Son 5 yılda acil servis çalışanlarının yüzde 61'i şiddete maruz kaldı

Haber Giriş : 23 Nisan 2004 00:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Vatandaşların acil sağlık ihtiyaçlarına cevap vermek için günün yirmi dört saati görev yapan acil servis çalışanları sık sık şiddete maruz kalıyor.

Bunun son örnekleri Denizli, Ankara ve Gaziantep'te meydana geldi. Denizli'de bacağından ve kolundan yaralanan Kazım Atalay'ın, ambulansta kendisine müdahale eden acil servis doktoru Selçuk Ünal'ı yumrukladığı ileri sürüldü. Ankara Numune Hastanesi'nde ise Başhekim Yardımcısı Faruk Çetin, bir hasta yakınının yumruklu saldırısına maruz kaldı. En ciddi saldırı ise Gaziantep Devlet Hastanesi'nde yaşandı. Özel şirket personeli olarak hastanede çalışan 19 yaşındaki Taha Serin adlı genç, tinercilerin döner bıçaklı saldırısı sonucu öldü.

Türkiye genelinde yapılan bir araştırma, hastanelerin acil servislerinde çalışanların maruz kaldığı şiddetin boyutlarını ortaya koydu. Son beş yılda acil servislerde görevli sağlık personelinin yüzde 61'i sözlü şiddete maruz kaldı. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hamit Hancı, hastanelerdeki şiddet olaylarının daha çok acil, geriatri, psikiyatri ve yoğun bakım servislerinde görüldüğünü söyleyerek, personelin şiddete karşı eğitilmesi gerektiğini söyledi. İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Fatih Sürenkök ise sağlık personeline yönelik şiddet olaylarına karşı güvenlik önlemlerinin artırılmasını istedi. Hastane personeline yönelik saldırıların önüne geçilebilmesi için öncelikle polisiye tedbirler alınması gerektiğini savunan Dr. Sürenkök, SSK, devlet ve üniversite hastanelerinde bulunan polislerin sayıca az olduğunu ifade etti. Sürenkök, ?Bu arkadaşlarımızın görevi de adli problemlerin raporlanmasını sağlamak. Herhangi bir olayda müdahalede yetersiz kalıyorlar.? dedi. Bu konudaki problemin sadece güvenlik olmadığını ifade eden Sürenkök, sağlık sisteminde iyileştirmeye gidilmesi gerektiğine de dikkat çekti. Sürenkök şunları söyledi: ?Müdahale edilmesi halinde kurtarılacak bir hasta acil serviste veya polikliniklerde sıra beklerse, yani sağlık sisteminin olumsuzluğundan kaynaklanan bir problem yüzünden hasta kaybedilirse, vatandaşın bunun cezasını hekime kesmesi kabul edilemez.?

Toplumun, hekimlerin hangi şartlar altında çalıştığını bilmesi gerektiğini söyleyen Sürenkök, bir doktorun polikliniklerde her hastaya en az 15 dakika ayırması gerektiğine dikkat çekti.

Acil servislerde şiddet ve saldırganlığın yeni olmadığına işaret eden Prof. Dr. Hamit Hancı da bu olayların sayısının devamlı artmasının ürkütücü olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Hancı, ?Acil servisler, aşırı stresli mekanlardır. Endişe içindeki yaralı, hasta ve yakınları, var olan problemleri, uzun süreli bekleme ve değişik sebeplerden kaynaklanan gecikmeleri tolere edemeyip saldırganlaşma eğilimi gösterebilir. Bir yaralının ya da hastanın ölümü de acil serviste bir şekilde şiddet doğurabilir.? dedi.

Hancı, acil servislerde meydana gelen şiddet olaylarının basit fizikî yaralanmalar, ciddi fizikî yaralanmalar, geçici veya kalıcı fizikî bozukluklar, ölüm, psikolojik rahatsızlıklar, düşük moral, iş stresinin artması, yönetim ve çalışanlara güvenin azalması gibi sorunlar doğurduğuna dikkat çekerek, bunların önlenebilmesi için hastanelerin gerekli eğitimi almış personel ve güvenlik açısından desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Acil servislerde şiddetten korunma konusunda hekimlere uyarılarda bulunan Hancı, sağlık personelinin olay patlak vermeden önce sezip önlemeye çalışması veya yardım çağırması gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Hancı, ?Bir saldırı öncesi konuşarak tansiyonun yükseltilmesi, bağırma, yükselen fizikî aktivite ve yerinde duramama gibi tipik davranışlar olabilmektedir. Bu belirtilerin önceden görülüp uygun önlemlerin alınması mümkündür.? diye konuştu. Prof. Dr. Hancı, olayların önlenmesi için hastanelerin kendi iç güvenlik sistemlerini kurması gerektiğini de savundu.

Zaman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber