MEGEP'e İlişkin Protokol İmzalandı

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 11 Aralık 2006 16:23, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59

Milli Eğitim Bakanlığı Erkek Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü'nün ?Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi (MEGEP)? kapsamında, teknik ve ara elemanların yetişmesi için meslek liseleri bünyesinde atölye ve laboratuvar kurulmasına ilişkin iş birliği protokolü, Milli Eğitim Bakanı Doç. Dr. Hüseyin Çelik ile İbrahim Bodur Kale Seramik Eğitim Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı Başkanı Zeynep Bodur Okyay tarafından imzalandı.

Milli Eğitim Bakanlığı Erkek Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü'nün ?Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi (MEGEP)? kapsamında, teknik ve ara elemanların yetişmesi için meslek liseleri bünyesinde atölye ve laboratuvar kurulmasına ilişkin iş birliği protokolü, Milli Eğitim Bakanı Doç. Dr. Hüseyin Çelik ile İbrahim Bodur Kale Seramik Eğitim Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı Başkanı Zeynep Bodur Okyay tarafından imzalandı.

Şişli Endüstri Meslek Lisesi'nde düzenlenen törende konuşan Bakan Çelik, vakıf kültürünün başkasının derdiyle dertlenmeyi, sevinciyle sevinmeyi, varlığını başkasıyla paylaşmayı esas aldığını söyledi. ?Bir memlekette hanlarınız, hamamlarınız, fabrikalarınız, sanayi tesisleriniz, yer altı ve yer üstü zenginlikleriniz olabilir, ama en büyük zenginlikleriniz değerli insanlara, adam gibi adamlara sahip olmaktır? diyen Bakan Çelik, ?Allah herkese Çanakkale'ye verdiği gibi bir İbrahim Bodur, Bolu'ya nasip ettiği gibi bir İzzet Baysal, Kayseri'ye nasip ettiği gibi bir Kadir Has nasip etsin. Her ilde bu gibi insanlar olsaydı, bu illerin çehresi çok farklı olurdu. Ben onlara abide şahsiyetler diyorum? dedi.

Bakan Çelik, Türkiye'de çeşitli vakıflar kurulduğunu ve bunlardan bazılarının kendisine ?Sayın Bakanım vakfımıza biraz destek verin? dediğini belirterek, ?Devletten yardım isteyeceksen, sen bu vakfı niye kuruyorsun güzel kardeşim? cevabını verdiğini söyledi.

Bakan Hüseyin Çelik, vakıf kültürünün zenginden alıp, ihtiyaç sahibine vermeyi gerektirdiğini, ancak ''kamu vakıflarının aşağıdan alıp yukarıya verdiğini'' ifade ederek, şunları söyledi: ?Hükümet olarak niye kamu vakıflarına neşter attık. Bunun için... Efendim Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı, Adaleti Güçlendirme Vakfı, Milli Eğitim Vakfı... Yok şu vakfı, bu vakfı. Gidip okulda fakir fukara velinin gırtlağına basıp para toplayacaksın, milli eğitime aktaracaksın. Bunun da adı vakıf olacak. Böyle şey olmaz. Biz Eğitime % 100 Destek Kampanyası'nda iş dünyamızdan 3 yılda 2,5 milyar dolar ekstra kaynak sağladık. Ama biz fakirden alıp zengine vermedik, zenginden alıp fakir fukaranın emrine sunduk. Önemli olan budur. Dolayısıyla Kale, Koç, Sabancı, Sanko gibi itibarlı, saygınlığı olan büyük kuruluşların sosyal sorumluluk projelerini gerçekleştirmek üzere bu tip vakıflara sahip olmaları her türlü takdirin üzerindedir.?

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, eğitimin tek başına Milli Eğitim Bakanlığı'na bırakılamayacak kadar önemli bir mesele olduğunu, bu yarışta devlet, özel sektör ve sivil toplum örgütlerinin bir araya gelmesinin şart olduğunu söyledi. Aksi takdirde Türkiye'nin, bu yarışta yaya kalacağını belirten Bakan Çelik, şöyle konuştu: ?Biz bu gücü birleştirdiğimiz zaman, sadece mesleki eğitimde değil, dünyada birçok alanda önümüzdeki engelleri aşar ve istikbal davamızda başarıya ulaşılırız. Mesleki teknik eğitimde sağlam yoldayız. Yolumuza devam edeceğiz. Mesleki eğitim deyince aklına başka şeyler gelen ve sürekli bunu sakız gibi çiğneyen insanlarla bizim işimiz yok. Mesleki ve teknik eğitimin ne anlama geldiğini biz çok iyi biliyoruz.?

Hüseyin Çelik, 2002 yılında AB'nin Kopenhag'da yaptığı toplantıda, üyelerin ?eğitim üzerinden dünyanın en büyük ekonomisini kurmak zorundayız? dediklerini ve bunun sonucunda mesleki eğitim ve ömür boyu eğitimi yaşama geçirme kararı aldıklarını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: ?Mesleki ve teknik eğitim Avrupa için önemliyse, bizim için önemlinin karesidir, küpüdür. Çünkü bizim çok sayıda genç insanımız var. Avrupa'da bu insan gücü yok. Avrupa'da okula gidecek öğrenci yok. Türkiye'de yılda 5 bin okul yaptırıyoruz. Bir yılda okula başlayan öğrenci sayısı 1 milyon 300 bin kişi. Bu bizim nüfusumuz. Eğer biz bu nüfusu, nüfuza dönüştüremezsek, başımıza bela olur. Avantaj iken dezavantaja döner. O zaman eğitmek zorundayız. Vasıflı eğitimli nüfus, nüfuz olur. Sadece bizim ihtiyacımızı da karşılamakla kalmaz, biz Avrupa'yı da takviye ederiz.?

Çelik, AB'nin her yıl kendi ülkelerinin dışından ihtiyaç hissettiği iş gücü sayısının 1,5 milyon olduğunu da ifade ederek, şunları kaydetti: ?Bizim 50 milyon taşı sıksa suyunu çıkaracak gencimiz var. Bizim bu iş gücümüz, insan sermayemiz, potansiyelimiz AB'nin de çok büyük avantajı olabilir. AB bize, 'Siz şu anda aday ülkesiniz. Eğer sizde vasıflı insan varsa biz bunu alırız' diyor. 'Biz 5-15 sene sonra da girsek serbest dolaşım hakkı verilmedikten sonra ne anlamı var' diye itiraz ediliyor ya. 8-10 ülke, Polonya'ya uyguladığı kotayı kaldırdı. Mesele şudur. Şu anda bizim vasıfsız olan insanlarımız Avrupa kapılarını açsa ve bu insanlar Berlin, Roma, Madrid, Paris'e gitse, bu insanlarımız orada iş bulabilir mi? Ne yapacak bizimkiler, oraya gidecek elde avuçta ne varsa onu da orada tüketip tekrar memlekete geri dönecektir. Onun için biz mutlaka vasıflı insan gücüne sahip olmak zorundayız. Onun yolu mesleki ve teknik eğitimdir.?

Bakan Çelik, imzalanan protokol çerçevesinde okullardaki 11 seramik atölye sayısının 33'e çıkacağını sözlerine ekledi.

Aynı zamanda Kale Grubu Şirketleri İcra Kurulu Başkanı da olan Vakıf Başkanı Zeynep Bodur Okyay da, vakıf olarak sosyal sorumluluk çerçevesinde ülkenin gelişmesi, kalkınması ve refahı için çalıştıklarını söyledi. 1957'den bu yana sağlık, eğitim, kültür ve sanat alanında birçok projeye destek verdiklerini anlatan Okyay, Türkiye'nin genç nüfusunun ülke için avantaj olduğunu, bunun dezavantaja dönüşmemesi için mesleki eğitimin önemli olduğunu belirtti.

Okyay, vakfın her yıl nitelikli iş gücüne destek projesi çerçevesinde 500 gence burs verdiğini, inşaat sektöründe işsiz gençlere meslek edindirmek için yurt genelinde usta kursları açtıklarını bildirdi.

Türkiye genelinde 151 meslek edindirme kursunda 3 bin 121 kişiye eğitim vererek sektörde istihdam edilecek noktaya getirdiklerini ifade eden Okyay, Türkiye'nin AB üyeliği çerçevesinde 2005 yılından beri de 12 mesleki eğitim kursu düzenleyerek 257 vasıfsız genci meslek sahibi yaptıklarını, seramik, yer ve duvar karosu kaplamacılığında da Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte 2003 yılından bu yana kurslar düzenlediklerini anlattı. Okyay, imzalanan protokol ile de mesleki eğitim okullarında seramik ve karo kaplamacılığı dallarında okullarda 22 atölye kurarak gerekli araç, gereç ve eğitim desteği sağlayarak çocukların bu alandaki eğitimlerine katkı sağlayacaklarını söyledi.

Zeynep Bodur Okyay, öğretmenlerin de fabrikalarında hizmet içi eğitim alacaklarını sözlerine ekledi.

Konuşmaların ardından iş birliği protokolü, Hüseyin Çelik ve Zeynep Bodur Okyay tarafından imzalandı. Çelik ve Okyay daha sonra Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ile birlikte okulun eğitim laboratuvarlarını gezerek bilgi aldılar.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber