Valilerimiz 4 eskortlu duruma mı düşecekti!

Kaynak : Vatan
Haber Giriş : 14 Mart 2007 21:15, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

necati doğru

Cumhuriyet, annelerin, babaların, ?oğlum okusun vali olsun...? hayalleriyle başlamıştı.

Ne umutlar besledik.

Nereye geldik.

Valilerimiz, belediye başkanlarımız, emniyet müdürlerimiz, ?azap içinde, korku batağında, tedirginlik yumağında? rahatı kaçmış, huzuru kalmamış şehir yöneticiliğine zincirlendi.

Korkuya esir oldular.

Dengesini yitirmiş.

Akıl sağlığını kaçırmış.

Biri her an çıkar, valinin makam otomobili kırmızı ışıkta hiç durmadan geçerken bile taş atabilir, belediye başkanı açılış yaparken arkadan sokulup ?yedirdiğiniz yeter? diye bağırabilir. Şehrin polis şefi, kim vurduya gidebilir.

Geçen gün rastladım.

Bütün cadde, sağlı-sollu eli telsizli polislerle doluydu. Kavşak noktaları tutulmuştu. Ne oluyor demeye kalmadı, İstanbul Valisi, önünde iki, arkasında da iki olmak üzere 4 koruma arabasıyla (eskort) geldi geçti. Valimiz, dün öğle haberlerinde TV'de ?İstanbulumuzda asayiş sorunu yoktur? diyen iyimserlik pompalayıcı bir konuşma yaptı.

***

Böyle mi olacaktı!

Valilerimiz!

Bu kadar mı korkacaktı!

Şehir medeniyet demek.

Işık, aydınlık...

Huzur, hukuk demek.

?Toplumun hakkı, bireyin hakkının önünde gelir, şehirde yaşamak kendisinden önce diğerinin hakkını-hukukunu gözetir ve suçluya cezasını kişi değil ancak kanun, adalet verir? anlayışına gelmiş insanların yaşadığı yerler demek.

Şehirler sancı doldu.

Suça battı.

Parası olanlar, iyi kazananlar ?özel korumalı sitelerde ve sitelere yakın lüks rezidanslı alışveriş merkezlerinde? kendilerini, ailelerini güven altına alma yolunu seçiyor. Sıradan vatandaşın ise canı ve malı; nereden ne zaman geleceği belli olmayan şiddetin, öldürmenin, yaralamanın, kapıp kaçmanın; eve, iş yerine, mekâna saldırıp soymanın salgınına tutuldu.

***

Başbakan bile korkuyor.

Dört yıl önce iktidara geldiğinde, ?halkla başbakan arasına duvar ördürmüşler, hiç başbakan kendi halkından korkar mı? diyerek Bülent Ecevit'i eleştirmişti. Ankara'da başbakanlık binasını çeviren tel örgüleri söktürüp attırmıştı. Dört yıl sonra, kendisi halkın arasına ancak ?uzun boylu babayiğit yapılı, siyah güneş gözlüklü koruma duvarıyla? çıkabiliyor.

Otobüsten inemiyor.

Geçen gün bir gezi sırasında, çocuklara verilsin diye önceden hazırlanmış hediye paketlerini, otobüsten inmeden dağıtıyordu. Anneleri çocuklarının elini çekiştirerek ?Başbakan'ın propaganda otobüsünün ön kapısını kadar? getiriyor, başbakan hediyeyi otobüs kapısından çocuğa veriyordu.

Niçin böyle oldu?

Ekonomik, sosyal, kültürel nedenleri var. Köyden şehire göç kentlerde belli bir azınlık elinde biriken büyük bir zenginlik yaratırken, fakirlikten, çaresizlikten, eşitsizlikten, eğitimsizlikten, çok doğurmaktan ve kültürsüzlükten her an patlamaya hazır bir suçlular bombası da üretti. İktidar partisinin bu patlamaya hazır sosyal yapıdan nasıl çıkılacağını gösterir bir stratejik planı, ?iç göçü herkes için huzurlu bir zenginlik üretecek modele dönüştürecek? hazırlığı yok.

Vali, eskortlu geziyor.

Başbakan!

Etten duvarla korunuyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber