'Bahçeden erik çalıp bir de bağırıyorlar'

Önder Yılmaz

Alman şirketlerine yönelik soruşturma açıldığı iddiaları üzerine hükümet, Türkiye'de yatırım yapan tüm Alman şirketlerini tek tek arayarak soruşturma yoklaması yaptı.

Şirketlere, "Hakkınızda soruşturma açıldı mı? Savcılık veya polisten sözlü ve yazılı herhangi bir girişimde bulunuldu mu?" gibi sorular yöneltildi. Yapılan bu yoklama sonucu tek bir şirketten dahi soruşturma açıldığına dair yanıt gelmedi.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Alman tarafının Gümrük Birliği'nin güncelleştirilmesi konusunu gözden geçireceklerine ilişkin açıklamalarına da tepki göstererek, "Gümrük Birliği'nin güncelleştirilmesinin Türkiye'ye sağlanan iltimas, avantaj gibi gösterilmesi son derece yanlış.

Muhatabımız AB...

Bu hem menfaat temin etmek, hem bahçeden erik çalmak, hem de bağırmak gibi bir şey. Aklıselimin devrede olması lazım. Almanya'nın işi değil Gümrük Birliği'nin güncellenmesi konusu. Birebir işin sahibiymiş gibi dile getirilmesi doğru değil" dedi. Zeybekçi, TBMM'deki sohbetinde özetle şu mesajları verdi:

n "Gümrük Birliği'nin güncellenmesiyle ilgili Almanya'dan ekonomi bakanının konuşuyor olması aslında biraz yersiz. Bizim bu konudaki muhatabımız AB. Gümrük Birliği güncellenmeden bu haliyle sürdürülebilir değil. Dolayısıyla her iki taraf da çok büyük bir mutabakatla ve çok önemli bir teknik çalışma sonucunda Gümrük Birliği'nin güncellenmesinin içeriğini ve kapsamının genişletilmesini çok net bir şekilde çalıştık.

Ve gördük ki bu her iki tarafın da menfaatine. Gümrük Birliği'nin güncellenmesine ilk başlangıçtaki matematik değerler bakımından baktığımız zaman AB'nin daha çok menfaatine. Ama biz kendimize olan inancımız ve güvencimizle, vereceğimiz mücadeleyle buradan biz de önemli ölçüde faydalarla çıkacağımıza inanıyoruz."

"Almanya'nın ya da başkalarının yanlış bir algıyla Gümrük Birliği'nin güncellenmesini sanki Türkiye'ye bir iltimas, bir avantaj gibi göstermesi son derece yanlış. Bu hem menfaat temin etmek, hem bahçeden erik çalmak, hem de bağırmak gibi bir şey. Burada aklıselimin devrede olması gerekir.

Almanya'nın işi değil yani Gümrük Birliği'nin güncellenmesiyle ilgili husus. İşin sahibi gibi dile getirilmesi yanlış."

'Mal bulmuş Mağribi gibi'

Alman şirketlerine yönelik soruşturma iddiası hakkında da konuşan Bakan Zeybekci şunları söyledi:

"Bu, içerideki bir soruşturmanın bir işgüzarın, bir dikkatsizin farklı bir şekilde yansıtmasından başka bir şey değil. Yurtdışı yatırımlar ve yabancı sermaye genel müdürlüğü vasıtasıyla her birinin tek tek kaydı var. Hem Türkiye'den yurtdışında yatırım yapanlar hem de yurt dışından Türkiye'de yatırım yapan şirketler.

Ne Alman şirketi ne de Alman sermaye ortaklı bir şirket hakkında soruşturma yok. Sadece bir işgüzarın, dikkatsizin yurtiçinde yapılan bir soruşturmadan dolayı gereksiz bir şekilde yaptığı bir şey.

Bu da yanlış anlaşılmaya meydan vermiştir. Tercüme kaynaklı... Bu tür durumlarda çok hassas olmak gerekir."

Tek tek soruldu...

Müteahhitlerin yurtdışı talebi

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, önceki gün Türkiye Müteahhitler Birliği istişare toplantısına da katıldı. Zeybekci, inşaatın yurt dışındaki en önemli ihracat kalemi olduğunun altını çizerek, sektörün dünyada 9 binin üzerinde proje hayata geçirdiğini söyledi. Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat Yenigün de son dönemde ülkenin, bölgenin hatta tüm dünyanın zor bir dönemden geçtiğini söyledi. Yurt dışı müteahhitlik sektöründe, yıllık yeni üstlenilen proje tutarının 25 - 30 milyar dolardan, 2016 yılında 13 milyar dolara gerilediğini bildiren Yenigün, yılın ilk yarısı itibarıyla rakamın 5 milyar dolar civarında olduğunu, bu noktada farklı arayışlara gidilmesi ve Eximbank'ın kapasitesinin artırılması gerektiğini kaydetti.

"Ama Almanya'da bu konuda açıklama yapmayı sevenlerin mal bulmuş Mağribi gibi bunu spekülatif bir şekilde tartışmaya tabii tutması da son derece yanlış.

Biz arkadaşlarımıza talimat verdik. Bütün Alman şirketlerine tek tek sorduk, 'savcılık ya da polis başka bir yerden yazılı ya da sözlü size gelip size bir şey soran oldu mu?' diye. Olmadığını söylediler.

Kendileri sorulmuş tek bir soru ya da dikkatlerini çeken bir gelişme olmamış. Bunu sizler de sorun Allah aşkına, var mı böyle bir şey. 'Asla böyle bir şey yaşamadık, hayatımızda bir sıkıntı yok' dediler. Rahatsız oldukları da yok.

Ama maalesef Almanya tarafından yapılan açıklamalarda sanki olsaymış memnun olacaklarmış gibi bir havayla yaklaşıyorlar."