Yıldırım: Fiilen başkanlık sistemine geçilmiştir

Başbakan Yıldırım, "Biz bu terör işini halledeceğiz, bölgedeki yaraları da saracağız, bölgeleri de birer zenginlik merkezi haline getireceğiz." dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 22 Haziran 2016 21:47, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Yıldırım: Fiilen başkanlık sistemine geçilmiştir

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, "Biz bu terör işini halledeceğiz, bölgedeki yaraları da saracağız, bölgeleri de birer zenginlik merkezi haline getireceğiz. Ama gün gelecek bu taşeronların sırtını sıvazlayan dost bildiğimiz o ülkeler yüzümüze bakmaya utanacaklar. O hale getireceğiz." dedi.

Yıldırım, Rixos Otel'de partisinin 22, 23, 24 ve 25. Dönem milletvekilleriyle bir araya geldiği iftar programında yaptığı konuşmada, "AK Parti davasının önünde bundan böyle çok daha önemli işler bulunduğunu" söyledi.

Türkiye'nin bugün önemli sıkıntılarla karşı karşıya kaldığına dikkati çeken Yıldırım, "Bir yandan etrafımızda devam eden istikrarsızlıklar, savaşlar yerlerinden, yurtlarından edilen milyonlarca insan ve bütün bunların ortasında güven ve istikrarla ayakta duran, ayakta durmakla kalmayan, mağdur, mazlum insanlara kucak açan bir Türkiye var" diye konuştu.

Bölgede sorumluluklarının çok ağır olduğunu belirten Yıldırım, "Bundan böyle politikamız bir yandan bölgede var olan anlaşmazlıkları sona erdirmek için elimizden gelen gayreti göstermek, Akdeniz'i, Karadeniz'i kuşatan bütün komşumlarımızla dostane ilişkilerimizi daha da geliştirmektir. Yeni dönemdeki hedefimiz, dostlarımızın sayısını artırmak, düşmanlarımızın sayısını azaltmak olacaktır. Bu doğrultuda çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Sorunlarının bununla sınırlı olmadığına işaret eden Yıldırım, "Dünya küçülüyor, her anlamda küçülüyor, iletişimin gelişmesi dolayısıyla dünyanın her köşesinde neler oluyor, neler bitiyor ve bu olan olaylar arasındaki kamuoyu görüşleri artık günlük, haftalık değil, anlık şekilde değişiyor. Onun için bizim de sadece iyi işler yapmamız, sürekli doğru kararlar vermemiz yetmez. Dış dünyaya karşı haklılığımızın en iyi şekilde anlatabilecek araçları da geliştirmemiz gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan Yıldırım, ülkenin, birlik, beraberlik, beka mücadelesi verdiği bugünlerde dost bildikleri bazı ülkelerin, kendileriyle değil, askeri, polisi, korucuyu, sivil vatandaşları öldüren, onları yok etmeye çalışan bölücülerle daha çok haşır neşir olduklarını bunun da gözlerinden kaçmadığını vurguladı.

"Biz onlara sitem etmek yerine birinci görevimizin, ülkemiz içerisinde bu şer odaklarını ortadan kaldırmak olduğunu biliyoruz" ifadesini kullanan Yıldırım, "Bu konuda milletimiz rahat olsun bu terör belasını da Türkiye'nin gündeminde en alt sıraya indireceğiz" dedi.

Türkiye'nin terörle konuşulmasını istemediklerini söyleyen Yıldırım, "40 yıl geçti, yeter artık, enerjimizi gelecek için, genç kuşaklar için daha fazla projeler yapmaya, daha güzel eserleri onları hazırlamaya harcayacağız. O yüzden biz bu terör işini halledeceğiz. Bölgedeki yaraları da saracağız, bölgeleri de birer zenginlik merkezi haline getireceğiz. Ama gün gelecek bu taşeronların sırtını sıvazlayan, dost bildiğimiz o ülkeler yüzümüze bakmaya utanacaklar, o hale getireceğiz. Bunu da inşallah milletimiz görecek." şeklinde konuştu.

Türkiye'nin AB'ye girme sürecinin yarım asrı geçtiğine dikkati çeken Yıldırım, "Adeta bir ömür, daha ne kadar devam edecek?" ifadesini kullandı.

Binali Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"64. Hükümet döneminde Genel Başkanımız, Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, kendisi AK Parti iktidarında Cumhurbaşkanımızdan sonra görev aldı, 20 ay boyunca Türkiye'de hizmetlerin daha ileri götürülmesi, reformların daha da ileri götürülmesi için gayret gösterdi, kendisine de bu vesileyle teşekkürlerimi sunuyorum. Şimdi vize muafiyeti var, bu anlaşmayı 2013'te o zaman Egemen Bey (Bağış) Avrupa Birliği Bakanı, Dışişleri Bakanı Ahmet Bey (Davutoğlu), oturduk, bunlar konuşuldu ve kararı verildi. 2016 Ekim'i vize muafiyeti normalde yürürlüğe girmesi gerekirdi.

Avrupa Birliği ile şöyle bir anlaşmaya varıldı. Şu mülteciler konusunda Yunanistan'a Ege Denizi'nden giden mülteciler Avrupa Birliği için çok büyük tehdit oluşturuyor, dolayısıyla bu mültecilerde Türkiye daha etkin rol alırsa, bu mülteci akınını frenleyebilirse, biz de buna karşılık vize muafiyetini haziran sonuna çekebiliriz. Tabii bu kadarla sınırlı değil, 72 tane daha bizim yerine getirmemiz gereken şartlar vardı. Gece-gündüz demedik, parlamentoyu çalıştırdık ve bu şartları yerine getirdik. Tam karar beklerken bir ses geldi Avrupa Birliği'nden 'Efendim terörle mücadele kanunun değiştirmeniz lazım'. Niye? Teröristlere çok sert muamele yapıyormuşuz, 'Onlara biraz daha insancıl muamele yapın'. Yani çocukları, yaşlıları öldürenlere gül verelim. Akla ziyan bir talep, kusura bakmasınlar Türkiye'yi ne zannediyorlar. Vize muafiyeti verecekler diye biz ülkemizin, milletimizin birliğini, beraberliğini, bölünmez bütünlüğünü tehlikeye atan, korku salan canlı bombalarla masum insanları infilak ettiren bu ölüm makinalarına müsamaha mı göstereceğiz? Bunlar bizim aklımızla akılları sıra alay etmeye çalışıyorlar."

- "Türkiye'nin bağımsızlığından, toprak bütünlüğünden daha önemli hiçbir şey yoktur"

Başbakan Yıldırım, "Avrupa Birliği şunu bilmelidir ki Türkiye'nin bağımsızlığından, toprak bütünlüğünden daha önemli hiçbir şey yoktur, Avrupa Birliği üyeliği de dahil buna. Varsın olmaz olsun vize muafiyetleri. Biz yıllarca bunun mücadelesini verdik, Avrupa Birliği'nin dedikleri olsun diye değil, kendi milletimizin ihtiyaçlarını görmek için yaptık, demokrasimizi geliştirmek için yaptık, insanımızın hayat kalitesini artırmak için yaptık, yaşamını kolaylaştırmak için yaptık ama Musa Musa bu kadar da uzun boylu değil, kusura bakmasınlar." ifadelerini kullandı.

Taahhütlerini yerine getirdiklerini, AB'den de dürüst davranış beklediklerini ifade eden Yıldırım, "İç siyaseti, içerisindeki problemleri Türkiye ile çözmeye çalışmasınlar, kendi işlerini düzgün yapsınlar, Türkiye'yi iç siyasetlerine malzeme yapmasınlar" dedi.

- "Buyurun cenaze namazına"

"Düşünebiliyor musunuz, Türkiye ne kadar büyük bir ülke?" diyen Yıldırım, "İngiltere'de referandum olacak, konu Türkiye; Almanya'da seçim olacak, konu Türkiye; Fransa'da seçim olacak, konu Türkiye. Bu iyi birşey de ölçüyü de kaçırıyorlar. Cameron (İngiltere Başbakanı), '3 bin yıl geçse Türkiye Avrupa Birliğine giremez'. Buyurun cenaze namazına. Peki o kadar iyi birşey de bu Avrupa Birliği siz niye çıkmaya çalışıyorsunuz? Onun cevabını ver bakalım" değerlendirmesinde bulundu.

İngiltere'de İşçi Partisi milletvekili Jo Cox'un uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybettiğini anımsatan Yıldırım, "Bir milletvekilinin hayatı bu uğurda gitti. Bizde olsa acaba neler derlerdi bunlar? Onun için kimse kusura bakmasın, Türkiye'ye kimse nizam, intizam, istikamet vermeye kalkmasın." dedi.

Yıldırım, Türkiye olarak 53 yıl önce verdikleri sözün arkasında olduklarını vurgulayarak, "Türkiye verdiği sözlerde asla ve asla tornistan yapmadı. Aynı şeyi Avrupa Birliğinden de bekliyoruz. Bakıyoruz şimdi tornistana geçtiler, tornistan iyi bir şey değil, tornistanın sonunda kaza olabilir, kaza riski olabilir. Onun için gün samimiyet sınavından geçme günüdür. Avrupa Birliği bir samimiyet testindedir. İnşallah bu kez de bir hayal kırıklığı ile bu iş sonuçlanmaz." diye konuştu.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, "Muhalefet partilerine çağrımız şudur, buyurun gelin, Türkiye'yi bu vesayet, bu yamalı bohça olmuş Anayasa'dan kurtaralım ve şu sistem sorununa da çözüm bulalım." dedi.

Yıldırım, partisinin 22'inci, 23'üncü, 24'üncü ve 25'inci dönem milletvekilleriyle bir otelde düzenlenen iftarda yaptığı konuşmada, AK Parti'nin iktidara geldiğinden bu yana bütün partilerin "yeni anayasa" dediğini hatırlattı. Başbakan Yıldırım, "Demeyen var mı, hatırlıyor musunuz? Hepsi istisnasız, 'Darbe anayasasından kurtulalım, Türkiye'nin yeni anayasası olsun. Bu Anayasa artık Türkiye'nin ihtiyacını görmüyor, Türkiye'nin bedenine dar geliyor.' Basma kalıp lafları her seçim öncesi partiler meydanlarda söylüyor, seçim sonrası ses yok." diye konuştu.

Yeni anayasa yapımına ilişkin kendilerinin de söylemlerinin olduğunu belirten Yıldırım, şunları söyledi:

"Ama diyoruz ki 'Buyurun beraber yapalım' Çünkü bu anayasa 79 milyonun, herkesin, 'Ben de bu anayasanın içinde varım' diyeceği bir anayasa yapacağız. Bunu da milli iradeyle yapalım. Türkiye milletin iradesiyle Meclis'in çatısı altında bugün anayasa yapmayıp ne zaman yapacak? İlla bir darbeyle mi anayasa olacak? Bu Türkiye'ye yakışmaz diyoruz. Bunun için her türlü fedakarlığı grubumuz yaptı. Eşit sayıda temsilde müzakereler yaptık. Konuştuk, ettik sonunda yine bir şey yok. Bir kez daha diyoruz ki muhalefet partilerine çağrımız şudur, buyurun gelin, Türkiye'yi bu vesayet, bu yamalı bohça olmuş Anayasa'dan kurtaralım ve şu sistem sorununa da çözüm bulalım."

- "Konuşmak sizin işiniz kardeşim"

Yıldırım, "Başkanlık sistemi fiilen başlamıştır." dediğinde birilerinin hop oturup hop kalktığını ifade ederek, "Kardeşim siz değil misiniz 367 icadını yapan? Yapmasaydınız bunları konuşacak mıydık?" diye sordu.

Vatandaşın cumhurbaşkanını oy vererek seçtiğini hatırlatan Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu:

"Vatandaş seçmiş, 21,5 milyon vatandaş oy vermiş. Cumhurbaşkanı'na diyeceksiniz ki 'Cumhurbaşkanı karışmasın.' Var mı öyle yağma? Vatandaşın önüne gitmiş oy istemiş, hesabını siyaseten verecek. Onun için fiilen başkanlık sistemine geçilmiştir Türkiye'de. Yapılacak şey anayasa ile fiili durumu uygun hale getirmektir. Eninde sonunda bu olacaktır. Bunun başka çaresi de yok. Aklın yolu bir. Kılıçdaroğlu diyor ki 'Amerikan sistemine varsan ben varım.' 'Varız' dedik. Bu sefer 'Sen Amerikan sistemini biliyor musun?' Kılıçdaroğlu ilkokul çocuğu bile biliyor, sen Türkiye'nin sorunlarıyla uğraşmazsan, gider orada burada memleketi şikayet edersen tabii ki bu konulardan bihaber olursun. Biz ülkemize uyacak bir anayasa istiyoruz ama Amerikan sistemini beğeniyorsa Kılıçdaroğlu, ona da varız. Buyursun, onu da getirelim. Orada diyor, 'Meclis'te temsilciler çok konuşur. Hatta biri 25 saat konuştu' Konuşmak sizin işiniz kardeşim. Buna bir itirazımız yok, zaten konuşuyorsunuz. Konuşmada uzmanlığınız artık dünyada ün saldı. Çünkü iktidar vermiyor vatandaş."

Vatandaşın herkese bir görev verdiğini dile getiren Yıldırım, "AK Parti'ye 'Siz çalışın' muhalefete de diyor ki 'Siz de konuşun' Bunda bir terslik yok. Başkanlıkta daha çok konuşursunuz. Çünkü Meclis artık denetim, yasa yapacak, bütçeyi denetleyecek, başkan da ekibiyle icraat yapacak. Bu kadar basit. Neye faydası olacak? Koalisyon olmayacak, her seferinde tek başına iktidar olacak, aynen belediye başkanlığı gibi." ifadelerini kullandı.

Başbakan Yıldırım, yerel seçimlerde belediye başkanı için ayrı, belediye meclisi üyeleri için ayrı pusulaların oylandığını hatırlatarak, şunları kaydetti:

"Başkan seçiliyor, kendi ekibini kuruyor, çalışıyor. Meclise de dosyalar götürüyor izah ediyor, bütçe götürüyor onların onayını alıyor. Mecliste her parti var, konuşuluyor, görüşülüyor sonunda bazıları kabul, bazıları reddediliyor ama iki başkan yok, tek başkan var. Bizimkiler bir de 'eş başkanlık' falan, 'öz yönetim' çıkaranlar, böyle zırvalar da var biliyorsunuz. Bunlar böyle gelişmiş demokrasilerde yok, korsan işler yok. Her şey milletin iradesiyle milletin kararıyla olur."

- "Her şey daha güzel olacak"

Başbakan Yıldırım, milletin vermediği bir yetkinin kullanılamayacağına işaret ederek, "Biz milletin verdiği yetkiyi sonuna kadar kullandık, kullanmaktan da hiç imtina etmedik. Elektronik muhtıra getirenlere hemen iadeli olarak postaladık, geri gönderdik. Çünkü bize emir verecek tek merci var millettir, milletten başka kimseden emir AK Parti almadı, bundan sonra da almaz." dedi.

Demokrasinin gelişmesiyle siyasetin alanının, sivil toplumun demokrasiye katılımının geliştiğini aktaran Yıldırım, Türkiye'nin her anlamda emin adımlarla ilerlediğini söyledi.

Dünyanın küçüldüğünü, büyüme oranının yüzde 2,5'e çekildiğini ifade eden Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin bütün olumsuzluklara rağmen ilk çeyrekte yüzde 4,8 oranında büyüdüğüne dikkat çekti.

Yıldırım, işsizliğin azalma eğilimine girdiğini, parasal göstergelerin denge, istikrar içinde devam ettiğini ifade ederek, mali disiplini uygulayarak ekonomiye daha çok yoğunlaşacaklarını anlattı.

"Yatırımcının, üretenin, iş-aş sağlayanın önüne turkuaz halı sereceğiz" diyen Yıldırım, paket hazırladıklarını, yatırımcının önündeki engelleri teker teker kaldıracaklarını söyledi. Bununla ilgili reform niteliğindeki düzenlemenin gelecek hafta Meclis'e geleceğini bildiren Yıldırım, "İnşallah her şey daha güzel olacak. Yeter ki birliğimiz, beraberliğimiz, kardeşliğimiz daim olsun, tıpkı bugünkü gibi. Sizlere çok teşekkür ediyorum bu vefa iftarında, en güzel vefa örneğini gösterdiniz. Hepimizin bir araya gelmesine, birbiriyle hasret gidermesine vesile oldunuz." dedi.

Yıldırım, eski milletvekillerinin yaklaşan Ramazan Bayramı'nı da kutlayarak ülke, millet, gelecek için hayırlara vesile olmasını temenni etti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber