'Cemaat mensubu personeller bizi kumpasa dahil etti'

Dönemin MEBS Başkanlığı Şube Müdürü Çırakoğlu: "Kritik birimlerin içerisine fark edemediğimiz bir şekilde Fetullah Gülen cemaati mensubu personeller sızmış ve böyle bir kumpasa bizi dahil etmişlerdir"

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 23 Haziran 2016 18:50, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Cemaat mensubu personeller bizi kumpasa dahil etti'

İzmir'deki "askeri casusluk soruşturması"nda, sahte delil üretildiği iddiasıyla ilgili "Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY)" yönelik soruşturma kapsamında 20'si tutuklu 68 sanık hakkında açılan davanın duruşmasında, iddianamenin okunmasına devam edildi.

2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın, "Askeri casusluk soruşturması" için duruşma salonuna çevrilen İzmir Adliyesi Sosyal Tesisleri'nin konferans salonunda görülen duruşmasına, bazı sanık ve müştekiler ile taraf avukatları katıldı.

Duruşmada, İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Okan Bato tarafından hazırlanan bin 13 sayfalık iddianamenin "müşteki ve sanık ifadeleri" bölümünün okunmasına devam edildi.

Askeri casusluk davasında 22 ay cezaevinde kalan ve yargılama sonucunda beraat eden eski Diyarbakır Askeri Hastanesi Başhekimi emekli Tabip Albay Ergün Özkan, iddianamede yer alan ifadesinde, suçlanmasına dayanak belgelere bir doktor olarak ulaşmasının mümkün olmağını, savcılık ve mahkeme aşamasında bunu ısrarla dile getirmesine rağmen tutuklandığını belirterek, yargılandığı diğer kişilerle irtibatını gösteren somut delillerin mahkemeye sunulamadığını kaydetti.

Özkan, ifadesinde, davanın "kumpas" olduğunu, bütün delillerin sahte çıktığını, esas suçluların sahte delilleri üretenler olduğunu savunarak, "Belgelerin oluşturulduğu ve son kaydedildiği tarihlerde o birliklerde görevli değildim, o tarihlerin tamamında hekim olarak çalışmaktaydım, bunları ispatlamama ve belgelerimi sunmama rağmen hep tutukluluk halimin devamına karar verildi." görüşlerini aktardı.

Askeri Casusluk davasında beraat eden, dönemin Jandarma Genel Komutanlığı Muhabere Elektronik ve Bilgi Sistemleri (MEBS) Başkanlığı Şube Müdürü Engin Çırakoğlu da iddianamedeki ifadesinde, TSK'da kritik görevde olan personelin özellikle seçilerek suçlandığını, kendisiyle birlikte 14 MEBS personelinin yargılandığını ve hedef tahtasına yerleştirildiğini öne sürdü.

- "Cemaat mensubu personeller bizi kumpasa dahil etti"

"Kritik birimlerin içerisine fark edemediğimiz bir şekilde Fetullah Gülen cemaati mensubu personeller sızmış ve böyle bir kumpasa bizi dahil etmişlerdir" görüşünü paylaşan Çırakoğlu, ifadesinde şunları kaydetti:

"MEBS Başkanlığı, Türkiye'deki jandarma bilgisayarlarının yönetim, işletim ve depolama yeridir. Yurdun herhangi bir yerindeki otelde kalan kişinin kimlik bilgisinden tutun, plaka tanıma sistemi aracılığı ile araçların plakası ve görüntülerinin depolandığı bilgisayar sunucuları MEBS Başkanlığındadır. MEBS Başkanlığında yetki verilen kişiler MERNİS'e erişebilir, herhangi bir jandarma personeline yetki verebilir. Jandarma Genel Komutanlığının personel bilgileri, istihbari bilgiler, asayiş ve olay bilgileri, MEBS Başkanlığının kontrolündeki bilgisayar sunucularında bulunur ve yönetici yetkisi verilen kişiler erişebilir, kopyalayabilir ve çıktı alabilirler. Bu nedenle MEBS Başkanlığı yönetim kademeleri önemlidir. Bu davada 1 daire başkanı, 8 şube müdürü, 2 proje subayı ve 3 MEBS personeli yargılandı."

Mahkeme Başkanı Halil İbrahim Kibar, iddianamenin okunmasına devam edilmek üzere duruşmaya yarına kadar ara verdi.

- Dava ve iddianame

"Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma" iddialarına ilişkin İzmir Emniyet Müdürlüğüne 10 Ağustos 2010'da gelen ihbar e-postası üzerine başlatılan ve aralarında muvazzaf askerlerin de bulunduğu 357 sanık ve üst düzey askeri yetkili, devletin gizli bilgi ve belgelerini yabancı istihbarat servislerine vermekle suçlanmıştı. İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi, şubat ayında tüm sanıkların beraatine hükmetmişti.

Sahte deliler üretilerek kumpas kurulduğu iddiaları üzerine başlatılan soruşturmada 25 kişi tutuklanmış, 5 zanlı ise daha sonra tahliye edilmişti. Soruşturmaya ilişkin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'ndan Sorumlu Başsavcı Vekili Okan Bato'nun hazırladığı ve Fetullah Gülen'in 1 numaralı sanık olarak yer aldığı 68 sanıklı iddianame, 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.

İddianamede, sanıklar hakkında Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri kapsamında, "silahlı terör örgütü kuruculuğu, yöneticiliği, üyeliği, örgüt faaliyetleri kapsamında devlet ve ülkenin bütünlüğünü bozmak, hukuka aykırı kişisel verileri kaydetmek, iftira, kamu görevlisinin resmi evrakta sahteciliği, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek ve yaymak, özel hayatın gizliliğini ihlal, suç delillerini yok etmek, gizlemek, değiştirmek ve suç uydurmak" gibi suçlamalar yer alıyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber