Sosyal Güvenlik Yasası'nda değişiklik sinyali

Kaynak : Radikal
Haber Giriş : 04 Aralık 2006 08:48, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Kamuoyunda Sosyal Güvenlik Reformu Yasası olarak bilinen 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun bazı maddelerinin Anayasa'ya aykırılık iddiasıyla ilgili olarak bugün Anayasa Mahkemesi'nde bir ön toplantı yapılacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu ve bakanlık bürokratları da, yarın Anayasa Mahkemesi'nde yasayla ilgili teknik bilgi verecek.

Cumhurbaşkanı Sezer ve ana muhalefet partisi CHP, 16 Haziran 2006 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 5510 sayılı yasanın bazı maddelerinin Anayasa'ya aykırılığı iddiasıyla ayrı ayrı Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu. Yüksek Mahkeme, her iki başvuruyu inceleyerek 23 madde üzerinde görüşmeye karar verdi. Anayasa Mahkemesi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Başesgioğlu'nu dinledikten sonra birkaç gün ara verip aykırılık iddialarını esastan incelemeye başlayacak.

Sezer'in iptal gerekçeleri

Cumhurbaşkanı Sezer, emeklilik yaşının 65'e yükseltilmesi, prim ödeme süresinin 9 bin güne çıkarılması, aylık bağlama oranlarının düşürülmesi, önceki ve sonraki emekliler arasında gelir farkı yaratılması gibi nedenleri gerekçe göstererek yasanın 14 maddesinin iptal edilmesi istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu. CHP de, AB ülkelerinde olmayan bir biçimde işçilerin prim ödeme süresinin 9 bin güne yükseltilmesi, emeklilerin çalışması durumunda sosyal güvenlik destek priminin yüksek bir düzeye çıkarılması, Bağ-Kur emeklilerinin borçlu olması durumunda sağlık hakkından yoksun bırakılması gibi birçok madde üzerinde Anayasa'ya aykırılık iddiasında bulunmuştu.

Yasanın ertelenmesi talebi

1 Ocak 2007 tarihinde yürürlüğe girecek olan kanunun önemli maddelerinin iptali halinde yasa işlevsiz bir hale gelebilir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, sosyal tarafların makul önerileri üzerinde değişiklik yapılabileceğini, ancak yasanın 'iskeletinden vazgeçilemeyeceğini' ifade etti.

Türk-İş ise, yasanın Anayasa'ya aykırı maddelerinin iptal edilmesi durumunda tüm tarafların mutabakatıyla yeni bir yasanın hazırlanması gerektiğini savunuyor. TİSK de, sosyal tarafların katılımıyla yasanın Ekonomik ve Sosyal Konsey'de yeniden görüşülüp değerlendirilmesi önerisini getiriyor. Her iki kuruluş da, yılbaşında yürürlüğe girecek yasanın uygulamasının ertelenmesinden yana.

Öte yandan SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur'u Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) adıyla tek çatı altında birleştiren kurum, işçi ve işveren örgütlerinin eleştirisine neden oldu. Türk-İş, SGK'nın özerklikten yoksun bir kuruluş olduğunu belirterek bu sorunun çözümü için prim ödeyen kesimlerin yönetimde ağırlıklı olması gerektiğini savundu. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) da, SGK'nın Çalışma Bakanlığı'nın vesayeti altında bir kuruluş olduğuna dikkat çekti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu ise, SGK'nın Yönetim Kurulu'nun 10 kişiden meydana geldiğini söyledi. Başesgioğlu bunun beşinin kamudan, beşinin de sosyal taraflardan oluştuğunu belirterek "Kamunun bu kadar cesaretle sivil topluma teslim edildiği başka bir konu yoktur" diye konuştu.

Yönetimde hükümet ağırlıklı

Sosyal Güvenlik Kurumu'nun karar organı olan Yönetim Kurulu'nda beş kişi hükümet tarafından görevlendiriliyor, diğer 5 kişi ise işçi, işveren, kamu görevlileri, kendi hesabına çalışanlar ve emeklilerin temsilcilerinden oluşuyor. Yönetim Kurulu'nda karar alınırken oyların eşitliği halinde başkanın oyu çift sayılıyor. Yönetim Kurulu Başkanı, hükümet tarafından atanıyor. Bu durumda oyların eşitliği halinde hükümet kesimi çoğunluğa sahip oluyor.

'Makul değişikliğe evet'

Çalışma Bakanı Murat Başesgioğlu:

Yasada sosyal taraflarla anlaşamadığımız, onların rezerv koyduğu birçok madde var. Genel sistem içersinde gözden kaçırdığımız makul bir öneri

varsa bundan her zaman vazgeçebiliriz. Ancak sistemin ana parametreleri vardır. Üzerinde oturduğu bir iskelet vardır. Eğer bunlardan vazgeçerseniz bugüne kadar geldiğimiz süreci boşuna yaşamış oluruz. Toplumu, parlamentoyu boşuna oyalamış oluruz.

'Yeni bir yasa gerekli'

Türk-İş Başkanı Salih Kılıç:

5510 sayılı yasa, Anayasa'ya aykırı düzenlemeleri nedeniyle iptal edilirse tüm kesimlerin mutabakatı ile ülkemizin şartlarına uygun çağdaş bir sosyal güvenlik sisteminin hayata geçirilmesi ve buna uygun özerk bir kurumun oluşturulması gerekmektedir. Aksi takdirde kaybedilen haklarımız için mücadeleye devam edeceğiz. Yeniden yapılacak böyle bir düzenlemede bu kurumu prim ödeyenlerin yönetimine vererek demokratik ve özerk bir yapının oluşturulması gerektiğini savunuyoruz. 5510 sayılı yasada yer alan emeklilik ve sağlık alanındaki hak kayıplarımızı giderecek bir yasal düzenleme yapılmalıdır.

'Önce ESK'dan geçsin'

TİSK Başkanı Tuğrul Kutadgobilik:

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası, sosyal tarafların görüş ve önerileri doğrultusunda yeniden değerlendirilmelidir. Bu konu, Ekonomik ve Sosyal Konsey'de (ESK) görüşülüp yeniden hayata geçirilmelidir. Yasanın uygulanmasının ertelenerek Sosyal Güvenlik Kurumu'nun da özerk bir yapıya kavuşturulması sağlanmalıdır. SGK, özerk bir yapı olarak siyasal müdahalelerden, siyasi popülizmden arındırılmalıdır. Bu kurumun finansal yapısı sadece kamu temsilcilerine bırakılamaz, sosyal taraflar etkin bir şekilde yer almalıdır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber