım Teftiş kurulu Başkanının, soruşturmayı yürüten müfettişin de sığındığı, güvendiği yine yüce devletimizin organlarıdır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber