Bakan Çelik: 4. sınıfta çocuklar 'tense'' diye başlar, son sınıfta bu 'tense' tansiyona dönüşür

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 07 Aralık 2006 13:55, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59

Çalıştayın açılış töreninde konuşan Millî Eğitim Bakanı Doç. Dr. Hüseyin Çelik, Türkçe ve yabancı dil öğretiminde ciddi problemler bulunduğunu söyledi. Avrupa Birliği'nin, Türkiye için önemli hedeflerden biri olduğunu hatırlatan Bakan Çelik, ?Peki Türkiye'nin AB hedefi olmasaydı bizim yabancı dil meselemiz olmayacak mıydı, şüphesiz ki olacaktı? diye konuştu. Problemlere küresel açıdan bakmak gerektiğini vurgulayan Bakan Çelik, küreselleşmenin zararlı olup olmadığını tartışmanın bir anlam taşımadığını, küreselleşmeye karşı çıkmanın onun etki alanından çıkmayı sağlamayacağını söyledi.

Fransa'da Ermeni soykırımının inkarını suç sayan tasarı kabul edildiği zaman gazetecilerin kendisine okullarda Fransızca'yı yasaklayıp yasaklamayacaklarını sorduklarını anlatan Bakan Çelik, ?bunu aklının köşesinden bile geçirmediğini? söylediğini hatırlattı. Bakan Çelik, ?Biz Çanakkale Savaşı'nı yaptıktan sonra Türk okullarından İngilizce derslerini kaldırdık mı? Fransa'nın bize yaptığı haksızlıklara karşı mücadele vereceksek, bunun için bile çok iyi yabancı dil bilmemiz gerekiyor? diye konuştu.

Bakan Çelik, Almanya'da Türk ailelerin, çocuklarının iyi Almanca öğrenmesine yeterince önem vermedikleri için bu çocukların özürlülerin gitmesi gereken kurumlara gönderildiklerini ifade etti.

?Bizim dünyayı çok iyi kavramamız, yabancı dil meselesini ciddi şekilde halletmemizi gerektirir? diyen Bakan Çelik, göreve geldiğinde bunun üzerinde durduklarını söyledi. Türkiye'deki sıkıntılardan birinin ?yabancı dilde eğitim? olduğunu vurgulayan Bakan Çelik, bu yöntemle Türkiye'nin ?kendisini kandırdığını? belirtti.

Yabancı dille eğitim yapan okullarda öğrencilerin ne yabancı dili iyi öğrendiklerini ne de yabancı dille eğitim yapılan dersleri iyi öğrendiklerini söyleyen Bakan Çelik, ?Matematik, Fizik, Kimya gibi dersler İngilizce okutuluyor gibi gösteriliyordu ancak kağıt üzerinde birbirimizi kandırıyorduk. Biz bu komediye son verdik, hazırlık sınıfını da kaldırdık? dedi.

Hazırlık sınıfı bulunan liselerin artmamasından yana olduğunu dile getiren Bakan Çelik, şöyle konuştu: ?Yabancı dil eğitimi bizim için hayati öneme sahiptir ama yabancı dilde eğitimi bir tabu haline getirmeden, yasaklamadan çok sınırlandırmamız gerekiyor dedik ve bunu yaptık. Türkiye'de 6-7 lisemizde hazırlık var. Çok zorlasanız bunu 10 liseyle sınırlı tutabilirsiniz. Bunu çok daha öteye taşımanın anlamlı olmadığını düşünüyorum.?

Türkiye'deki vakıf üniversitelerinden 13'nün ?yabancı dilde eğitim? yaptığını belirten Bakan Çelik, ?yabancı dilde eğitimin ne kadar yapıldığının sorgulanması gerektiğini? kaydetti.

Yabancı dil eğitiminin 4. sınıftan itibaren başladığına işaret eden Bakan Çelik, ?Bizde yabancı dil eğitimi maalesef çok formel yapılır, gramer ağırlıklı yapılır. İlköğretim 4. sınıftan itibaren başlar, artarak devam eder. Fakat 4. sınıfta da çocuklar ?tense' diye başlar, son sınıfa kadar gelirler, bu ?tense' tansiyona dönüşür. Maalesef çocuklarımız gerçek manada dil öğrenemezler? diye konuştu. Bakan Çelik, çalıştayda varılacak sonuçların yol gösterici olacağını söyledi.

TOBB ETÜ Rektörü Prof. Dr. Tahsin Kesici de yıllardır okullarda yabancı dilin öğretilemediği veya az öğretilebildiği eleştirileri yapıldığını kaydetti. Dil öğrenmek için mutlaka o dilde eğitim yapmanın şart olmadığını vurgulayan Kesici, üniversitelerinde yabancı dil hazırlık eğitimi verildiğini ancak derslerin Türkçe işlendiğini belirtti. Kesici, İngilizce'nin yanı sıra ikinci bir dili seçmenin zorunlu tutulduğunu anlattı. Almanca'nın en çok tercih edilen ikinci yabancı dil olduğunu söyleyen Kesici, bunu İspanyolca ve Rusça'nın izlediğini, ayrıca denemek amacıyla akşamları Çince kursu da başlattıklarını anlattı.

Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Özcan Demirel de çalıştayı düzenleme nedenlerini anlatırken, yabancı dil eğitimindeki sorunlara çözüm getirmeyi amaçladıklarını söyledi.

Türkiye'nin aday olduğu AB'nin dil politikası bulunduğunu ifade eden Demirel, Türkiye'nin de yabancı dil eğitim politikasını belirlemesi gerektiğine işaret etti. Demirel, yabancı dil programları hazırlanırken AB'deki programlarla uyum içinde olmasının önem taşıdığını vurguladı. Yabancı dil eğitiminde ölçme ve değerlendirmenin de önem taşıdığını söyleyen Demirel, Talim ve Terbiye Kurulu bünyesinde böyle bir merkez kurulabileceğini kaydetti.

Açılış töreninin ardından uzmanlar, gruplara ayrılarak çalışmalarına başladı. Çalıştay, yarın sona erecek.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber