'Terör, nihayetinde kirli bir oyundur, bir labirenttir'

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İstanbul Vezneciler'deki terör saldırısına ilişkin, "İftar sofralarında dua ettiğimiz gibi beddua etmek de hakkımızdır. Bu saldırıyı yapanlara, her türlü şekilde ıslah olmaları için dua ederiz ama ıslah olmayacaklarsa elleri kurusun, elleri kırılsın." dedi.

Kurtulmuş, Diyanet İşleri Başkanlığının çalışanlarına yönelik düzenlediği iftar programında yaptığı konuşmada, ramazanın hayırlı olması temennisini dile getirdi.

Ramazanın başında, bu güzel barış ve huzur ikliminin yaşandığı bir dönemde, İstanbul'dan sabah saatlerinde acı bir haber geldiğini anımsatan Kurtulmuş, "Bu elim saldırıda, terör saldırısında kaybettiğimiz 7'si polis, 11 kardeşimize Allah'tan rahmet, mağfiret diliyorum. Mekanları cennet olsun. Allah onların bu dünyada geride kalanlarına sabır versin, kendilerini de öbür dünyada her türlü nimetleriyle rızıklandırsın. Allah, mekanlarını cennet eylesin, milletimizin başı sağ olsun." diye konuştu.

Kurtulmuş, son derece acı ve elem verici saldırıyı yapanları kınadığını belirterek, "İftar sofralarında dua ettiğimiz gibi beddua etmek de hakkımızdır. Bu saldırıyı yapanlara, her türlü şekilde ıslah olmaları için dua ederiz ama ıslah olmayacaklarsa elleri kurusun, elleri kırılsın." ifadelerini kullandı.

Bu saldırıyı yapanların, sadece oraya o bombaları koyanlar ya da o bombaları gönderenlerden ibaret olmadığına dikkati çeken Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Bu saldırıların hem milletimize hem ülkemizin dirliğine, birliğine karşı yapıldığını biliyoruz. Bu terör saldırılarının arkasındaki birtakım çevrelerin, nasılki biz bu elem dolu olay karşısında yüreğimiz kan ağlıyorsa içimiz sızlıyorsa ellerini ovuşturarak, 'Aman ne güzel bu bombalar patladı ve huzursuzluk Türkiye'de bir zemin buldu.' diye sevinenlerin olduğunu da biliyoruz. Şunu çok açık bir şekilde söylemek isterim. Terör, bugün artık sadece birtakım terör örgütlerinin işi değil. Bu terör örgütleri üzerinden bölgede ve dünyada birtakım dengeleri elinde bulundurmak isteyenlerin kullandığı bir uluslararası araç haline gelmiştir. Dolayısıyla bu saldırının bir yüzüyle ilgili gerçekten derin acılar ve elemler duyuyoruz ama aynı şekilde diğer tarafında da derin kızgınlıklar ve öfkeler içerisinde olduğumuzu da ifade ediyoruz. Kendi düzenlerini devam ettirmek için kendi siyasal çıkarlarını sürdürmek için taşeron olarak kullandıkları terör örgütleri üzerinden sadece Türkiye'yi değil, sadece Ortadoğu coğrafyasını değil, bütün dünyayı kan gölüne döndürenler aslında çok tehlikeli bir oyunun parçası haline geliyorlar."

- "Terör, nihayetinde kirli bir oyundur, bir labirenttir"

Terör örgütlerinin, arkasında onların lojistik, siyasi, ekonomik, askeri ve istihbari destek verenlerin akıllarını başlarına almaları gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Terör nihayetinde kirli bir oyundur, bir labirenttir. Bu labirentte kaybolacaklarını bilmelerini isterim. Terör, bir bumerang gibidir. Bunu kullananlara bir gün aynı şekilde de döner ve onları cezalandırır. Millet olarak hep beraber 80 milyon yan yana, omuz omuza, kol kola bu terör saldırılarına karşı milli birlik ve beraberlik içerisinde bulunacağız ama ondan da çok daha önemlisi, bu ülke topraklarının kadim kültürünü sadece yeniden üretmekle ve bu coğrafyada gönüller yapmak üzerine kurulmuş olan bizim geleneklerimizi yeniden ihya etmekle değil, aynı zamanda bunu bütün dünyaya yaymakla da sorumlu olduğumuzun bilincinde olacağız."

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "İnşallah memleketimizde barış hakim olacaktır. Adı barış olan, büyük çoğunluğu İslam dinine mensup olan bu ülkenin evlatları, bütün etnik farklılıklarıyla, bütün kültürel farklılıkları, bütün mezhebi, meşrebi farklılıklarıyla, 'es-selam' sözü etrafında birleşecek, İslam'ın diriltici nefesiyle birleşecek ve inşallah gönüller yapmaya devam edecektir." dedi.

Kurtulmuş, Diyanet İşleri Başkanlığının çalışanlarına yönelik düzenlediği iftar programında yaptığı konuşmada, İslam dünyasının çok açık bir şekilde saldırı altında olduğunu belirtti.

Saldırının iki tane karanlık odağının olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Bunlardan birisi İslamofobiayı körükleyen, İslam düşmanlığını körükleyen ve her platformda İslam'a karşı elinden gelen her türlü rezilliği yaparak, her türlü düşmanlığı ortaya koyanlar... Bu İslam karşıtlarının aynı şekilde onlar kadar zararlı, onlar kadar İslam'a ve Müslüman dünyasına zarar veren bir başka karanlık odakla da işbirliği içerisinde sanki çalıştıkları ortaya çıkıyor. Onlar da İslam'ın adını kullanarak ortaya çıkan terör örgütleridir." diye konuştu.

Terörün çok kullanışlı bir araç olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, bu coğrafyadaki iki fay hattını derinleştirmek için terörün oldukça elverişli bir araç olarak görüldüğüne ve kullanıldığına işaret etti.

Kurtulmuş, "etnik fitne ve etnik ayrımcılık" üzerinden bu coğrafyada yaşayan insanların Türkler, Kürtler, Araplar ve diğerleri olarak birbirinden ayrılıp ve birbirlerine düşman haline getirilmesinin, bu iş için de terörün bir araç olarak kullanılmasının bölge halkları arasında kalıcı bir düşmanlığı körükleyeceğini vurguladı.

- "Terör hiçbir zaman sonuç alamayacak"

"Gönüller yapmamızın en önemli unsurlarından birisi aramızdaki etnik fitneyi körükleyenlerin seslerini, soluklarını kesmek ve tam da tersine İslam kardeşliğinin ve hatta insan kardeşliğinin iklimini oluşturmaktır." diyen Kurtulmuş, "Bu coğrafyada halklar arasında kalıcı husumeti, terörü de kullanarak yaygınlaştırmaya çalışanlar, mezhep çatışmalarını ciddi şekilde körüklüyorlar. Biz bu anlamda mezhep çatışmalarını da ortadan kaldıracak mezhepler arasında husumet değil, farklı mezheplerden olan insanların 'La ilahe illallah Muhammeden Resulullah' diyen herkesin dinde kardeş olduğunu bilerek, bu coğrafyada birliğin ve gönüller yapmanın adresi olacağız." değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, terörün, hiçbir zaman sonuç alamayacağını, arkasındaki karanlık odakların da kendilerini ne kadar güçlü hissederlerse hissetsinler yok olup gideceklerini belirterek, "İnşallah memleketimizde barış hakim olacaktır. Adı barış olan, büyük çoğunluğu İslam dinine mensup olan bu ülkenin evlatları, bütün etnik farklılıklarıyla, bütün kültürel farklılıkları, bütün mezhebi, meşrebi farklılıklarıyla, 'es-selam' sözü etrafında birleşecek İslam'ın diriltici nefesiyle birleşecek ve inşallah gönüller yapmaya devam edecektir." şeklinde konuştu.

- "Bunları ortaya çıkaranları lanetliyoruz"

İstanbul'daki terör saldırısında hayatını kaybedenlere bir kez daha Allah'tan rahmet dileyen Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Biz bunları söylüyoruz ama her ateş düştüğü yeri yakıyor. Bugün 11 eve, 11 aileye, 11 ocağa ateş düştü. Bugün iftar sofralarında, benzetmek gibi olmasın, buradaki çocukların yaşında çocukları olan kardeşlerimiz şehit düştü. İnşallah Cenab-ı Allah onları en güzel şekilde mükafatlandıracak. Ama o aileler, o evlatlar, anneler, eşler, kardeşler, onların ciğerleri yandı. Milletimizin ciğerleri yandı. Onlara sabır diliyorum sözü çok hafif geliyor. Cenab-ı Allah gerçekten onların merhametleri ile 'es-sabur' çerçevesinde sabr-ı cemilin her türlüsüyle onları kuşatsın ve onlara bundan sonraki dünya hayatlarını kolay eylesin. Bir eşin, eşinin sıcaklığını kaybetmesini dünyada hangi nimetini verseniz telafi edebilirsiniz?

Bu terör meselesine bulaşanların gerçekten zerrece insanlıktan nasibinin olmadığını da ifade etmek istiyorum. Bunlar değil Müslüman, değil herhangi bir dinin mensubu, herhangi bir şekilde insan dahi olamazlar. Bir yerde arabayı bırakıyorsunuz ya da canlı bomba gönderiyorsunuz, kimin oradan geçeceğini bilmiyorsunuz, muhatabınızın kim olduğunu bilmiyorsunuz... Bu hangi ahlaka, hangi vicdana, hangi dine, hangi ideolojiye, hangi kültüre sığar. Hiç birisine sığmaz. Bu toprakların çocukları savaş meydanlarında kendisiyle savaşmayan cephe gerisindeki askerleri dahi bulduğu zaman ona saldırmayan bir inancın mensuplarıdır. Şimdi bu türediler, nereden çıktılar da bu milletin canına kasteder hale geldiler? Bunları ortaya çıkaranları lanetliyoruz. Bunları ortaya çıkaran düşünceyi, ideolojiyi lanetliyoruz. Bunlara imkan sağlayanları lanetliyoruz. Ya akıllarını başlarına alırlar ya da bunlar her türlü şekilde bu milletin topyekun mukavemetiyle gerekli cezayı bulurlar."

- Diyanet İşleri Başkanı Görmez

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de konuşmasında, ramazan ayının hayırlı olmasını temenni etti. Ramazanın bu seneki temasının, "Gelin gönüller yapalım" olduğunun altını çizen Görmez, "Öncelikle biz müessese olarak milletimizin dini, manevi hayatına rehberlik yapan insanlar olarak, öncelikle bizim kalplerimiz arasında rabıtayı güçlendirmek ve birbirimizin gönüllerini yapmak gibi bir görevimiz var." dedi.

Ramazanın ilk günlerinde çok büyük bir üzüntü ile Türkiye'nin sarsıldığını anımsatan Görmez, şöyle konuştu:

"Sevgili Peygamberimiz, 'Ramazan ayı geldiğinde cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır. Şeytanlar zincirlenir.' diyor. Ama öyle bir dünyada yaşıyoruz ki hala şeytanların bile gücünün yetmediği, şeytanları dahi geride bırakacak birtakım kötülüklerin hala var olduğunu gösterircesine bugün maalesef İstanbul'da pek çok kardeşimiz, belki de oruçluyken, Cenabıhakk'ın emrine riayet için sahurunu yapmış, imsaka kalkmış ve sonra kendi çocuklarının rızkını temin etmek için çıktığı bir zaman diliminde, hunharca katledildiler. Cenabıhak'tan öncelikle masum yere ramazan ikliminde, af ikliminde, oruç ibadeti içinde hayatlarını kaybeden bütün kardeşlerimize, bütün güvenlik güçlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Ailelerine, evlatlarına, milletimize başsağlığı diliyorum. Millet olarak bizim, bütün bunların farkında olarak ramazanın bize her sene getirdiği güzelliklerde ısrar etmeliyiz. Hep birlikte hem birey hem toplum olarak ortaya koyacağımız iyilik, güzelliklerle ülkemize sızan bütün bu kötülükleri ortada kaldıracağımıza olan inancımızı ifade etmek istiyorum."