Kobani örgütün eğitim ve saldırı üssüne dönüştü

Alçaklığın yeni merkezi: Kobani

Türkiye'de son dönemde yaşanan birçok terör saldırısını Kobani'de eğitim alan PKK'lıların gerçekleştirdiği tek tek tespit edildi. PYD kontrolündeki Rasulayn ise onlarca örgütün eğitim ve saldırı üssüne dönüştü.

KEMAL GÜMÜŞ

Türkiye'yi yasa boğan hain saldırını planlanmasından hayata geçirilmesine kadar uzanan süreç, Irak-Suriye sınırının Türkiye için nasıl bir terör kuşağına çevrildiğini ortaya koydu. Beşiktaş'taki saldırı planının talimatı PKK'nın Irak'taki sözde merkezi Kandil'den verildiği, Irak-Suriye sınırındaki Sincar'da saldırı planının yapıldığı, örgütün Suriye'deki kamplarında eğitilen biri kadın iki bombacının üç hafta önce Kobani üzerinden Türkiye'ye sokulduğu belirlendi.

ÜÇ BÜYÜK SALDIRI

Kobani'den gelen iki teröristin kısa süre önce Adana Valisi'ne bombalı araçla pusu kuran PKK'lı Tirej Givara Delil kod adlı Musa Özdemir ile aynı gruptan yer almasının yanı sıra bu yıl şubat ayında Ankara'da 17 Şubat 2016'ta 29 kişinin şehit olduğu ve 61 kişinin yaralandığı 'Askeri servis aracına saldırı' olayını gerçekleştiren ekipten oldukları da tespit edildi.

EĞİTİM ÜSSÜ

Suriye'de sözde PKK-PYD kantonlarında bulunan Rasulayn kampının, 60-70'li yıllarda bütün dünyadaki silahlı yasadışı marksist-leninist sol terör örgütlerinin eğitim kampına dönüşen Beyrut'taki Bekaa Vadisi gibi Rasulayn'ın da başta PKK-PYD olmak üzere MLKP-DHKP-C gibi onlarca terör örgütünün eğitim ve saldırı üssüne dönüştüğü belirlendi.

AİLE GÖRÜNTÜSÜ

Beşiktaş, Ankara ve diğer noktalarda saldırıyı gerçekleştiren teröristlerin, PKK'nın daha önce hiç denemediği yöntemleri kullanması da dikkati çekti. Sabıkasız isimlerden seçilen teröristlerin saldırıda kullandıkları otomobilde 'başörtülü kadın ve bir erkekle aile görüntüsü' vermeye çalıştığı, cep telefonu ve internet kullanmayarak teknik takibe takılmadıkları ya da sürekli SIM kart ve telefon değiştirdikleri belirlendi. Beşiktaş'taki saldırıda kullanılan yaklaşık 400 kg'lık bombadaysa, PKK'nın bugüne kadar kullanmadığı ve daha çok 'istihbarat servisleri yapımı' gibi duran bir patlayıcı olduğu da belirtildi.

PKK'NIN İLKLERİ

Patlayıcının menşei konusunda çalışmalar sürerken, askeri uzmanlar olay sonrasında ortaya çıkan alevin rengine ve devasa çukura dikkati çekerek saldırıda A4, C4 ve TNT kalıplarından oluşan 'kokteyl' patlayıcı kullanılmış olabileceğini vurguladı. Uzmanlar, bunun daha önce PKK tarafından kullanıldığına rastlanmadığını kaydetti. Öte yandan, PKK, 35 yıllık eylem tarihinde ilk kez Beşiktaş'taki saldırıda aynı anda çifte canlı bombalı saldırıda bulunmasıyla da dikkati çekmişti.

NATO SİLAHLARI PKK'NIN ELİNDE

NATO ülkelerince PKK'nın Suriye kolu PYD'ye verilen uzun namlulu silah, tüfek ve patlayıcıların Türkiye'deki eylemlerde kullandığını belirledi. Çelik yelek, hatta panzer ve tank zırhını delen uranyumlu mermiler, özel kuvvetlerin kullandığı keskin nişancı tüfekleri ve ABD piyade tüfeği M-16'ların yanı sıra PYD'ye verilen verilen uçak-helikopter-tank katili olarak bilinen yeni nesil silahların da PKK'nın eline geçmiş olabileceği belirtiliyor. Türkiye'nin, terör eylemlerinde kullanılan bu silahlarından dolayı muhatap ülkeleri uluslararası hukuk karşısında sorumlu tutabileceği, teröristlerin eğitildiği bu kamplara ve eğitici ülkelere karşı 'mukabiliyet' esasını da devreye koyabileceği belirtiliyor.

BM 51 VE TCK 302...

ULUSLARARASI hukuk ve askeri uzmanlara göre, Suriye kökenli PKK-PYD saldırısına uğrayan Türkiye, Birleşmiş Milletler (BM) Sözleşmesi'nin 51. maddesine göre Suriye'de Fırat'ın doğusuna ve PYD bölgelerine sınır ötesi askeri harekat düzenleyebilir. Türkiyenin hem Cerablus hem de Suriye sınırından Fırat'ın doğusuna da anında operasyon düzenlemek üzere askeri olarak hazır olduğu, Türkiye'yi tehdit eden terör örgütü PYD lideri Salih Müslim'in de Türkiye'de TCK 302'nci maddeye göre yargılayabileceği öğrenildi.

KANDİL İSTEDİ PYD/YPG YAPTI

Kobani'nin nasıl bir terör yuvası olduğunu gösteren bir başka olaysa, gözlerden kaçan ama Çözüm Süreci'ni de bitiren Ceylanpınar provakasyonunda da PYD ve Suriye'deki terör yuvalarının rol aldığı ortaya çıktı. Şanlıurfa'da yürütülen soruşturmada ortaya çıkan belgeler, saldırı emrinin Kandil tarafından verildiğini ve Suriye'deki PYD-YPG tarafından da uygulandığını resmi olarak da ortaya koydu.