Yatılı okul öğrencileri tutanakla ailelerine teslim edilecek
Hüseyin Çelik'ten yatılı öğrencilere uyarı
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Ocak sonunda okulların yarıyıl tatiline gireceğini hatırlatarak, özellikle yatılı ilköğretim okullarında donma tehlikesine karşı çocukların tutanakla ailelerine teslim edilmesini istedi.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Başkent Öğretmenevi'nde düzenlenen İl Milli Eğitim Müdürleri ve İl Teftiş Kurulu Başkanları Toplantısı'na katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Çelik, Türkiye'de bulunan 603 yatılı okulun 4'te 3'ünün geri kalmış bölgelerde bulunduğunu belirtti. Yatılı okullar konusunda daha hassas olunması gerektiğine dikkat çeken Çelik, "Yatılı okullarda çocukların annesi - babası - amcası - teysezi oradaki öğretmen ve yöneticilerimizdir. Bizim, bu çocuklara her şeyden önce şevkat göstermemiz gerekir. Çocuk köyünden gelmiş, elleri çatlak olabilir, burnu akabilir, bu çocuklar temizliğin ne olduğunu bilmeyebilir. Usulüne göre medeni bir insan nasıl yemek yer, nasıl yatar nasıl kalkar, nasıl tuvalet ihtiyacını giderir bunları bilmeyebilir. Bizim hedeflerimizden birisi çocuklara teroik bilgiler vermek değil, onlara hayatı öğretmektir" diye konuştu.
Bu okulların yüzde 20'lik kapasitesinin boş bulunduğuna dikkat çeken Çelik, bu durumun gereksiz maliyetler oluşturduğunu vurguladı. Bir YİBO'nun maliyetinin 10 trilyon Türk Lirası olduğunu anlatan Çelik, "Canımız her istediğinizde YİBO yapamayız. Kendi ilindeki boşlukları doldurmamış, diğer yatılı okulları yüzde yüzde kapasite ile işletmeyen illere yatılı okul yapmayacağız" ifadesini kullandı. Yatılı okullarda atıl kapasite bulunurken, taşımalı eğitim yapıldığına dikkat çeken Çelik, buna da fırsat verilmemesini istedi.
Bu ay sonunda okulların yarıyıl tatiline gireceğini hatırlatan Çelik, özellikle yatılı ilköğretim okullarında donma tehlikesine karşı çocukların tutanakla ailelerine teslim edilmeden çıkışlarına izin verilmemesini istedi. "Çocuk yatılı okula giderken ya da dönerken donma tehlikesi geçiriyor." diyen Çelik, il milli eğitim müdürlerinden bu konuda duyarlı okul müdürleri tayin etmelerini istedi. Çelik, çocukların rastgele insanlara teslim edilmemesi konusunda hassas davranılması gerektiğini vurguladı.
Çelik, "Ay sonunda tatile gireceğiz. Bu tür kazaların olması yüreğimizi dağlar. Bir çocuğun bile burnu kanamamalı. Ortaöğretim kurumları için aynı ısrarda bulunmuyorum ama ilköğretimdeki çocuklarda buna dikkat etmeliyiz." ifadesini kullandı.
"KÖY OKULLARINDA OKUL ÖNCESİ EĞİTİME AĞIRLIK VERELİM"
En az 10 öğrencisi bulunan köy okullarının kapatılmaması gerektiğini söyleyen Çelik şöyle devam etti: "Köy okulları birer deniz feneri gibi orada bulunsun. Nitekim bu şekilde bulunan 3 bin köy okulunu orada açtık."
İl Milli Eğitim Müdürlerinden kapalı olan köy okullarının tespit edilmesini isteyen Çelik, söz konusu okulların onarımının en fazla 10 milyar TL ile karşılanabileceğine dikkat çekti.
Çelik şöyle devam etti: "1'inci, 3'üncü arasında 10 öğrenci varsa bu yavrularımız orada devam etsin. Biz oraya bir öğretmen gönderelim. Öğretmenin köyün sosyo - kültürel hayatında önemli bir yeri var. Okulun orada bulunması köy hayatına önemli bir unsur. Olmadı, köyde diğer öğrenciler taşımaya gidiyor, ana sınıfı açabilecek durumda iseniz onları ana okuluna döndürelim. Okul öncesi eğitim kırsal kesim için daha çok önemli. Çünkü, şehirdeki insanların çocuklarının, ev ortamından, içinde bulundukları sosyal çevreden çok şey almaları mümkün. Ama kırsal kesimde bu çok asgari gerçekleşebiliyor. Eğer ilköğretim okulu olarak kullanmıyorsak okul öncesi eğitime ağırlık verelim. Bir sınıfını ilköğretim okulu olarak kullanılım, diğerini ana sınıfı yapalım."
"GENEL LİSE MÜDÜRLERİ, ÇOCUKLARI MESLEKİ EĞİTİME GÖNDERMEDE MİSYONER GİBİ ÇALIŞMALI"
Toplantıda mesleki eğitim ile ilgili görüşlerini de açıklayan Çelik, "Mesleki eğitimin yaygınlaştırılması Türkiye için hayati öneme sahip. Bunu yaparken katsayı problemine kitlenmeyelim. Katsayı psikolojik bir engel oluşturmuştur. Katsayı yokken de, meslek liselerinden 4 yıllık lisans programını kazanma oranı yüzde 2 idi" şeklinde konuştu.
Ortaöğretimde 9'uncu sınıfların ortak sınıf olduğunu hatırlatan Çelik, "Genel liselerimizde müdürler, sanki bu çocuklar okullarından gidecek, ellerinden kaçacak gibi bir kaygı içindediler. Şunu bilsinler ve merak etmesinler. Türkiye'de istemediğiniz kadar genel ortaöğretime talep var. Bizim genel liselerin müdürleri, 9'uncu sınıftaki çocukları mesleki eğitime yönlendirme konusunda bir misyoner gibi çalışmalıdır" dedi.