Alışveriş merkezlerinde cironun yüzde 2'sini hırsızlar alıyor

Kaynak : Referans
Haber Giriş : 18 Mart 2007 12:50, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Alışveriş merkezlerinin artmasıyla mağaza hırsızlıklarının sayısı da 2004'ten beri yüzde 300 arttı. Kayıpların yüzde 45'i personel yüzde 35'i ise müşteri hırsızlıklarından kaynaklanırken, kaybın oranı ise ciroların yüzde 2'sine ulaştı. En fazla çalınan ürünler elektronik eşya, içki, sigara ve kozmetik. Şirketler hızsızlıklar için belli bir bütçe ayırırken güvenliğe yönelik yatırımlarını da arttırıyor.

Mağazanın en önemli müşterilerinden biriydi. Türkiye'nin en tanınmış ailelerinden biri olan genç kadın her gelişinde binlerce YTL'lik alışveriş yapıyordu. Bir gün birkaç ürünü de çantasına gizlice attığı farkedildi. Mağaza sahibi hiç sesini çıkarmadı ve o günden sonra onun için bir limit ayırdı.

Bu örnekte olduğu gibi sadece kleptomanlar değil mağaza fareleri olarak tanımlanan küçük hırsızlar, alışveriş merkezlerinin belası haline geliyor.

2004 yılından bu yana mağaza hırsızlıklarının oranı yüzde 300 artarken, cirolardaki payı da yüzde 2'lere yaklaştı. Aynı süre içinde sayısı ulaşan alışveriş merkezleri buna yönelik önlemlerini arttırmak için önemli yatırımlar yapmaya başladı. Hırsızlıkların yüzde 45'i ise artık personel tarafından yapılıyor. Yüzde 35'lik bir oran ise müşteri hırsızlıklarına ait.

Yapılan araştırmalara göre hırsızlıkların yüzde 60'ını 18 yaş üstündekiler yapıyor. Kadınların oranı yüzde 45, erkeklerin oranı ise yüzde 55. Hırsızlık saat dilimi ise 14.00-19.00 arası. Zarar işyerinin büyüklüğüne göre yılda 20 ile 80 bin YTL arasında değişiyor. Mağaza hırsızlıkları en çok DVD, CD, pil, pahalı kremler, alkollü içecekler, ayakkabı ve tekstil ürünlerinde yoğunlaşıyor.

Hırsızlıkların oranı birkaç yıl önce sadece yüzde 0.5-1 arasındayken bugün yüzde 2'lere çıkması şirketlerin de bu konuya yönelik yatırımlarının da artmasına neden oluyor. İşte bu yüzden cirolarda küçümsenmeyecek oranlara ulaşan bu hırsızlıklar için perakende sektörü temsilcileri de çeşitli güvenlik önlemlerini uygulamak zorunda kalıyor.

YKM'ye 1 milyon dolar masraf

Yeni Karamürsel Türkiye'nin ilk alışveriş merkezlerinden biri. Yeni Karamürsel'de hırsızlıkların oranı cironun yüzde 1'i civarında. Güvenlik için kamera ve ürün etiketlemesi gibi yöntemleri kullanan Yeni Karamürsel Mağazaları (YKM) bu alana yıllık 1 milyon dolarlık harcama yapıyor. YKM Yönetim Kurulu Üyesi Saruhan Tan, temel bakış açılarının hırsız yakalamak olmadığını söylüyor.

"Mağaza bir alışveriş ortamı sonuçta. Bizim asıl amacımız caydırıcı önlemler alabilmek? diyen Tan, ?Bu konuda farklı örneklerle karşılaşıyoruz. Zaman zaman karşımıza kleptomanlar çıkıyor. Bunu bir hastalık olarak kabul etmek durumundayız. Bu ayrımı yapabilmeye gayret sarfediyoruz" diyor. Tan, yaşadıkları birkaç ilginç olayı da şöyle anlatıyor:

"Bir kez kucağında video ile mağazadan çıkmaya çalışan birini yakaladık. Bir keresinde de bir bayan müşteri eteğinin altına demir bir askılık takmış ve kabinde gizlice ürünleri bu askılığa dolduruyordu. Dışarı çıkmaya çalışırken yakalandı."

İpekyol'dan özel eğitim

Mağaza güvenliğini sağlamak için yıllık yaklaşık 400 bin dolar yatırım yapan İpekyol'un en çok önem verdiği konu ise personel eğitimi. Eğitimler sayesinde tüm mağaza personelinin ürünleri nasıl, ne şekilde korumaları gerektiğine dair güvenlik bilgilerine sahip olduğunu anlatan İpekyol yetkilileri güvenlik için Tag adı verilen ürün alarmı ve kapı önü alarmları kullanıyor. Şirkette, hırsızlıklar yüzünden yıllık ortalama bin adet ürünü kaybı oluyor.

Metro 500 bin euro harcadı

Metro Türkiye, mağazalarındaki güvenliği sağlamak için fiziki güvenlik önlemleri, CCTV kapalı devre televizyon ve ürün güvenlik sistemleri kullanıyor. Fiziki güvenlik önlemi olarak mağaza içerisinde ve araç park yerlerinde güvenlik elemanları bulunduran Metro, CCTV sistemi ile mağaza içerisini ve araç park yerlerini 24 saat izliyor.

Ürün güvenliği için de alarm etiketleri kullanılıyor. Kamera sistemlerini yenilemek için geçen sene yaklaşık 500 bin euro yatırım yapan şirket, bu yıl ürün güvenlik sistemini yenilemek için yaklaşık 350 bin euroluk yatırım yapmayı planlıyor. Mağazalarda sadece Metro kartı olanların alışveriş yapmasının diğer marketlere göre avantaj sağladığını söyleyen Metro Türkiye Güvenlik Müdürü Faruk Güven, hırsızlıklar giderek artsa da Avrupa ortalamasının altında zarar ettiklerini belirtiyor.

Carrefour tarafından satın alınan Gima ve ChampionSA mağazalarının ve İstanbul IKEA'nın güvenlik sistemini kuran Pronet'in Genel Müdür Yardımcısı Emin Pazarlıoğlu, mağazalarda dizayn edilen sistemlerin yangın ve hırsızlığa karşı koruma sağladığı gibi, mağaza içlerine yerleştirilen özel kameralarla da içerinin gözlendiğini söylüyor. Pazarlıoğlu ayrıca son dönemde mağaza güvenliği için telefon hattı üzerinden bağlantıyı desteklemek amacıyla GSM modülünün kullanıldığını aktarıyor.

Mağaza hırsızlarına karşı yeni silah akıllı etiketler

Türkiye'de 2006'da yüzde 25 büyüyen elektronik güvenlik ürünleri sektörü pazarı 300-350 milyon dolarlık bir hacme sahip. Sektörün 2010 yılına kadar 1 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşması bekleniyor. Mağaza güvenliğini sağlamak için alarm veren cihazların yanı sıra, mağaza trafiğini ölçen ve bu konuda raporlama sağlayan yönetime yardımcı sistemler öne çıkıyor. En yaygın sistemlerden biri de CCTV yani Kapalı Devre TV sistemleri. Son yıllarda teknolojinin gelişip, görüntü aktarımının da yapılabiliyor olması, mağazadaki canlı görüntüleri merkezden de izlenme olanağı sağlıyor. Ürünlerin üretimden satışına kadar takibini sağlayan en yeni teknoloji ise RFID. Bu sistemde ürünlerin üzerine konulan etiketlerin ortalama maliyeti 03 ile 05 sent arasında değişiyor. Kapıya yerleştirilen özel cihazın fiyatı ise 7-8 bin dolar civarında oluyor. Türkiye'ye geçen yıl gelen bu sistemi kullanan çok az firma var. CS Teknoloji'nin sahibi Serkan Coşkuner, son dönemde tüm dünyada en çok tercih edilen sistemin RFID olduğunu belirtiyor. Coşkuner, "RFID teknolojisi üretimden son kullanıcıya kadar ürünün tüm aşamalarının kontrol altında olmasını sağlıyor. Ürün, hangi mağazada, kime satılmış, mağazada kaç gün kalmış, hepsinin kontrolü yapılabiliyor. Ürünün etiketi elektronik etikete çevriliyor. Dolayısıyla dışarıdan elektronik olduğu anlaşılmıyor. Mağaza çıkış ve girişlerinde ürünü kontrol altına almış oluyor" diye konuşuyor. RFID teknolojisinin Türkiye'deki firmalara pahalı geldiği için henüz çok yaygınlaşmadığını anlatan Coşkuner, yurtdışında ise Wal Mart gibi zincirlerin RFID'siz ürün kabul etmediğine dikkat çekiyor.

Marketlerde en çok kullanılan hırsızlık yöntemleri

· Ürünler kabarık ceketler, beli lastikli montlarla kamufle ediliyor.

· Gıda maddeleri mağaza içinde tüketiliyor. Elbiselerin barkotları kesilerek giysilerin içine giyiliyor.

· Hırsızlar sıklıkla spor çantaları, sırt çantaları, abartılı büyüklükteki el çantaları, boş torbaları tercih ediyor.

· En sık rastlanan durumlardan biri de personele ait arka bölümlerde yakalanan hırsızların, giyinme odası ya da tuvaleti aradıklarını söylemeleri.

· Ürünler daha sonra çalınmak için mağaza tuvaletlerine ve asma tavanlara saklanıyor.

· Çalınan ürünler bebek arabasının üzerine, arkasına ya da bez torbasına saklanıyor.

· Personelin kendisi veya tanıdıkları için etiketlere düşük fiyat yazması.

· Ürünün satış fiyatını düşürmek için zarar verilmesi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber