DEAŞ'a katılmak için İsrail'den gelen eczacıyı eşi ihbar etti

Antalya'da, otel ücretini peşin ödeyip oda kapısına not asarak Şanlıurfa'ya giden, ardından otele döndüğünde polis tarafından yakalanan İsrail uyruklu H.A.H, DEAŞ üyeliğinden tutuklu yargılandığı davada hakim karşısına çıktı.

Terör örgütü DEAŞ ile irtibatlı olduğu gerekçesiyle 2 Şubat'ta tutuklanan ve 10 yıla kadar hapsi istenen İsrail uyruklu Müslüman H.A.H'nin yargılaması, Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesinde başladı.

Duruşmada savunma yapan H.A.H, İslam'a hizmet ettiğini düşündüğünü sandığı için terör örgütü DEAŞ'a katılmak istediğini ancak herhangi bir irtibat kurmadığını ileri sürdü.

İsrail'deki eşine "Kendinize iyi bakın, Allah'a emanet olun, ben DEAŞ'a katılmaya gidiyorum" diye not bırakarak evden ayrıldığını belirten H.A.H, şunları söyledi:

"Tatile gidiyormuşum izlenimi vermek için Antalya'ya geldim. 5 günlük oda ücretini peşin ödedim. Odamın kapısına 'Rahatsız etmeyin' notu asıp çıktım. Sonra Şanlıurfa'ya gidip DEAŞ'a katılmak için girişimde bulundum. Orada Suriye uyruklu biriyle tanıştım. Suriye'ye nasıl geçebileceğimi sordum. Beklememi söyledi. Birkaç gün sonra arayıp sınırın müsait olmadığını söyledi. Ben de vazgeçip pasaportumu bıraktığım Antalya'ya geri dönüp otelime gittiğimde polisler yakaladı."

Otel çalışanlarının durumundan şüphelenip polise ihbar ettiği anlaşılan H.A.H'nin tanık olarak dinlenen eşi M.A, "Daha önce hiç bahsetmemişti ama giderken bana DEAŞ'a katılacağına dair mektup bırakmış. Kendisini sosyal medya üzerinden ulaşıp vazgeçmesi için teşvik ettim." dedi.

Sanık avukatı Ali Çelik, M.A'ya, eşini hata yapmaktan alıkoymaya çalışmasından ötürü teşekkür etti.

Müvekkili H.A.H'nin DEAŞ'la ilgisinin olmadığını, sınıra dahi gitmediğini söyleyen Çelik, tahliyesini talep etti.

Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.