Başbakan Erdoğan bütçe rakamlarını açıkladı

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 08 Şubat 2007 16:34, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bütçe açığının Gayrı Safi Milli Hasıla'ya oranı açısından Türkiye'nin İngiltere, Almanya, İtalya, Fransa ve Yunanistan gibi AB ülkelerini geride bıraktığını söyledi.

Başbakan Erdoğan, 2006 yılı bütçesinin, Türk halkının refahına ve Türkiye'nin kalkınmasına önemli katkıların sağlandığı bir bütçe olduğunu kaydetti. Göreve geldiklerinden beri Türkiye Cumhuriyeti'nin sosyal devlet ilkesini eksiksiz olarak hayata geçirmek için büyük reformlara imza attıklarını belirten Erdoğan, makro ekonomik dengeleri tutturmak, makro hedefleri gerçekleştirmek adına sosyal politikalardan vazgeçmediklerini ifade etti. Haklın mutluluğu ve refahını politikalarının merkesine aldıklarını kaydeden Başbakan Erdoğan, 2006'da çiftçilere yaklaşık 5 milyar YTL destek sağladıklarını, işçi, memur ve emeklilerin alım güçlerini enflasyona karşı koruduklarını, yatırım harcamalarının 2005 yılına göre yüzde 27.3 oranında artışla 14.6 milyar YTL olarak gerçekleştiğini anlattı. Bütçe açığının Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla'ya oranının 2002 yılında yüzde 14.6 olduğunu dile getiren Erdoğan, bu oranı 2006 sonu itibariyle yüzde 0.7'ye çektiklerini, 2002'de 40.1 milyar YTL olağan bütçe açığının, 2006 sonunda 3.9 milyar YTL olarak gerçekleştiğini vurguladı. AB Maastricht Kriterleri'ne göre bütçe açığının milli gelire oranının en fazla yüzde 3 olabildiğine işaret eden Erdoğan, 2005 ve 2006 yılı büçtelerinde bu kriterleri yakaladıklarını bildirdi. Merkezi yönetim bütçe açığının Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla'ya oranı açısından AB üyeleri ile karşılaştırma yapıldığında Türkiye'nin 2002 yılında en kötü durumda olduğunu hatırlatan Erdoğan, 2006 yılında ise İngiltere, Almanya, İtalya, Fransa ve Yunanistan başta olmak üzere birçok ülkeden daha iyi bir konuma yükseldiğini belirtti. Erdoğan, 2006 yılında merkezi yönetim bütçe açığının Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla'ya oranının binde 7 olduğunu, 2005 verilerine göre bu oranın Macaristan'da yüzde 7.1, Yunanistan'da yüzde 6.2, Portekiz'de yüzde 6, İngiltere'de yüzde 3, İtalya'da yüzde 3.9, Fransa'da yüzde 2.5, Almanya'da ise yüzde 2.1 olarak gerçekleştiğini ifade etti. Erdoğan şunları söyledi: "Bütçe açığının düşmesi sayesinde bakın ülkemiz ne gibi kazanımlar elde etti. En büyük öncelik olarak belirlediğimiz eğitim ve sağlık hizmetlerine daha fazla kaynak ayırabildik. İktidarımız döneminde 102 bin 272 derslik kazandırdık. Yatırımlara ayrılan kaynağı artırabildik. 2002 yılında bütçeden tarımsal desteklere ayrılan pay sadece yüzde 1.7 iken 2006 yılında bu oranı yüzde 2.7'ye çıkardık. Bu dönemde tarımsal desteklemelerdeki artış oranı yüzde 155'e ulaştı. Ülkeyi maaşların bile ödenemediği bir durumdan kurtararak kamu personeline enflasyonun üzerinde maaş artışı sağladık. 2002 yılında 45 YTL olan öğrenci burslarını 150 YTL'ye yükselttik. Ülkeyi enflasyon ateşinden kurtararak tek haneli enflasyon dönemini başlattık".

VERGİ GELİRLERİNİN FAİZ ÖDEMELERİNİ KARŞILAMA ORANI YÜZDE 37.5

Başbakan Erdoğan, AK Parti iktidarı döneminde istikrarlı bir faiz dışı fazla elde edildiğini ve hedeflerini sürekli olarak tutturduklarını vurguladı. Mali disiplin sayesinde faiz giderlerinin GSMH'ye oranını hızlı bir şekilde düşürdüklerini dile getiren Erdoğan, 2002 yılında yüzde 18.8 olan bu oranı 2006 yılında yüzde 8.2'ye indirdiklerini söyledi. 2002 yılında vergi gelirlerinin yüzde 92.1'inin faiz ödemelerini karşılayabildiğine dikkat çeken Erdoğan, faiz giderlerinde kaydedilen düşüş ve vergi tahsilatında gösterilen olumlu gelişme sayesinde 2006'da bu oranın yüzde 37.5 seviyelerine çekildiğini bildirdi. Bütçe performansında kaydedilen başarının borç dinamiklerinin de hızla iyileşmesini sağladığını anlatan Erdoğan, 2002'de yüzde 78.4 olan kamu net borç stokunun GSMH'ye oranının 2006 yılında yüzde 50'nin altında gerçekleşmesinin beklendiğini söyledi. Erdoğan, 2002 yılında kamu kesimi borçlanma gereğinin Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla'ya oranının yüzde 12.6 olduğunu, bu oranın 2006'da -3.1'e düşürüldüğünü söyledi. Dövize bağlı borçların toplam borç içindeki payının da istikrarlı bir şekilde düştüğünü dile getiren Erdoğan, toplam borcun 2002 yılında yarısı dövize bağlı iken, bunu 2006'da yüzde 20'lere düşürdüklerini bildirdi. Genel yönetim borç stokunun Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla'ya oranı açısından Türkiye'nin AB üyesi ülkelerden İtalya, Almanya, Portekiz ve Fransa'dan daha iyi duruma geldiğini belirten Erdoğan, kamu mali yapısı güçlü olmayan ülkeleri uluslararası alanda saygın bir konuma yükselmelerinin mümkün olmadığını düşündüğünü ifade etti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber