YÖK Üyesi Türkan Saylan Alemdaroğlu'nu diktatöre benzetti

Haber Giriş : 23 Mayıs 2004 00:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı ve Yükseköğretim Kurulu Genel Kurul üyesi Prof. Dr. Türkan Saylan, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'nu diktatöre benzetti.

Alemdaroğlu'nun ?diktatör' gibi bir duruş sergilediğini ileri süren Saylan, ?Birçok değerli hocanın üniversiteyi terk etmesine sebep olduğundan, hukuk tanımadığından dolayı kendisine güvenim ve saygım kalmadı.? dedi. Saylan, YÖK Genel Kurulu'nda kendilerine karşı ?Ankara'ya turistik gezi yapın, biz ne dersek onaylayın.' tavrının sergilendiğini de kaydetti. Saylan bugünkü YÖK sistemine ağır eleştiriler getirerek, öğretim üyelerinin akademik sistemin gereklerinden çok ideolojik kalıplar içinde değerlendirildiğinden yakındı. Prof. Dr. Türkan Saylan'ın hayatı kitaplaştı. Mehmet Zaman Saçlıoğlu'nun söyleşisiyle hazırlanan kitapta, Saylan'ın Alemdaroğlu'na ve Türkiye'deki yükseköğretim sistemine yönelik eleştirileri de yer aldı.

İş Bankası Yayınları'ndan çıkan ?Güneş Umuttan Şimdi Doğar' isimli kitapta yer alan anekdotlar oldukça dikkat çekici. Bunlardan birisi şöyle; Türkan Saylan, Alemdaroğlu rektörlüğe seçildikten sonra ona bir mektup gönderdi. Mektupta, rektörden adam kayırmaması, rakibi dahi olsa bilgili insanların desteğini almasını, egosunu besleyecek ?aslansın, bir tanesin' diyecek insanları yanına yaklaştırmaması tavsiyelerinde bulundu. Saylan yıllar sonra geldiği noktayı şu cümleyle özetliyor: ?Alemdaroğlu, zaman içinde dikkatini çektiğim bütün yanlışları yaptı ve şu anda bir diktatör gibi duruyor.?

İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu ile Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan'ın karşı karşıya geldikleri bir diğer konu ise Saylan'ın uzun yıllar gönüllü olarak görev yaptığı Lepra Hastanesi. Saylan, Sağlık Bakanlığı tarafından kurulan Lepra Hastanesi'nde 20 yıldan fazla görev yaptı. Hastanenin kurulması esnasında bir protokol hazırlandı. Protokole göre ?hastanenin başhekiminin, İstanbul Tıp Fakültesi Lepra Merkezi müdürü olması' kararlaştırıldı. 2002 yılına kadar bu sistem devam etti. Kemal Alemdaroğlu ise bu protokolü kendi zamanında hazırlanmadığı için kabul etmedi. Lepra Merkezi'nin müdürlüğünü de yürüten Saylan, yaş haddinden emekli olma zamanı gelince kendi yerine Prof. Dr. Güzin Özarmağan'ı önerdi. Ancak, Alemdaroğlu, Özarmağan'ın aynı zamanda Lepra Hastanesi'nin başhekim-liğini protokole uymayarak onamadı. Saylan, ?Nuh diyen, peygamber demeyen' nitelemesini yaptığı Alemdaroğlu'nu ikna edemedi.

Prof. Dr. Türkan Saylan, aynı zamanda Yükseköğretim Kurulu (YÖK) üyesi. Ancak YÖK'ün işleyiş sistemini de eleştirdi. Türkan Saylan, ?Bir değişiklik yapılacaksa başkan ve yardımcıları karar veriyor. Yürütme kurulu gereken imzaları atıyor, bizlere de (YÖK Genel Kurul üyelerine) ayda bir Ankara'ya turistik gezi yapın, yiyin için biz ne dersek onaylayın biçiminde davranılıyor.? şeklinde konuştu. YÖK Genel Kurulu'nda hiçbir kaydın tutulmadığını hatırlatan Saylan, ?En büyük şikayetlerimden biridir bu ve kimsenin umrunda değil. İleride YÖK'le ilgili bir inceleme yapılsa, kim ne demiş hiçbir iz yok.? açıklamasını yaptı. YÖK sisteminin en büyük yanlışlığının, standartlık adı altında bir kalıplama yapılması olduğunu söyleyen Prof. Dr. Saylan, devlet üniversitelerinden vakıf üniversitelerine geçişte bu durumun etkili olduğunu dile getirdi. Prof. Türkan Saylan, öğretim üyelerinin devlet üniversitelerinden ayrılmasını YÖK Genel Kurulu'nda gündeme getirme isteğine ise kurulda destek çıkmadı. Akademik yükseltme kriterlerinde bilgi ve becerinin aranmadığının altını çizen PTürkan Saylan, ?Şeriatçı ya da PKK'lı olup olmadığınız araştırılıyor bugün üniversiteye girerken ya da yükselirken. Akademisyenliğin olması gereken nitelikleri araştırılmıyor ya da ikinci planda kalıyor.? değerlendirmesini yaptı.

zaman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber