Kadim saray geleneği: Enderün Usülü Teravih

Yaklaşık yüz yıllık bir geçmişe sahip olan Osmanlı geleneği Enderun Usulü Teravih, Klasik Türk musikisinin en önemli ismi olan Itri tarafından tertip edildiği şekliyle salat-u selam ve salat-ı ümmiyeler eşliğinde bugün tekrar can buluyor. Enderun Teravihi önceden belirlenen camilerde coşku içerisinde kılınmaya devam ediliyor.

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 18 Haziran 2016 08:22, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Kadim saray geleneği: Enderün Usülü Teravih

Enderün Usülü Teravih adıyla bilinen ve Itri diye bilinen Buhurizade Mustafa Efendiye dayandırılan teravih namazı, Osmanlı iç teşkilatında sarayda, saray cami ve mescitlerinde, Hırka-i Saadet'te, selatin camiler başta olmak üzere büyük camii ve dergahlarda uygulanan bir ibadet geleneğidir. Enderün Usülü Teravih 'in makamları Klasik Türk musikisinin en önemli ismi olan Itri tarafından düzenlenmiştir.

Yüzyıllardır başta saray olmak üzere İstanbul camilerinde dergahlarında ev konaklarında iyi eğitim almış güzel sesli musikişinas hafızlar tarafından kıldırılan teravih namazının her dört rekatının Türk Musikisi'nin teamül haline gelmiş makamlarında eda edile gelmiştir.

Enderun'da başlayan bu tertipte, farklı makamların nağmelerinin insan ruhu üzerindeki tesirleri düşünülerek sıralama yapılmıştır. Böylelikle ibadetteki coşku, ferahlık; okumalardaki ahenk, dualardaki samimiyet ve ihlas sürdürülerek, otuz üç rek'at olan bu ibadet bitimine kadar sıkılmadan zevk ve huşu içinde eda edilmiş oluyor.

Bütün sünnet namazları tek başına kılınırken, teravih namazı sünnet olmasına rağmen cemaatle kılınır. Teravih namazının cemaatle kılınmasının iki büyük hikmeti vardır.

Birincisi; müminleri kaynaştırıp cemaat yapmak İkincisi; Kur'an kültürünü yaymaktır.

Eyyubi bestekarlar

Enderün Usülü Teravih adını Türk Musikisinin değişik makamlarında eda edilmesi ve bu makamlarda bestelenen ilahiler ile süslenmesinden almıştır. Saray dışında en çok Eyüp Camii'nde kılınması sebebiyle bestekarlar "Eyyubi" lakabını taşırlardı.

Bir dönem İstanbul'un bütün camilerinde kılınan Enderün Usülü Teravih namazı zamanla unutularak büyük camilerden dahi kalkmıştır. Fakat son dönemde Enderun teravihi hızla tekrar yayılmaktadır.

7 makam birden

İmamın takip edeceği makamlardan her dört rekatta bir Ramazan'ın ruhuna uygun, namazın huşu ve coşkusunu artırmak için dinlenme anlamına gelen tervihalarda, yine eğitimli ve güzel sesli müezzinler topluluğunca ilahilerin okunması adetine de "Cumhur Müezzinliği" denir.

Osmanlı sarayında doğan ve günümüze kadar sürdürülen köklü geleneklerden Enderün Usülü Teravih öncelikle müezzinin namaz öncesi getirdiği kamet ile yatsı namazının hicaz veya uşşak makamında kılınacağı belirlenir.

Ardından teravih namazının ilk dört rekatı

neva makamı,

ikinci dört rekatı

hüseyni makamı

, üçüncü dört rekatı

bestenigar makamı

, dördüncü dört rekatı

eviç makamı

son dört rekatı ise

acemaşiran makamlarında

kılınarak tamamlanır.

Her dört rekat arası bir sonra gelecek olan dört rekatın makamında bestelenmiş ramazan ilahileri okunur. İmam son rekatta

mahur makamı'

nda selamını verir ardına yine mahur makamında bestelenen salat-ü selam ve segah, salat-ı ümmiye okunarak teravih namazı tamamlanır.

Vitir namazına ise müezzinin son salavatın makamına göre

hüzzam, segah

veya

saba makamı

nda kılınır. Böylece yatsı namazı teravih ve vitir ile birlikte yedi makam da namaz içerisinde kullanılır.

İlk Enderün Usülü Teravih müezzini Dede Efendi

1831 yılının Ramazan ayında sarayda musikişinas padişahlardan Sultan II. Mahmud'un da hazır bulunduğu, saray baş imamı üstün kıraat sahibi Zeynel Abidin Efendi tarafından kıldırılan ve müezzinliğini Türk musikisinin dahi isimlerinden Hamamizade İsmail Dede Efendi'nin yaptığı teravih namazını Enderün Usülü Teravih'in ilk sayılabilecek örneklerinden biri olarak göstermemiz mümkün.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber