Türkiye'nin kanayan yarası: Sezaryen
DÜNYA Sağlık Örgütü (DSÖ), sezaryenle doğum oranının yüzde 10- 15'i geçmemesini önerirken Türkiye'de bu oranın yüzde 21'i bulduğu açıklandı. Antalya Tüp Bebek Merkezi Medikal Direktörü Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Operatör Dr. Kemal Özgür, ?Türkiye'nin kanayan yarası' olarak tanımladığı bu oranın gelecek yıllarda daha da artmasından endişe duyduğunu söyledi.
Türkiye'de yeni açılan birkaç özel hastane dışında, doğum için gerekli şartların sağlanmadığını savunan Dr. Özgür, ?Hastanelerde, doğum yapacak kadının eşinin veya diğer yakınlarının da yanında bulunabileceği özel sancı odaları yok. Bir bakıyorsunuz 5 kadın aynı sancı odasında. Birinin bağırmasından diğeri korkuyor veya etkilenip sancısı yoksa da bağırmaya başlıyor. Türkiye'de çağdaş doğumhaneler de yok'' dedi.
Fiziki şartlar yeterli bile olsa anne adaylarına doğum öncesi manevi destek ve eğitim de verilmediğini savunan Dr. Özgür, ?Artık hastalar tedavilerinde daha fazla söz sahibi olmak istiyor. Normal doğum şartları sağlanmadığını bildikleri için de sezaryene yöneliyor. Doktorlar da aynı durumun farkında olduğu için anne adayını normal doğuma özendiremiyor'' diye konuştu.
Zorunlu olmadıkça normal doğumun tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Özgür, şöyle konuştu:
?Sezaryende, anne adayını karın bölgesinde birkaç kat kas ve rahim kesiliyor. Bebek alındıktan sonra hepsine dikiş atılıyor. Sonuçta her ameliyat gibi risk taşıyor. Normal doğumda yarım litre kan kaybediliyorsa sezaryende bu iki katına çıkıyor. Normal doğumdan sonra rahim hemen toparlanıp anne ayağa kalkıp bebeğiyle ilgilenebilirken sezaryen olmuş annenin ayağa kalkıp kendine bakabilmesi için bile 3 gün gerekiyor. Üstelik ilk doğumunu sezaryen ile yapan kadının ikincisinde normal doğumu seçme şansı da yok.''
BATI MARMARA BAŞI ÇEKİYOR
Doğum yöntemleri konusunda Türkiye'deki tek araştırma, Sağlık Bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etüdleri Enstitüsü'nün işbirliğiyle 2003 yılında yapılan Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması. Bu araştırma kapsamında ülke genelinde 8 bin 75 kadın ile görüşüldü. Son 5 yıl içerisinde doğan bebeklerin yüzde 21'inin sezaryenle dünyaya geldiği görüldü. 1998 yılında yüzde 14 ile DSÖ standartlarına uygun olan sezaryenle doğum oranında yüzde 7'lik bir artış olduğunu ortaya koyan araştırma, bu oranın Batı Marmara'da yüzde 40'lara yaklaştığını gösterdi. DSÖ verilerine göre ABD'de sezaryenle doğum yüzde 23 iken Hollanda, Belçika, İngiltere ve Fransa'da yüzde 20'nin altında kalıyor.
EĞİTİMLİ KADININ TERCİHİ
Araştırma sonuçları, sezaryenle doğumu, ileri yaşlardaki kentli, çoğunlukla ülkenin kuzey ve batı bölgelerinde yaşayan ve eğitimli kadınlar arasında yaygın olduğunu ortaya koydu.