'Bu rejimi uzaklaştırmazsak kozmetik bir müdahale olarak kalır'

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye'deki duruma ilişkin, "Sadece bir hava üssüne müdahale, eğer devamı gelmezse yani bu rejimi Suriye'nin başından uzaklaştırmazsak kozmetik bir müdahale olarak kalır. 'Oraya müdahale ettik, durduk' olmaz. En ideali siyasi çözümdür ve bir an önce geçiş hükümetini Suriye'ye getirmemiz lazım." değerlendirmesinde bulundu.

Antalya'da temaslarını sürdüren Çavuşoğlu, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Antalya Şubesince, Mimar Sinan Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Gelecek Senin Sahip Çık" programında iş dünyasıyla bir araya geldi.

Çavuşoğlu, MÜSİAD'ın, en kritik dönemlerde her zaman Türkiye'nin yanında olduğunu, ülkesi, bayrağı, milleti için dik durduğunu söyledi.

Suriye'de, Irak'ta istikrarın olmadığını, bu ülkelerin yönetilemediğini dile getiren Çavuşoğlu, "Başındaki şu anda ülkeyi yönetemeyen bir zalim rejim acımadan, insafsızca, hunharca insanları öldürmeye, kendi insanını öldürmeye devam ediyor. Tüm bunlara rağmen 'Bu kişinin alternatifi yoktur' demeye çalışan ülkeler de böyle bir rejimi meşrulaştırmaya çalıştı." diye konuştu.

Çavuşoğlu, daha önce kimyasal silah kullanıldığını ve kırmızı çizginin aşılmasına rağmen hesap sorulmadığını belirterek, rejimin 1 milyona yakın insanı öldürmesine rağmen hesap vermediğini vurguladı.

- "Zaten otomatik bir kasaba dönüşmüşsünüz"

Ateşkes için, siyasi çözüm için Astana, Cenevre süreçlerinin yaşandığını, bu konuda Türkiye kadar çaba sarf eden ülke bulunmadığını vurgulayan Çavuşoğlu, "Zaten otomatik bir kasaba dönüşmüşsünüz, insan kıyma makinesine dönüşmüşsünüz. Kimse de sizden hesap sormuyor. O zaman böylesine bir makine daha da cesaretlenir ve maalesef öyle oldu." dedi.

Esed rejiminin kimyasal silah kullandığına işaret eden Çavuşoğlu, "Şimdi dünya bir kere daha ayağa kalktı. Hala bu zalim rejimi savunmaya kalkanlar da var. Bu da bizi üzüyor. Diğer taraftan bu tabloyu gören herkes ayağa kalkıyor. Bu rejimin artık Suriye'nin başında durmasını istemeyenlerin sayısı da artmaya başladı. Daha iki, üç hafta önce 'Esed'in geleceğine Suriye halkı karar verir' diyenler bile şimdi 'Bu rejim bitmelidir' diyor. Bunu 6, 7 senedir çok söyleyen oldu ama sonuç ortada." dedi.

Artık somut adımlar atmanın zamanı geldiğini belirten Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Artık bu böyle gitmez. ABD'nin müdahalesini yerinde buluyoruz ama bu da yetmez. Sadece bir hava üssüne müdahale, eğer devamı gelmezse yani bu rejimi Suriye'nin başından uzaklaştırmazsak kozmetik bir müdahale olarak kalır. 'Oraya müdahale ettik, durduk' olmaz. En ideali siyasi çözümdür ve bir an önce geçiş hükümetini Suriye'ye getirmemiz lazım. Bunun için de bu zalim Esed'in gitmesi gerekiyor ve herkesin, tüm Suriyelilerin kabul edebileceği bir geçiş yönetiminin iş başına gelmesi lazım. Anayasa, seçim ve tüm çalışmalarını, bu çalışma gruplarının yürütmesi gerekiyor. Daha sonra sandık, Suriyelilerin ister Suriye'de, Türkiye'de, Lübnan'da, Ürdün'de nerede olursa olsun önüne gelmelidir ve Suriye halkı geleceğini belirlemelidir."

- "Bu süreçte DEAŞ ile de mücadele etmek gerekiyor"

Bu süreçte DEAŞ gibi terör örgütleriyle de mücadele etmek gerektiğini anlatan Çavuşoğlu, tüm zor şartlarda PKK ve diğer terör örgütleriyle FETÖ ile mücadele ederken, DEAŞ ile de mücadeleyi en etkin şekilde sürdüren ülke olduklarını belirtti.

Bakan Çavuşoğlu, "İnşallah Suriye'ye istikrar, barış gelir ve inşallah Suriye'nin yeniden inşasında Türkiye çok önemli rol oynayacaktır. Bu süreçte güvenli bölgelerin oluşması, geliştirilmesi konusunda şu anda tüm dünya ne demek istediğimizi anlamaya başladı. Bunu da başarırız. En azından insanları bu güvenli bölgelerde daha rahat şartlarda yaşatabiliriz."

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Bizim ne Irak'ta ne Suriye'de gizli bir ajandamız, gündemimiz yok. Her ülkenin birliğini, beraberliğini, huzurunu ve barışını istiyoruz. Bunun için de çaba sarfetmeye devam edeceğiz." dedi.

Antalya'daki temasları kapsamında, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Antalya Şubesinin, Mimar Sinan Kongre Merkezi'nde düzenlendiği "Gelecek Senin Sahip Çık" programında konuşan Çavuşoğlu, Türkiye'yi son 15 yılda büyüttüklerini, muassır medeniyetin üzerine çıkarmak için hep birlikte çalıştıklarını söyledi.

Türkiye'de tüm zorluklara rağmen, darbelere, muhtıralara, garabetlere, kapatma davalarına, 17-25 Aralık operasyonlarına, darbe girişimine rağmen istikrar oluştuğunu vurgulayan Çavuşoğlu, Avrupa'da bazı ülkeler batarken, Türkiye'nin düzenli şekilde büyümeye devam ettiğini belirtti.

Suriye'de rejimin kimyasal silah kullanmasına da değinen Çavuşoğlu, "Nedense özellikle Batılı ülkeler bizim anlatmaya çalıştıklarımıza iş işten geçtikten sonra, 'Biz hata ettik.' diyor. Anlamamakta, dikkate almamaktaydı. Şu anda Amerika'da, geçen Washington'a gittiğimde herkesin söylediği, 'Türkiye'nin 2012'deki tavsiyelerini dinlemeyerek en büyük hatayı işledik.' Ama şimdi de tavsiyelerde bulunuyor Türkiye, şimdi de objektif, adaletli, gerçekçi tespitlerde bulunuyor. Çünkü bizim ne Irak'ta ne Suriye'de gizli bir ajandamız, gündemimiz yok. Her ülkenin birliğini, beraberliğini, huzurunu ve barışını istiyoruz. Bunun için de çaba sarfetmeye devam edeceğiz."

- "15 senede istikrarı yakaladık"

Çavuşoğlu, her şeye rağmen 15 senede istikrarı yakaladıklarını, bunu sistemden değil tek başına iktidar olmaları sayesinde başardıklarını ifade etti.

Tek başına iktidarın önemini 7 Haziran seçimlerinde bir kere daha idrak ettiklerini, 1 Kasım'da tekrar AK Parti'nin iktidara geldiğini dile getiren Çavuşoğlu, "Halkın büyük ekseriyeti de geçmiş tecrübelerinden dolayı koalisyonu istemiyor. Yine 15 sene de çok zor geçti, içeride ve dışarıda çok dik durduk. Bu dik duruşun sebebi, tek başına iktidarda olmanın yanı sıra çok güçlü liderimiz Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın olmasındandır." diye konuştu.

Bu süreçte yurt içinde ve yurt dışında çok sayıda yatırım yapan firma olduğunu ve kapasite kullanımının arttığını belirten Çavuşoğlu, bürokrasi olarak teşvik edici adımlar da attıklarını söyledi.

Mevcut sistemin sıkıntılı olduğuna değinen Çavuşoğlu, "Geçmişteki Türkiye'de, kısır döngülerden, yetki kavgalarından, sık sık değişen hükümetlerden dolayı bu ülke çok bedeller ödedi. Çok ağır bedeller ödedik. O yüzden sistemi bizim güçlendirmemiz lazım. Ekonomi için büyüme, kalkınma için sistem ve istikrar önemli." dedi.