Akdağ: İnsanlara zorla 'çocuk yapmayacaksın' denemez
Sağlık Bakanı Recep Akdağ,insanlara zorla, "sen çocuk yapmayacaksın" denemeyeceğini ifade ederek, "Üreme sağlığının mantığını, doğan çocukları cezalandırmak gibi algılamamak lazım" dedi.
TBMM Genel Kurulunda, Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, Sağlık Personelinin Tazminat ve Çalışma Esaslarına Dair Kanun ile Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısının görüşmelerine geçildi.
Akdağ, tasarının soru-cevap bölümünde, üniversite hastanelerinin tahakkuk tahsilat oranlarının, Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerden daha yüksek olduğunu söyledi.
Sağlık Bakanlığı hastanelerinde 2005 ve 2006'da tahakkuk tahsilat oranlarının yaklaşık yüzde 70 olduğunu belirten Akdağ, bu oranla, hizmetlerini geliştirerek sürdürdüklerini kaydetti.
Üniversite hastanelerinde verimlilik sorunu bulunduğunu ifade eden Akdağ, bunun, hastanelerin yönetiminden kaynaklanmayabileceğini ancak verimsizliğin hastanelerin işini zora soktuğunu belirtti. Akdağ, bunu, üniversite hastanelerini ve yöneticilerini eleştirmek için söylemediğini vurgulayarak, üniversite hastanelerinde 1 yılda muayene edilen hasta ile hizmet sayılarının çok az olduğunu söyledi.
Akdağ, üniversite hastanelerini, hizmet ve işletme yönetimi açısından daha verimli hale getirmeleri gerektiğini ifade etti.
Sağlık Bakanı Akdağ, TCK'da yapılan değişiklikten dolayı son dönemlerde açılan tazminat davası sayısında artış yaşandığını bildirdi.
"MODERN DÜNYA, ÜREME SAĞLIĞI DİYOR"
Akdağ, nüfusun belli bir oranın altına düşmemesini arzuladıklarını belirterek, Türkiye'deki doğurganlık hızının yüzde 2,2 olduğunu kaydetti.
Bu oranın 2'nin altına düşmesinin, nüfusun yaşlanmaya başlaması anlamına geldiğini vurgulayan Akdağ, bir çok Avrupa ülkesinde bu sıkıntının yaşandığını, Türkiye'nin ise sınırda olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
"Üreme sağlığıyla ilgili programlarımızı geliştirirken, ülkenin doğusunda ve kırsalında bu ihtiyaç var, çalışmalarımızı bu alanlarda yoğunlaştırıyoruz. Bir önceki hükümet dönemlerine göre, bu hizmetlerden yararlanan vatandaş sayısı 12 milyondan 18 milyona çıkmıştır.
Artık aile planlaması kavramı, üreme sağlığı kavramının altındadır. Modern dünya üreme sağlığı ifadesini kullanıyor. İnsanlara zorla, 'sen çocuk yapmayacaksın' denemez. Yoksul çocuklar, asgari ücretli ailelerin çocuklarıyla ilgili düzenleme yaptık, bu düzenleme yaparken, 'siz nüfusu fazla olan ailelere avantaj getiriyorsunuz' dendi. Biz doğan çocukları cezalandıracak mıyız? Üreme sağlığının mantığını, doğan çocukları cezalandırmak gibi algılamamak lazım."
"DOKTORU RİSKLİ MÜDAHALELERDEN ALIKOYUYOR"
CHP Ankara Milletvekili İsmail Değerli, tasarıyla, sigorta şirketlerinin korunduğunu, doktoru, riskli müdahalelerden alıkoyduğunu söyledi.
Değerli, devletin bir fon oluşturması ve doğacak zararların buradan karşılanmasını istedi.
AK Parti Kars Milletvekili Selahattin Beyribey de küçük yerlerde çalışan hekimlerin hastası öldüğünde, o yerde artık duramadığını söyledi. Beyribey, bu durum karşısında, doktorun, hastayı şehir merkezlerine sevk ettiğini, burada da komplikasyonlardan dolayı hastaya dokunulmadığını kaydetti.
Beyribey, bu nedenle doktora güvence kazandırmak gerektiğini, doktorun, sigortayla güvence altına alınabileceğini belirtti.
Beyribey, bu uygulamanın Türkiye'de geç kaldığını, doktorların ve risk altında çalışan sağlık personelinin sigorta olması gerektiğini dile getirdi.