Şener'den erken seçim sinyali mi?
DEVLET Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, son yasama yılına girildiğini belirterek, ?Tarih için Eylül ve Haziran tartışmaları yapılıyor. Ama bu saatten sonra yapılacak hiçbir seçim, erken seçim sayılmaz. Bugüne kadar 4 yıldan sonra yapılan seçim olmadı. Oysa biz 4'üncü yılı bitirdik ve 5'inci yılın içindeyiz'' dedi. Cumhurbaşkanlığı seçimine de değinen Şener, ?Şu anki görüntüye, edindiğimiz izlenime göre bu seçimde parlamento içi adayların şansının daha fazla olduğu görülüyor'' diye konuştu.
Çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere memleketi Sivas'ta bulunan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, bu sabah Paşabahçe Sosyal Tesisleri'ndeki Kütük Ev'de, partililerle kahvaltı yaptı. Kahvaltıya Sivas milletvekilleri, Selami Uzun ve Osman Kılıç ile Belediye Başkanı Sami Aydın da katıldı. Burada erken seçim tartışmaları konusunda açıklamalarda bulunan Şener, parlamentonun son yasama yılına girdiğini belirterek, şöyle konuştu:
?Seçimlere yaklaşıyoruz. Yaklaşık 8 ay sonra için belirlenmiş bir tarih var. Ancak seçimlerin belirlenenden daha öne alınması bir erken seçim anlamına gelmez. Tarih için Eylül ve Haziran tartışmaları yapılıyor. Ama bu saatten sonra yapılacak hiçbir seçim erken seçim sayılmaz. Bugüne kadar 4 yıldan sonra yapılan seçim olmadı. Oysa biz 4'üncü yılı bitirdik ve 5'inci yılın içindeyiz. Bu tartışmalar seçimin erkene alınacağı anlamına gelmez. Şimdilik 4 Kasım tarihi geçerli ama başka bir tercih de yapılabilir.''
'ADAYLAR ÖNEMLİ'
Nisan ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili de henüz adaylık açıklaması yapılmadığını söyleyen Bakan Şener, ?Önemli olan adayların kim olacağı. Şimdilik bunu bekliyoruz. Parlamento ve ülke olarak adayları bekliyoruz. Benim de bir oyum var. Adaylar ortaya çıktıktan sonra karar verecğiz. Gönlümüzden geçenler değil adayların kim olacağı. Anayasa gereği oylama gizli yapılır. Kimin kime oy verdiği oylamadan sonra da belli olmaz. ?Ben şuna verdim' diye kendi oyunu açıklayanlar olabilir. Önünümzdeki dönem Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında Türkiye'nin Cumhuriyet tarihi boyunca elde ettiği kazanımların, şimdiye kadar artan ivmeyle devam eden kazanımların, seçimden sonra artarak devem edeceğine inanıyorum. Bu ülkenin mutlu huzurlu olması için, halkının refah seviyesinin çağdaş ülkeler seviyesinde olması gerekir'' diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin devamında önemli gelişmeleri getireceğini söyleyen Şener sözlerine şöyle devam etti:
?Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra gözler 2 nokta üzerinde yoğunlaşacaktır. Birinci nokta AKP'nin önümüzdeki süreçteki programıdır. Seçim hedefleridir. İkincisi seçim tarihidir. Seçim tarihi şimdi Kasım 2007 diye düşünülüyor. Bu tarihde bir değişim olabilir mi? Olabilir ama bu bir erken seçim anlamına gelmez. Öyle nitelemek doğru olmaz. 2007 seçimleri Ramazan ayına mı denk düşer, öncesine mi denk düşer derseniz, bu da planlanacak bir durum değil. Ramazana özellikle denk gelsin veya gelmesin diye bir arayış hiçbir zaman olmamıştır'' dedi.
?CUMHURBAŞKANI PARLAMENTODAN'
Parlamento dışından bir aday çıkıp çıkmayacağı konusundaki soruları yanıtlayan Şener, ?Anayasamız Cumhurbaşkanlığı için parlamento dışından adaylığı ön görür ancak bunun için belli sayıda milletvekilinin teklifi gerekir. Geçmişte de parlametno içinden ve dışından seçilen Cumhurbaşkanlarımız oldu. 2007 yılınde ne olacağını birlikte izleyeceğiz. Ancak şu anki görüntüye, edindiğimiz izlenime göre bu seçimde parlamento içi adayların şansının daha fazla olduğu görülüyor'' dedi.
Cumhurbaşkanlığına aday olup olmadığına dair soruları artık yanıtlamadığını söyleyen Şener, ?Önündeki fotoğrafı iyi yorumlayamadan yürüyenler, neticede yanlış yapabilirler. Her süreçte ortaya çıkan yerlere, burda ben de olayım diye düşünerek aday olunmaz. Siyasete adım atar atmaz il başkanı, belediye başkanı, milletvekili, bakan olmak gibi bir düşünceyle siyaset yapılmaz. Siyaset kollektiftir. Sizin istediğiniz ve iradeniz bazen hiç belirleyici değildir. Yakın çevreniz de etkili değildir. Belki sizin muhatap olmadığınız geniş bir kitle sizi desteklemektedir. Biz siyaseti faydalı olmak için yapıyoruz'' dedi.
?DEMİR ÇELİK SATILACAK'
Sivas'ta özelleştirme sonrasında sorunlu bir yapıya kavuşan ve şu anda Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) yönettiği demir- çelik fabrikasının satılacağını söyleyen Şener, şöyle devam etti:
?Kamuda işleyen bir kurum için alınan kararlar zaman zaman sıkıntı yaratır. Oysa özel sektörde şirketin verdiği her karar kendisini bağlar. Bu nedenle özelleştirmeye ihtiyaç vardır. Sivas'taki fabrika kalıcı ve üretken yapısını sürdürmesi için satışa çıkarılmıştır. TMSF işletmecilik yapan kurum değil, sadece geçici dönem için alacaklarını tahsil etmek için elindeki varlıkları satan bir yapıdadır. Son 3 yıl içerisinde 12.5 milyar dolarlık satış yapmıştır. Demir Çelik'te ilana çıklıştır. ekonominin gerekleri neyse satış ona göre yapılacak. Daha önce ekonomik dışı iyi niyet oluşumları ile bir araya gelen ekibe satılmıştı ancak çalıştırılamadı. Şimdi alacak ve çalıştıracak bir sektöre satılacaktır. Bu fabika devam edecek ve her zaman çalışacaktır.''