Sigara içen kamu çalışanlarına 'TECRİT'

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 08 Aralık 2006 10:37, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Sigaraya karşı savaş ilan eden Sağlık Bakanlığı, işe kendi personelinden başladı. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, sigara kullanan sağlık çalışanları için "tecrit" edilmiş kapalı mekanlar oluşturulmasını, yasağa uymayan personel hakkında ise işlem yapılması talimatını verdi.

Sağlık çalışanlarını, "tütün kontrolü konusunda duyarlılık kazandırma ve bilinçlendirme programlarında görev alan kamu görevlileri" olarak tanımlayan Akdağ, insan sağlığını tehdit eden sigarayla mücadelede sağlık personelinin diğer kamu çalışanlarına örnek olması gerektiğini vurguladı. Akdağ, yayınladığı genelgede, tütün kullanımının halk sağlığı için ciddi sonuçları olan küresel bir sorun olduğunu belirterek, bütün dünyada sigara ve diğer tütün mamullerinin tüketimi ve üretimindeki artışın, aileler, yoksullar ve ulusal sağlık sistemleri üzerine ciddi yük getirdiğine dikkati çekti.

Bakan Akdağ, tütün tüketiminin ve tütün dumanına maruz kalmanın ölüme, hastalıklara ve sakatlıklara neden olduğunu ifade ederek, "Sigaradan aktif içici olarak etkilenenler dışında, içmedikleri halde kapalı yerlerde içenlerin verdiği zarara maruz kalan milyonlarca insanın pasif içici olarak kansere ve benzeri hastalıklara yakalanma riski yüzde 40 olarak ifade edilmektedir. Sigara içenle sigara dumanıyla kirletilmiş havayı teneffüs eden kişi arasında gördüğü zarar bakımından fazla bir fark bulunmamaktadır" değerlendirmesinde bulundu.

Akdağ, 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu'nun 1. maddesinde, "memleketin sıhhi şartlarını ıslah ve milletin sıhhatine zarar veren bütün hastalıklar veya sair muzır amillerle mücadele etmek ve müstakbel neslin sıhhatli olarak yetişmesini temin eylemek umumi devlet hizmetlerinden sayıldığını" hatırlatarak, kanunun 2. maddesinde ise bu görevlerin Sağlık Bakanlığı'nca ifa edileceğinin belirtildiğine dikkati çekti.

181 sayılı Sağlık Bakanlığı'nın Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede de bakanlığa aynı mahiyette görevler verildiğini vurgulayan Akdağ, "4207 sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun ile kişileri tütün ve tütün mamullerinin zararlarından korumak amacıyla, sağlık, eğitim-öğretim ve kültür hizmeti veren yerlerle kapalı spor salonlarında ve toplu taşımacılık yapılan her türlü nakil vasıtaları ve bunların bekleme salonlarında, kamu hizmeti yapan kurum ve kuruluşların kapalı mekanlarında tütün ve tütün mamullerinin içilmesi yasaklanmış; aynı şekilde 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 39. maddesinde de kamu hizmet binalarının kapalı alanlarında, toplu taşıma araçlarında özel hukuk kişilerine ait olan ve herkesin girebileceği binaların kapalı alanlarında tütün mamulü tüketimi, idari para cezasını gerektiren kabahat olarak düzenlenmiştir.

Toplumu ve kişileri tütün ürünlerinin zararlarından korumak, dünya kamu oyunun gündeminde de yerini almış ve bu bağlamda; dünyada tütün kontrolüne yönelik ilk uluslar arası anlaşma olan 'Tütün Kontrol Çerçeve Sözleşmesi' 21 Mayıs 2003 tarihinde Dünya Sağlık Örgütünün 56. Dünya Sağlık Asamblesinde kabul edilmiştir. 28 Nisan 2004 tarihinde imzaladığımız ve 25/11/2004 tarihli ve 5261 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan sözleşme 30 Kasım 2004 tarihinde yayımlanmış ve 27 Şubat 2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu sözleşmenin amacı, mevcut ve gelecek nesilleri, tütün tüketimi ve tütün dumanına maruz kalmanın yıkıcı sağlık, sosyal, çevresel ve ekonomik sonuçlarından korumaktır.

Sözleşmede taraflara, kapsamlı, çok sektörlü, ulusal tütün kontrolü stratejilerini plan ve programlarını geliştirmek, uygulamak, tütün tüketeni ve tütün dumanına maruz kalmayı önlemeye ve azaltmaya yönelik uygun politikalar geliştirmede, etkin yasal, icrai, idari veya diğer önlemleri almak ve uygulamak konusunda genel yükümlülükler öngörülmüştür. Bu sözleşme gereğince yapılacak çalışmaların planlanması ve ülkemizde sigara salgının kontrol altına alınabilmesi amacıyla bakanlığımızca bir 'Ulusal Tütün Kontrol Programı' hazırlanmıştır. Ayrıca, bu sözleşme ile üstlenilen yükümlülüklerin yerine getirilmesi ve sözleşme hükümlerinin iç hukukumuza dercedilmesi amacıyla verilmiş olan kanun teklifi de Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu gündeminde bulunmaktadır.

Görüldüğü üzere; tütün mamullerinin zararlarının önlenmesine yönelik mevzuat ve uluslararası sözleşme hükümlerinde, genel olarak kapalı alanlarda ve özellikle kamu kuruluşlarına ait yerlerde tütün kullanımının yasaklanması gerekliliği vurgulanmış ve diğer kamu kurumlarına nazaran sağlık, eğitim ve öğretim ve kültür hizmeti veren yerlerde tütün kullanımının önlenmesine özel bir önem verilmiştir" açıklamasında bulundu.

Sağlık Bakanlığı teşkilatıyla tüm sağlık kurum ve kuruluşları, tütün kullanımının bırakılmasını ve tütün kullanımına başlanmamasını sağlayıcı etkin programların oluşturulup uygulanacağı yerler olduğunun altını çizen Akdağ, sağlık çalışanları ve sağlık meslek mensuplarının da, "bu hizmetleri sunan ve tütün kontrolü konusunda duyarlılık kazandırma ve bilinçlendirme programlarında görev alan kamu görevlileri" olarak tanımladı. Ayrıca, sağlık çalışanlarının sağlığı, ruhsal, bedensel ve sosyal yönden tam bir iyilik hali olmasının kendileri için önemli olduğunu kaydeden Akdağ, genelgede şu talimatlara yer verdi:

"Bu anlamda çalışanlarımızı tütün ürünlerinin zararlarından korumak ve bilhassa sigara içmeyen personelimizi tülün dumanına maruz bırakmamak büyük önem arz etmektedir. Bu itibarla; bakanlık teşkilatı ile tüm sağlık kurum ve kuruluşlarının kapalı alanlarında imkanlar dahilinde tütün ürünlerinin kullanılmasına mahsus, havalandırma tertibatı ile donatılmış, kuku ve duman geçişini önleyecek şekilde tecrit edilmiş kapalı mekanlar oluşturulması; bu mekanlar dışında tütün ürünleri kullanımının yasak olduğu uygun yollarla duyurularak kullanımına kesinlikle müsaade edilmemesi, aksi yönde hareket edenlerin 4207 sayılı kanun ile 5326 sayılı kanun hükümlerinde öngörülen müeyyidelere maruz kalacakları yolunda ikaz edilmeleri hususlarında gereğini önemle rica ederim."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber