ABD-Rusya arasında ipler geriliyor: İdlib düellosu

Suriye'nin İdlib kentine bağlı Han Şeyhun'da salı sabahı meydana gelen, 30'u çocuk 86 kişinin korkunç şekilde can verdiği kimyasal saldırının yankıları sürüyor. ABD Başkanı Trump, 'askeri müdahale' olasılıklarının düşünüldüğünü söylerken, Rusya Devlet Başkanı Putin, 'temelsiz suçlamalar kabul edilemez' dedi

Kaynak : Hürriyet
Haber Giriş : 07 Nisan 2017 06:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
ABD-Rusya arasında ipler geriliyor: İdlib düellosu

RUSYA ve Suriye, ABD Başkanı Donald Trump'tan ve birçok ülkeden gelen "Saldırıyı Esad rejimi yaptı" açıklamalarına yanıt verdi. Daha önce sıklıkla Suriye iç savaşındaki önceliğinin Devlet Başkanı Beşar Esad'ın devrilmesi değil, terör örgütü DEAŞ'ın yenilmesi olduğunu söyleyen Trump, Suriye'ye askeri müdahalede bulunmayı düşündüğünü ve bölgedeki durumun ciddiyetinin farkında olduğunu aktardı. Trump'ın ayrıca, durumla ilgili henüz nihai kararı vermediği, ancak Savunma Bakanı James Mattis ile tüm olasılıkları görüştükleri ifade edildi.

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, saldırının arkasında Esad hükümetinin olduğundan şüpheleri olmadığını söylerken Rusya'ya, "Rusların, Esad rejimine verdiği destekle ilgili dikkatli düşünme vakti gelmiştir" çağrısında bulundu.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault, "Esad'ın işlediği suçlar cezasız kalamaz. Uluslararası yargının Beşar Esad hakkında söz söyleyeceği zaman gelecek" dedi.

İsrail Savunma Bakanı Avigdor Lieberman, Esad'ın kimyasal saldırı emrini verdiğine yüzde 100 emin olduğunu söyledi.

BM Güvenlik Konseyi'nin önceki günkü oturumuna ABD Temsilcisi Nikki Haley'in sözleri damgasını vurdu. Konsey'de İdlib'deki kimyasal saldırıda ölen çocukların fotoğrafları gösteren Haley, "Rusya için daha kaç çocuğun ölmesi gerekiyor" dedi.

ŞAM REJİMİ ŞART KOŞTU

Suriye Dışişleri Bakanı Velid el Muallim ise Şam'da dün düzenlediği basın toplantısında ABD'den gelen yorumların "ne kadar vahim" olduğunun farkında olduğunu söyledi. Esad rejimine yönelik suçlamaları reddeden Muallim, "Kimyasal silah kullanmadık, kullanmayacağız. Han Şeyhun'da kimyasal saldırı düzenlendiğine dair ilk açıklamalar sabah 06.00'da geldi. Suriye hava güçlerinin El Nusra'nın içerisinde kimyasal maddeler bulunan silah deposuna ilk saldırısı ise saat 11.30'da gerçekleşti... El Nusra ve DEAŞ'in bir süredir İdlib'te kimyasal silaha sahip olduğu biliniyor" dedi. Muallim, saldırıyla ilgili soruşturma sürecinin "politize" olmaması gerektiğini ve çalışmalara Şam'dan başlanması gerektiği şartı koştu.

'OBJEKTİF KANITLARA DAYANMIYOR'

Rusya Devlet Başkanı Putin, İsrail Başbakanı Netanyahu ile telefon konuşmasında saldırıyla ilgili "Titiz ve tarafsız bir uluslararası soruşturma olana kadar herhangi birine karşı temelsiz suçlamalar yapmak kabul edilemez" dedi. Putin'in sözcüsü Peskov ise kimyasal silah kullanılmasını 'canavarca bir suç' olarak tanımladı, fakat ABD'nin vardığı sonuçların da tarafsız verilere dayanmadığını iddia etti. Peskov, "(bunu yapanları bulabilmek için) birilerini yaftalamak yanlış olur. Trajedi gerçekleştikten hemen sonra kimsenin bu bölgeye erişimi yoktu... ABD tarafının veya diğer ülkelerin ulaşacağı herhangi bir veri objektif kanıtlara dayanıyor olamaz" dedi.

TÜRKİYE'DEN BM'YE MEKTUP

Türkiye, Suriye'nin İdlib kentindeki Han Şeyhun beldesinde düzenlenen kimyasal silah saldırısına ilişkin Birleşmiş Milletler'e (BM) mektup göndererek Esad rejiminin cezalandırılmasını istedi.

Suriyeli baba Yusuf Abdulhamit kimyasal saldırıda kaybettiği ikiz çocuklarını kucağında defnetmeye götürdü.

PENTAGON: TÜM SEÇENEKLER MASADA

Anadolu Ajansı'na konuşan üst düzey bir Pentagon yetkilisi, "Saldırının ardından Beyaz Saray gerekli adımlar için bize danıştı. Başkan'a (Trump) gerekli tüm seçenekleri hazırlıyoruz" açıklaması yaptı. ABD öncülüğündeki DEAŞ karşıtı koalisyonun sözcüsü Albay Joseph Scrocca ise, sahadaki Amerikalı komutanların, Washington'ın Suriye rejimine karşı askeri bir adım atması durumunda ABD'nin Suriye'deki askerlerini muhtemel bir saldırıya karşı korumak üzere kuvvet koruma tedbirlerini gözden geçirdiğini söyledi.

'TRUMP'IN SÖZLERİ LAFTA KALMASIN'

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan Kanal 7 ile Ülke TV'nin ortak yayınına katıldı. Trump'ın Suriye'ye ilişkin açıklamalarına değinen Erdoğan, "Teşekkür ederim ama lafta kalmasın. Eğer icraat ortaya konulursa, biz de Türkiye olarak, bize ne düşüyorsa, bunu yapmaya hazırız. Amerika başta olmak üzere, tüm koalisyon güçleri bir araya gelelim. Ben Sayın Putin'le de konuştum ama Sayın Putin hala, 'bu işin arkasında Esed var mı yok mu?' Bunu hala iki gündür, üç gündür anlamıyorsa bu bizim için de üzücüdür. Bunları süratle bizim aşmamız lazım" dedi.

SAĞLIK BAKANI: SARİN BULGULARINA RASTLANMIŞ

SAĞLIK Bakanı Recep Akdağ, Suriye'de Beşar Esad rejiminin Han Şeyhun'a düzenlenen kimyasal silah saldırısına ilişkin, "Tahlil sonuçlarına göre doktorlarımız hastalarda kimyasal maddeye, muhtemelen Sarin gazına maruz kalmış bulgulara rastlamış. Ayrıca Adana Adli Tıp Kurumu'nda 3 cenazeye Uluslararası Kimyasal Silahları Önleme Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütü yetkililerinin refakatiyle otopsi işlemi yapılıyor. Bu yetkilileri Türkiye'ye biz çağırdık. Elbette bizim uzmanlarımız otopsileri yaptılar ama bu vahşeti bütün dünyaya kanıtlamak anlamında destek olacağı için onları biz çağırdık" dedi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise İdlib'ten Adana'ya getirilen 3 cesede yapılan otopsi sonucunda kimyasal silah kullanıldığının tespit edildiğini açıkladı. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, kimyasal silah kullanıldığının otopsilerde ortaya konduğunu belirterek, ilgili belgelerin BM'ye gönderileceğini söyledi.

'BOĞUCU GAZ'

Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, Esme El Hasan (35), Sait Hüseyin (26) ve Muhammed Avad'ın (25) cesetleri üzerinde yapılan otopsi sonuçlarıyla ilgili şu açıklamayı yaptı: "İlk bulgulara göre, şahısların kimyasal boğucu gaza maruz kalmaları sonucu hayatlarını kaybettikleri ve akciğerlerinde yoğun ödem bulunduğu tespit edilmiştir."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber