'O gecenin tek galibi millettir'

Başbakan Yıldırım: O gece İstanbul'daydım. İşin FETÖ'cülerin işi olduğu konusunda kanaat oluştu. Cumhurbaşkanımızla görüştük ve bir şeye karar verdik: Ölmek var dönmek yok, işin sonu nereye giderse gitsin mücadele edeceğiz, asla pes etmek yok, teslim olmak yok

Kaynak : Star Gazetesi
Haber Giriş : 14 Temmuz 2017 07:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'O gecenin tek galibi millettir'

  • NUH ALBAYRAK

BAŞBAKAN YILDIRIM, 15 TEMMUZ GECESİ ERDOĞAN'LA HELALLEŞTİKLERİNİ ANLATTI

ÖLMEK VAR DÖNMEK YOK

Başbakan Binali Yıldırım, Başbakanlık Vahdettin Köşkü'nde gazetelerin genel yayın yönetmenleriyle bir araya geldi. Soruları yanıtlayan Yıldırım, şu mesajları verdi...

ERDOĞAN'LA GÖRÜŞTÜM: (O gece yaşadıklarınız anlatır mısınız?) O gece İstanbul'daydım. 9.30 civarında Tuzla'ya gitmek üzere hareket ettik. Koruma müdürü "efendim, köprüyü kapatmışlar" dedi. O arada Başbakanlıktan bir ekip konvoydan Beylerbeyi'nde aracı durdurmuşlar. Bu arada biz Tuzla'ya geldik... Evde İçişleri Bakanını, ardından Genelkurmay Başkanını aradım, ikisi de cevap vermedi. Daha sonra Hasan Doğan'ı ve Cumhurbaşkanımızı aradım. Cumhurbaşkanıyla görüştüm, Daha sonra MİT Müsteşarını aradım. Onunla da görüştüm.

MİT'İ ARADIM: (MİT Müsteşarı'yla saat kaç civarı) MİT Müsteşarıyla zannediyorum 10.30 -11.00 arasında görüştüm. Bu arada işi anlamak için Ankara Valisini aradım, Emniyet Genel Müdürünü aradım, İstanbul Valisini, İstanbul Emniyet Müdürünü aradım. Sonra Cumhurbaşkanımızla da görüştüm. İşin FETÖ'cülerin işi olduğu konusunda kanaat oluştu bizde. Etraftan aldığımız bilgilerle bir karar oluşturmamız gerekiyordu. Yani bunun adını koymamız gerekiyordu. Cumhurbaşkanımızla görüştük ve onun da aynı kanaatte olduğunu gördük ve bir şeye karar verdik: "Ölmek var dönmek yok, işin sonu nereye giderse gitsin mücadele edeceğiz, asla pes etmek yok, teslim olmak yok. Bu bilgiyi MİT Müsteşarı'ndan alamadım.

KIRILMA NOKTASI: (Darbenin kırılma noktası) Cumhurbaşkanımızın milletin meydanlara inmesi yönünde bulunduğu çağrı, darbenin kırılma noktasıdır. Görüşmemizde "Dikkatli olun, havada düşman unsurları var, tedbir alın" dedim.

KILIÇDAROĞLU'NDAN İLGİNÇ CEVAP: (O gece liderlerden kimlerle görüştünüz?) Bahçeli, Kılıçdaroğlu ve Perinçek aramış ulaşamamış. Ben daha sonra döndüm hepsine. Bahçeli "Yanınızdayız" dedi. Kılıçdaroğlu da aynı şeyi söyledi. Ben teşekkür ettim ama, ona da dedim, yani meydanlara inelim filan dedim. Dedi ki, "tamam, insanları çağıralım da, onların güvenliğini kim sağlayacak?" Dedim ki, "Sayın Başkan, bu güvenlik meselesi mi? Memleketin güvenliği, yani burada var olma, yok olma meselesiyle karşı karşıyayız" gibi bir cevap verdim ona.

17 TEMMUZ'DA MGK: (Bu askerlerin çoğu zaten YAŞ'ta tasfiye edilecekti. Bunu öğrendikleri için mi darbeye kalkıştılar?) Biz Ağustos 2016 YAŞ'ının çok çetin geçeceğini biliyorduk. Belki bu durumu gördüler onun için erkene almış olabilirler. 17 Temmuz'da da Milli Güvenlik Kurulu toplanacaktı. 12'sinde MGK Genel Sekreteri bana gündemi getirdiğinde, dedim ki, FETÖ'yle ilgili bugüne kadar yapılmış ve yapılması planlanan mücadele nedir bununla ilgili de silahlı kuvvetler sunum yapsın dedim. Gündeme bir madde ilave ettim. Tabii o MGK'yı yapmak nasip olmadı.

ABD DOĞRULAMAZ: (15 Temmuz'la ilgili ABD'yi işaret eden açıklamalar) İncirlik'ten biliyorsunuz ikmal uçakları, uyarı uçakları, bunların hepsi kalktı. Orada, İncirlik'te sorumlu bir tuğgeneralin bu işin içinde olduğu anlaşılıyor. Yani bunu hiçbir zaman Amerikan Hükümeti doğrulamaz, doğrulamadı. Darbe Pensilvanya'da oturan, böyle sümüğü akan, ağlayan-sızlayan bir adamın tek başına yapacağı bir iş değil.

MEDYAYA ÖVGÜ: 15 Temmuz darbesini önleyen belki iyi fark edilmeyen en büyük güçlerinden biri medyadır. Medya o gün ülkesinden, milletten yana, demokrasiden yana taraf oldu.Medyanın o gecenin seyrini değiştirmede büyük katkısı var.

İLK KARŞI ÇIKAN ERBAKAN: (Muhalefetin önlem alınmadı eleştirilerine yanıt) Örgütün günah galerisine baktığımız zaman 11 Mart 1966'da İzmir'de ilk vaizliğe başlıyor. Ve ilk defa askeri okul sınavlarında soruların çalındığı yıl 1986. Bunların neresinde AK Parti var. Demirel'le, Ecevit'le, Özal'la hiç kimseyle bir sıkıntısı olmamış. İlk karşısına çıkan Erbakan. En uzun ve kararlı mücadeleyi yapan AK Parti iktidarı, lideri Erdoğan ve yol arkadaşlarıdır.

FETÖ YÖNLENDİRDİ: (Geçmişte YAŞ kararıyla namaz kıldığı için birçok asker atıldı. Bunu FETÖ mü yaptı?) O dönemlerde de irticai faaliyetler diye atılanların FETÖ'cüler olduğunu düşünmüyorum. FETÖ'cülerin yönlendirmesiyle atılmış olmaları daha muhtemel.

ATILMAYAN YOK: YAŞ kararlarında FETÖ'cüleri atmadılar dediler hep. Hükümet yani sırf inançlarından dolayı atılmanın olmaması için şerh koyuyor, ama AK Parti iktidarı boyunca Şura'ya atılma teklifiyle gelip de atılmayan hiç kimse yok. Kim irticai faaliyet diye getirildiyse hepsi atılmış.

DESTEK VERSELERDİ OLMAZDI: (Darbeyi 17-25 Aralık mı tetikledi?) 17-25 de darbeydi. O zaman partiler bize destek verselerdi belki 15 Temmuz'u yaşamayacaktık. Bizzat yaşadım bunların oyunlarını. 17-25 Aralık dosyası 2012'de açıldı. Ben o dosyanın 17-25 olmadan önce farkına vardım. Üzerine gittim 17-25 Aralık'ı o sebeple öne aldılar. Aslında yerel seçimlerden 10-15 gün kala yapacaklardı 17-25 Aralık'ı. Hatta 17-25 Aralık iddianamesinde de onu söylüyor.

TSK'DA İSTİHBARAT

(TSK içinde istihbarat toplama) Bugün bir ihtiyaç olduğu ortaya çıktı ve bunu yapıyoruz, bunu yapacağız. Yani sınırlı olmak üzere, yani asker içine farklı amaçlı, farklı gündemli içeriden-dışarıdan yönlendirilmiş grupların hakim olmaması için personel istihbaratıyla sınırlı bir yapı oluşturacağız.

FETÖ CHP'yle birlikte çalıştı

(Mart 2014'te yapacaklardı, Aralık 2013'e çektiler.) Evet. Aynen öyle oldu. 17-25 Aralıktan sonra ben Belediye Başkanı adayı oldum. FETÖ'cüler kendini parçaladı orada benim seçim kazanmamam için. CHP'lilerle beraber çalıştılar, her fırsatta önüme çıktılar. Biz onun için 2011, 2014, 2015 ve 1 Kasım seçimlerinde en fazla temizliği yapan partiyiz. AK Parti FETÖ'yle mücadele yapmadı demek en hafifinden buhrandır.

Tornistan yaptı

Şimdi o olaylar yaşanırken Ana Muhalefet Partisinin duruşunu hatırlayın arkadaşlar. Gezi'de nerede durdular? 17-25 Aralık'ta... Düne kadar 15 Temmuz kontrollü darbe diyordu. Şimdi hafif tornistan yaptı 20 Temmuz'a gitti. Şimdi "Efendim, 15 Temmuz darbedir, ama işte 20 Temmuz kontrollü darbedir" diyor. O kendi ifadesi değil FETÖ'nün ifadesi. FETÖ'nün Amerika'da parayla yaptırdığı bir raporun sonucudur. O 15 Temmuz kontrollü darbe lafı Kılıçdaroğlu'nun tespiti, kanaati değil. FETÖ'cülerin ağzıyla karar verdi.

Ergenekon doğru

Özel yetkili mahkemeler kapatıldıktan sonra Ergenekon ve Balyoz'un seyri değişmiştir. FETÖ onu çok iyi değerlendirdi. Ama şunu söyleyeyim: Bunu söylerken Ergenekon, Balyoz yalan değil, bu oldu. Ama bunları çok abarttılar. Yani onların bu yaptıkları Ergenekon-Balyoz darbe girişimini ortadan kaldırmaz... O da bir girişimdi, o da Hükümete karşı, milli iradeye karşı bir işti, bunu biz net biliyoruz. O bakımdan FETÖ'cüler yaptı, böyle bir şey yok, yalan-dolan diye

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber