'Türkiye Cumhuriyeti, bin yıllık devlet geleneğimizin son halkasıdır'

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk oldu. Kılıç, AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Şenol Kazancı ile editörlerin sorularını yanıtladı.

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç: "Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu itibarıyla ortaya konanlar doğrultusunda bizim rejimimiz zaten belli. 1923'ten beri Türkiye Cumhuriyeti, bin yıllık devlet geleneğimizin bugünkü son halkasıdır ve ilelebet payidar olacaktır. Bizim söylediğimiz de budur, aksini söylemiyoruz."

"(Seçilme yaşının 18'e indirilmesi çalışması) Gençler, 'evet bizim de burada hakkımız var' diyor. Bu hak illa her zaman kullanılacak diye bir şey yok. Bu hakkın demokrasi çerçevesinde sizde olması dahi size bir güç verir. Dünya üzerinde 57 ülkede seçilme yaşı 18, Türkiye'de neden olmasın. Biz gencimize mi güvenmeyeceğiz. Her konuda gencimize güveniyoruz."

Futbolda şiddet olayları) Camialarının, delegelerinin oylarını alıp kulüp yöneticisi olmuş kişilerin de sorumlulukları var. 'Ben seçimle geldim, istediğim futbolcuyu, teknik direktörü alma hakkım var' diyebilirsiniz ama bunun da size yüklediği bir sorumluluk var. Maç bitmiş öyle veya böyle, kazanmış ya da kaybetmiş olabilirsiniz. O an yoğun bir duygu içindesiniz. Bir açıklama yapmayın, demeç vermeyin, şöyle bir sakinleşin, üstünden biraz zaman geçmesini bekleyin. Bir açıklama yapacağınız zaman sakin olun."

"(Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi) Maçtan sonra yaşanan bazı olaylar var. Soyunma odasına giden koridorlarda olduğu hem iddia edildi hem de bazı tespitlerle ortaya çıktı. Bunu asla kabul etmiyoruz. Bakanlığımızın müfettişleri bu konuyla görevlendirilmiş durumda. Orada ne olduğunu inceliyorlar."

"Spor kulüplerinin başarılı olmasının altındaki en büyük unsur, şehirdir. Örnek verdiğimiz yabancı takımlarda, o şehirde yaşayanlar takımlarının maçlarına gidiyor ve destek veriyorlar. Bizde ise geçmişten şöyle bir şeye alışılmış; 'stada giderim ama bilet parası vermem." Böyle bir şey yok. Bilet alır, destek verirsiniz takımınıza... Şimdi 'fiyatlar yüksek.' diyecekler ama düşük olanları da görüyoruz. 30 binlik statta 2 bin kişi maça geliyorsa, o zaman kusura bakmayın siz de kulüp olarak, 'bu taraftarlar neden gelmiyor?' diyerek, bu konuda çalışmanız lazım."

Bizim tesisimiz ve altyapımız, en büyük organizasyonu yapacak güçte ama herkesin de külfetini üstlenecek değiliz. Türk sporcusuna katkı verecek, tecrübesini geliştirecek, ev sahibi avantajını kullanabileceğimiz önemli müsabakaları alıyoruz. Yarın EYOF başlıyor. 2021 İslam Oyunları'na adayız. Değişiklik yoksa tek adayız. Talep, İstanbul'da olması yönünde. Temmuz ayında Samsun'da Dünya İşitme Engelliler Yaz Spor Oyunları var. Bu, IOC'nin takvimindeki 3 organizasyondan biri, yani Türkiye'nin düzenlediği en büyük organizasyon olacak. Bunları, 'artık eskisi gibi spor organizasyonu alınmıyor.' diyenlere bir cevap olarak ortaya koyabiliriz."