Yolsuzlukla mücadele kanunu tasarısı

Haber Giriş : 13 Mayıs 2004 00:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Aşağıdaki Kanun tasarısı 4.5.2004 tarihinde Bakanlar Kurulunca TBMM'ye sevk edilmiştir.

Amaç
Madde 1- Bu Kanunun amacı, yolsuzlukla etkili mücadele çerçevesinde, bu Kanunda belirtilen suçların soruşturulması ve kovuşturulmasında uygulanacak esas ve usulleri belirlemektir.

Kapsam
Madde 2- Memurlar, memur sayılanlar, özel kanunlarındaki hükümlere göre memur gibi cezalandırılanlar ve yabancı kamu görevlileri ile uluslararası örgüt görevlileri veya bunların fiillerine iştirak edenler tarafından veya bunlarla iştirak hâlinde olmaksızın gerçek kişilerce;
a) 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 201/a, 201/b, 202, 205, 208, 209, 211 ilâ 214, 216, 218, 219, 275, 278, 339 ilâ 342, 345, 362, 366, 367, 504, 525/b ve 525/c maddelerinde yazılı,
b) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359 uncu maddesinin (b) bendinde yazılı,
c) 29/5/1979 tarihli ve 2238 sayılı Organ ve Doku Alınması, Saklanması ve Nakli Hakkında Kanunun 15 inci maddesinde yazılı,
d) 28/7/1981 tarihli ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununda öngörülen usul çerçevesinde, Kanunun 47 nci maddesinin (A) bendinde ve aynı maddenin (B) bendinin (3) numaralı alt bendinde yazılı,
e) 19/4/1990 tarihli ve 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanununun 4 ve 13 üncü maddelerinde yazılı,
f) 13/11/1996 tarihli ve 4208 sayılı Karaparanın Aklanmasının Önlenmesine, 2313 Sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanunda, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda ve 178 Sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 2 nci maddesinin (b) bendinde yazılı,
g) 10/7/2003 tarihli ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren,
suçların teşekkül hâlinde işlenmesi ve onaltı yaşından büyük işçiler için yürürlükte bulunan asgarî ücretin bir aylık brüt tutarının bin katını aşan haksız menfaat veya zararın ortaya çıkması ihtimalinin yeterli delil, iz, eser ve emarelerle belirlenmesi durumunda bu Kanun hükümleri uygulanır.

Bu Kanunun uygulanmasında teşekkül, Kanunda sayılan suçları işlemek maksadıyla iki veya daha fazla kişinin anlaşarak birleşmeleridir.

Özel hukuk tüzel kişilerinin cezaî sorumluluğu
Madde 3- Diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun kapsamına giren suçlar, özel hukuk tüzel kişilerinin tüzel kişiliğini temsil etme veya tüzel kişilik adına karar alma yahut tüzel kişilikte denetim icra etme yetkisi bulunanlar tarafından bu tüzel kişiliğin yararına olarak işlendiğinde, bu kişiler cezalandırılmakla beraber özel hukuk tüzel kişisi hakkında da suçla elde edilen menfaatin iki katından üç katına kadar para cezasına hükmolunur.

Soruşturma ve kovuşturma
Madde 4- Bu Kanunun kapsamına giren suçlardan dolayı yargılama görevi; Adana, Ankara, Antalya, Diyarbakır, Erzurum, İstanbul, İzmir, Samsun ve Trabzon il merkezlerinde bulunan ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenen ağır ceza mahkemelerine aittir.

Adana'da görevli ağır ceza mahkemesinin yargı çevresi: Adana, Aksaray, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Karaman, Kilis, Mersin, Niğde, Osmaniye;
Ankara'da görevli ağır ceza mahkemesinin yargı çevresi: Ankara, Afyon, Bartın, Bolu, Çankırı, Düzce, Eskişehir, Karabük, Kayseri, Kırıkkale, Kırşehir, Kütahya, Nevşehir, Yozgat, Zonguldak;
Antalya'da görevli ağır ceza mahkemesinin yargı çevresi: Antalya, Burdur, Denizli, Isparta, Konya;
Diyarbakır'da görevli ağır ceza mahkemesinin yargı çevresi: Diyarbakır, Adıyaman, Batman, Bingöl, Bitlis, Elazığ, Hakkari, Malatya, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Tunceli;
Erzurum'da görevli ağır ceza mahkemesinin yargı çevresi: Erzurum, Ağrı, Ardahan, Erzincan, Iğdır, Kars, Van;
İstanbul'da görevli ağır ceza mahkemesinin yargı çevresi: İstanbul, Balıkesir, Bilecik, Bursa, Çanakkale, Edirne, Kırklareli, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ, Yalova;
İzmir'de görevli ağır ceza mahkemesinin yargı çevresi: İzmir, Aydın, Manisa, Muğla, Uşak;
Samsun'da görevli ağır ceza mahkemesinin yargı çevresi: Samsun, Amasya, Çorum, Giresun, Kastamonu, Ordu, Sinop, Sivas, Tokat;
Trabzon'da görevli ağır ceza mahkemesinin yargı çevresi: Trabzon, Artvin, Bayburt, Gümüşhane, Rize;
illerini kapsar.

Bu Kanun kapsamındaki suçları yargılayacak olan ağır ceza mahkemesine gelen iş durumunun veya olağanüstü bir hâlin gerekli kılması hallerinde bir mahkemenin yargı çevresinde bulunan il ve ilçeler, Adalet Bakanlığının önerisi üzerine, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun kararıyla başka bir yerdeki ağır ceza mahkemesine bağlanabilir. Bu karar Resmî Gazetede yayımlanır. Yayımdan önce açılmış davalar hakkında bu sebebe dayanılarak yetkisizlik kararı verilemez.

Bu Kanun kapsamına giren suçların soruşturması, görevli mahkeme nezdinde bulunan Cumhuriyet savcılarınca bizzat yürütülür.

Bu Kanun kapsamındaki suçları yargılamakla görevli ağır ceza mahkemesi başkan ve üyeleri ile Cumhuriyet savcıları, birinci sınıfa ayrılmış hâkim ve Cumhuriyet savcıları arasından dört yıllığına Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca atanır. Süresi bitenler bu görevlere yeniden atanabilirler. Meşru mazeretleri durumunda muvafakatleri alınarak veya haklarında yapılacak soruşturma sonunda görev yeri veya görevlerinin değiştirilmesine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca karar verilebilir.

Mahallî Cumhuriyet başsavcılığı veya suç askerî mahalde işlenmişse askerî savcılık, ihbar veya herhangi bir suretle bu Kanun kapsamına giren bir suçun işlendiğini haber alır almaz, durumu derhal görevli ağır ceza mahkemesi nezdindeki Cumhuriyet başsavcılığına bildirmekle beraber, görevli ağır ceza mahkemesi nezdindeki Cumhuriyet başsavcılığının işe el koymasına kadar gerekli soruşturmayı usulüne göre yapar ve evrakı derhal görevli ağır ceza mahkemesi nezdindeki Cumhuriyet başsavcılığına gönderir.

Bu suçlara bakmakla görevli Cumhuriyet savcılarının soruşturmayla ilgili harcamaları, suçüstü ödeneğinden usulüne uygun düzenlenmiş sarf kararları ile karşılanır.

Bu Kanun kapsamına giren suçların soruşturma ve kovuşturmalarında aşağıdaki hükümler uygulanır:
a) 2/12/1999 tarihli ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanmaz. Bu suçlar, görev sebebiyle işlenmiş olsalar bile Cumhuriyet savcılarınca doğrudan soruşturulur.
b) Hakkında soruşturma açılan kamu görevlileri ile ilgili olarak Cumhuriyet savcılığınca, kamu görevlisinin bağlı olduğu kurum veya kuruluşa derhal bilgi verilir.
c) 30/7/1999 tarihli ve 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanununun 6 ncı maddesi hariç olmak üzere, 2 ilâ 10 uncu maddelerinde öngörülen usul ve tedbirler uygulanabilir. Bu usul ve tedbirlerin uygulanmasına, görevli ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki (1) numaralı sulh ceza mahkemesi hâkimi karar verir. Bu kararlara karşı yapılan itiraz aynı yerdeki (1) numaralı asliye ceza mahkemesi tarafından karara bağlanır.
d) Kolluk; soruşturma ve kovuşturma sebebiyle şüpheli, sanık, tanık, bilirkişi ve suçtan zarar görenleri, Cumhuriyet savcısının veya mahkeme naibinin veya istinabe olunan hâkimin emriyle belirtilen gün, saat ve yerde hazır bulundurmaya mecburdur. Bu emir, çağrılanlar hakkında kolluğa ihzar müzekkeresinde olduğu gibi zor kullanma yetkisi verir.
e) Cumhuriyet savcısı, uluslararası andlaşmalar ve adlî yardımlaşma çerçevesinde faillerin, suç delillerinin ve yolsuzluktan elde edilen gelirlerin, doğrudan veya kolluk aracılığıyla yurt dışında araştırılmasıyla ilgili kararları alabilir ve uygulatabilir.
f) Cumhuriyet savcısı, soruşturmanın yürütülmesi sırasında çalışma grubu oluşturabilir, çalışma grubuna hangi kolluk birimlerinin ve kuruluş temsilcilerinin katılacağını belirler. Cumhuriyet savcısı gerekli gördüğünde, kolluk görevlileri, kamu kurum ve kuruluşlarından müfettiş, hesap uzmanı, murakıp, kontrolör, denetmen, uzman, akademisyen gibi elemanların geçici olarak çalışma grubunda görevlendirilmesini isteyebilir veya çalışma grubu oluşturmadan da bu kişilerin uzmanlık alanlarından yararlanabilir. Bu konudaki istem ilgililerce derhal yerine getirilir. Bu istemi özürsüz olarak yerine getirmeyenler üç aydan bir yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Çalışma grubunda görevli olanlar, soruşturma süresince, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcısının izni olmadan bu görevinden alınamaz.
g) Cumhuriyet savcısının soruşturmaya yönelik bilgi ve belge istemleri, kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek kişi veya özel hukuk tüzel kişilerince, savunma hakkına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla, ivedilikle ve öncelikle yerine getirilir. Aksine hareket edenler üç aydan bir yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
h) Soruşturmanın gerekli kıldığı hallerde, suçun işlendiği veya delillerin bulunduğu yerlere gidilerek soruşturma yapılır.

Yukarıdaki fıkranın (a) bendi hükmü müsteşarlar, valiler ve kaymakamlar hakkında uygulanamaz. Görevleri veya sıfatları sebebi ile özel soruşturma ve kovuşturma usulüne tâbi olan sanıklarla ilgili özel kanun hükümleri saklıdır.

Bu Kanun kapsamında soruşturma ve kovuşturması yapılıp mahkûm olanlar hakkında 13/7/1965 tarihli ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 4 ve 6 ncı madde hükümleri uygulanmaz.

Zamanaşımı
Madde 5- Bu Kanunun kapsamında yer alan suçların dava zamanaşımı süreleri iki katı olarak hesaplanır.

Tedbirler
Madde 6- 4208 sayılı Kanun ve 4422 sayılı Kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun kapsamına giren suçları işlediğine dair delil, iz, eser ve emare bulunan kişilerin bu fiillerinden elde ettikleri hususunda kuvvetli belirtiler bulunan her türlü taşınır ve taşınmazlarına soruşturma sırasında el konulmasına, bankalar ve banka dışı malî kurumlar ile diğer gerçek ve tüzel kişiler nezdindeki kiralık kasa mevcutları da dahil olmak üzere hak ve alacakları üzerindeki tasarruf yetkisinin tamamen veya kısmen kaldırılmasına, bir tevdi mahalline yatırılmasına, hak ve alacaklar ile mal, kıymetli evrak, nakit ve sair değerlerin idaresi için diğer tedbirlerin alınmasına, soruşturma sırasında sulh ceza hâkimi, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı; kovuşturma sırasında mahkeme tarafından karar verilebilir. Tedbire Cumhuriyet savcılığınca karar verilmesi hâlinde yirmidört saat içinde yetkili ve görevli sulh ceza hâkiminin onayına sunulur; hâkim kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi hâlde karar kendiliğinden kalkar.

Birinci fıkrada belirtilen mal varlığının hukuka uygun olarak elde edildiği anlaşıldığında, el koyma tedbirine karar verilmez veya verilmiş olan karar kaldırılır.

Sanık mahkûm edildiğinde, hükme konu suçla ilgili olduğu tespit edilen söz konusu mal varlığı ile hak ve alacaklar veya suçun işlenmesine ayrılan veya suçun işlenmesinde kullanılan veya suçtan doğan değer veya ürünlerin veya bunlar yerine geçen şeylerin ve müsaderesi gereken her türlü eşya veya gelirlerinin veya suçtan doğan her türlü yararın Devlete intikaline hükmolunur.

Suçun ortaya çıkarılmasına yardımcı olanlar
Madde 7- Bu Kanun hükümleri uyarınca soruşturulması ve kovuşturulması gereken suçları işleyenler veya bunların fiillerine iştirak edenlerden;
a) Soruşturmaya başlamadan önce yetkili mercilere başvurup bilgi vererek suç ve delillerin ortaya çıkarılması ve suçluların yakalanması hususunda yardımda bulunanlara ceza verilmez.
b) Soruşturma sırasında yetkili mercilere başvurup bilgi vererek suç ve delillerin ortaya çıkarılması ve suçluların yakalanması hususunda yardımda bulunanların cezaları sekizde birine kadar indirilir.
c) Kovuşturma sırasında bilgi vererek suç ve delillerin ortaya çıkarılması ve suçluların yakalanması hususunda yardımda bulunanların cezaları altıda birine kadar indirilir.
d) Hüküm kesinleştikten sonra başvurup bilgi vererek suç ve delillerin ortaya çıkarılması ve suçluların yakalanması suretiyle muhakemenin iadesi hususunda yardımda bulunanların cezaları dörtte birine kadar indirilir.

Teşekkülü kuranlar ile sevk ve idare edenler bu madde hükmünden yararlanamazlar.

Suçtan doğan zararın giderilmesi
Madde 8- Bu Kanun hükümleri uyarınca soruşturulması ve kovuşturulması gereken suçlardan birini veya birkaçını işleyen fail;
a) Suçla elde ettiği fayda dahil ortaya çıkan zararı kanunî faizden aşağı olmamak kaydıyla değerlendirildiği tespit edilen miktarla birlikte soruşturma aşamasında giderirse hakkında verilecek cezanın yarısı; kovuşturma aşamasında giderirse hakkında verilecek cezanın üçte biri indirilir.

b) Suçla elde ettiği fayda dahil, ortaya çıkan zararı kanunî faizden aşağı olmamak kaydıyla değerlendirildiği tespit edilen miktarla birlikte gidereceğini soruşturma sırasında Cumhuriyet savcısına; kovuşturma sırasında mahkemeye beyan eder ve bu husustaki ödeme teklifi veya plânı, ödemeyi kabul etme yetkisi bulunan kamu kurum veya kuruluşu veya gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi tarafından kabul edilirse, soruşturma ve kovuşturmaya devam edilip gerekli bütün deliller toplanır ancak hükmün verilmesi ertelenir. Fail, ödeme teklif veya plânında belirlenen meblağın tamamını soruşturma aşamasında ve bir yıl içinde ödediğinde hakkında verilecek cezanın üçte biri, kovuşturma aşamasında ve bir yıl içinde ödediğinde ise hakkında verilecek cezanın dörtte biri indirilir. Ödeme teklif veya plânına taksirle de olsa uyulmaması hâlinde kovuşturmaya devam edilerek hüküm kurulmakla birlikte, eylem başka bir suç teşkil etse dahi fail ayrıca iki yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezasıyla cezalandırılır.

Ödeme teklifinde bulunmak üzere yapılan başvuru zamanaşımını keser. Ödeme teklif veya plânında öngörülen süre zarfında zamanaşımı işlemez.

Edinilen haksız menfaat veya verilen zararın miktarına ve teşekkül halinde işlenmiş olup olmamasına bakılmaksızın, 2 nci maddede yazılı suçlardan birini veya birkaçını işleyen failler hakkında da birinci fıkra hükmü uygulanır.

Suçla elde edilen fayda dahil tüm zararın kanunî faizden aşağı olmamak kaydıyla değerlendirildiği tespit edilen miktarla birlikte ödenmesi, ödeme teklifi veya plânının esas ve usulleri yönetmelikle düzenlenir.

Yardım sağlayan kimselerin korunması
Madde 9? Bu Kanun kapsamındaki suçları ihbar edenler, suç ve delillerin ortaya çıkarılması ve suçluların yakalanması hususunda yardımda bulunan kimseler ve bunların yakınları hakkında 4422 sayılı Kanunun 7 nci maddesinde belirtilen koruma önlemleri uygulanır.

Savunma hakkı engellenmeksizin, mahkemeye bilgi verenlerin tanınmasını engelleyecek görünüş, ses, kıyafet değişikliği yöntemleri kullanılarak veya video ve ses bağlantısı veya diğer uygun araçlar dahil iletişim teknolojisinden yararlanılarak dinlenilmelerine mahkemece karar verilebilir.

İkramiye
Madde 10- Suçun önlenmesi, soruşturulması ve kovuşturulması ile görevli olanlar ve failler hariç, bu Kanun kapsamında yer alan suçların ve delillerin ortaya çıkarılması, faillerinin yakalanması ve kamu zararının giderilmesinde yardım sağlayan kişilere, esas ve usulleri yönetmelikle belirlenmek üzere, sağlanan yardım oranında, giderilen zararın yüzde biri kadar, İçişleri Bakanlığı bütçesinin ilgili tertibinden ikramiye verilir. Diğer kanunlarda da ikramiyenin öngörülmesi hâlinde kişinin lehine olan kanun hükümleri uygulanır.

Asılsız ihbar veya şikâyette bulunanlar hakkında üç aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.

Eğitim
Madde 11- Yolsuzlukla mücadele kapsamında personelin eğitimi ve halkın aydınlatılması için gerekli olan çalışmalar Adalet ve İçişleri bakanlıklarının koordinasyonunda ilgili kurumlarca yapılır.

Yönetmelik
Madde 12- Bu Kanunun 4, 6 ilâ 10 uncu maddelerinin uygulanmasına ilişkin esas ve usuller, bu Kanunun yayımını takip eden üç ay içinde Adalet Bakanlığınca hazırlanarak Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenlenir.

Madde 13- 4422 sayılı Kanunun 8 inci maddesine aşağıdaki cümle eklenmiştir.

?5, 6 ve 7 nci maddelerin uygulanmasında süre şartı aranmaz.?

Geçici Madde 1- Edinilen haksız menfaat veya verilen zararın miktarına ve teşekkül halinde işlenmiş olup olmamasına bakılmaksızın, 2 nci maddede yazılı suçlardan dolayı mahkûm olanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde infaz işlemlerini yürütmekle görevli Cumhuriyet başsavcılığına başvurup;
a) Suçla elde ettikleri fayda dahil, ortaya çıkan zararı kanunî faizden aşağı olmamak kaydıyla değerlendirildiği tespit edilen miktarla birlikte giderdiklerinde haklarında hükmolunan cezanın beşte ikisi indirilir.
b) Suçla elde ettikleri fayda dahil, ortaya çıkan zararı kanunî faizden aşağı olmamak kaydıyla değerlendirildiği tespit edilen miktarla birlikte gidereceklerini beyan eder ve bu husustaki ödeme teklifi veya plânı, ödemeyi kabul etme yetkisi bulunan kamu kurum veya kuruluşu veya gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi tarafından kabul edilirse, ödeme teklif veya plânındaki miktarın dörtte birinin peşin olarak ödenmesi kaydıyla hükmün infazı bir yıl süreyle ertelenir. Erteleme süresi içinde ödeme teklif veya plânında belirlenen meblağın tamamı ödediğinde haklarında hükmolunan cezanın üçte biri indirilir. Ödeme teklif veya plânına taksirle de olsa uyulmaması hâlinde ise hükmün infazına devam olunacağı gibi; eylem başka bir suç teşkil etse dahi fail ayrıca iki yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezasıyla cezalandırılır.

Ödeme teklifinde bulunmak üzere yapılan başvuru zamanaşımını keser. Ödeme teklif veya plânında öngörülen süre zarfında zamanaşımı işlemez.

Bu madde hükümleri, 18/6/1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında yazılı suçları işleyenler hakkında da uygulanır.

Yürürlük
Madde 14- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme
Madde 15- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

 

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber