Halkbank'a yapılan siyasi operasyon

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, daha önce defalarca ABD'ye gidip gelen Halkbank Genel Müdür Yardımcısı'nın bu kez tutuklanmasının amacının 16 Nisan'ı etkilemek olabileceğini söyledi

Kaynak : Sabah
Haber Giriş : 07 Nisan 2017 06:10, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Halkbank'a yapılan siyasi operasyon

ZÜBEYDE YALÇIN

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, faizlerin artırılması için çok baskı gördüklerini ancak buna karşı direndiklerini söyledi. Canikli, enflasyon rakamlarındaki artışın da geçici olduğunu belirtti ve "Yıl sonunda tek haneli rakamları göreceğiz. Bütçe açığı kontrol altında olduğu sürece enflasyon tehlikeli olmaz" mesajı verdi. 17-25 Aralık operasyonunun Halkbank üzerinden yürütülen bir darbe girişimi olduğuna dikkat çeken Canikli, genel müdür yardımcısının tutuklanmasının amacının 16 Nisan'ı etkilemek olabileceğini söyledi. Başbakan Yardımcısı Canikli, referandum çalışmaları için bulunduğu seçim bölgesi Giresun'da SABAH'ın sorularını yanıtladı ve şu mesajları verdi:

TEK BİR İHLAL YOK

Halkbank Genel MüdürYardımcısı'nın New York'ta gözaltına alınmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu olayı doğru tanımlamak için 17-25 Aralık'a gitmek lazım. O operasyon bir darbe girişimiydi ve aynı zamanda Halkbank üzerinden de yürütüldü. İran'a uygulanan ambargonun Halkbank kullanılarak delindiği iddia edildi. Halkbank'ın veya başka bir Türk bankasının yasağı ihlal anlamına gelebilecek bir tane işlemi yoktur. O dönemde altın olarak ödemesi mümkündü. Sonra altınla ticaret de yasaklandı ve Türkiye de bunu tamamen kapattı. Orada zerre kadar ihlal söz konusu değil ama 'varmış' gibi bir çalışma yapıldı.

ABD'nin tutumunu nasılyorumluyorsunuz?

Kesinlikle bir siyasi operasyon. Hala o iddialarda FETÖ devam ediyor. Biraz perde gerisine gidince 11 Eylül saldırısından itibaren gelişmiş piyasalardaki tutum ve kararlardan rahatsızlık duyan, fon kaynaklarının bir kısmı park edebileceği güvenli limanlar arıyor. Bu ülkelerden biri Türkiye. Orada Halkbank ve Türk bankaları aktif rol oynadı. Bu, o ana kadar alışılan bir sistem değildi. Ayrıca, 11 Eylül saldırılarından sonra Suud Hükümeti aleyhine dava açılması hakkı getirilmesi de kritik bir gelişme. Türkiye'nin güvenli ülke özelliği gittikçe güçleniyor. Türkiye'ye sermayesini getirip de çıkaramayan tek bir ülke veya grup olmamıştır. THY'ye getirilen yasağının perde arkasında da farklı hedefler olabilir.

16 NİSAN'I ETKİLEMEK İÇİN

Gözaltı kararının arka planındane olabilir?

Genel Müdür Yardımcısı daha önce ABD'ye sorunsuz girip çıkmış. Bu olayın, içinde bulunduğumuz konjonktürle de bağlantısı kurulabilir. 16 Nisan'ı da etkilemek amacıyla yapılmış olabilir. Karar, rasyonel ve hukuki değil, siyasidir.

Sizce FETÖ'nün rolü nedir?

FETÖ'nün daha önce ihbar etmediği, şimdi ihbar ettiği düşünülebilir. Ama onların tek başına bir karar verdiğini düşünmüyorum. Zamanlamasının tespitini onları yönetenler belirlemiştir.

ABD tarafı, siyasetçi, bürokratve işadamlarının da listedeolduğu izlenimi veriyor...

Bazı şirket isimleri var. Onlar da üçüncü ülke orijinli. Hukukçuların söylediği siyasi isim olmadığı yönünde.

250 MİLYARLIK GARANTİ TIKIR TIKIR İŞLİYOR

Kredi garanti sistemi ve faizsiz KOBİ kredileri beklenen sonuçları veriyor mu?

250 milyar liralık kredi garanti sistemi tıkır tıkır işliyor. Hem yeni kredi var hem de kredi yapılandırması. Tablo dengeli. KOSGEB kredileri 10.8 milyar lira olarak planlandı, şu anda 4 milyarı geçti. Alt kazanç grubundaki KOBİ'lerden başlayarak sistemin bütün finansman ihtiyacını karşılayacağız.

BANKALARA VURMAYA ÇALIŞIYORLAR

ABD'deki gelişme ile, kredi derecelendirme kuruluşlarının Türk bankalarına yönelik açıklamaları üst üste geldi...

Son aylarda bankalara vurmaya çalışıyorlar. Moody's'in açıklamaları çok yeni değil, anlamlı da değil. Bizim bankacılık sistemimizin çok güçlü olduğu bir dönemde Fitch'in not indirimi de geldi mesela. Bütün bunlar Türkiye'den, klasik dünya bankacılık sistemine alternatif olabilecek güçlü işaretler ortaya çıkmaya başladığında yaşandı. Bankalarımız bütün bu operasyonlara rağmen çok sağlam. Kredilerin takibe düşme oranı 3.4'ten 3.2'ye geriledi.

FAİZİ YÜKSELTMEDİK, FISTIK GİBİ OLDU

Döviz kurları istikrar kazandı mı?

Kurda kesinlikle stabilite var, zaten yaşıyoruz da. Cari açık da turizmde atlatmakta olduğumuz zorluklara rağmen azalıyor. İthalatta mart ayında çok küçük bir artış olabilir.

Faiz lobisine karşı mücadele verdiniz. Piyasalara yansıması nasıl?

Son kredi genişlemeleri 2017'nin ikinci çeyreğine büyüme rakamlarına yansıyacak. Bunun nedeni faizlerin yükseltilmemesi ve kredi kartı taksit sayısının artırılmasıdır. Biz bunları rakamlarda gördük... Çok yoğun baskı oldu faizi 300, 400, 500 baz puan artırın' diye. Yükseltmedik. Ne oldu? Fıstık gibi oldu. Ekonomi beklenti yönetimidir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber