MİT tırları iddianamesinin detayları ortaya çıktı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, bir tuğgeneralin de aralarında bulunduğu 11'i firari toplam 55 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamenin detayları ortaya çıktı.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 28 Temmuz 2017 13:04, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
MİT tırları iddianamesinin detayları ortaya çıktı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 1 ve 19 Ocak 2014'te Hatay ve Adana'da MİT tırlarının durdurulması eyleminin yaklaşık 3 ay önce Nevşehir'deki bir otelde düzenlenen örgütsel bir toplantıda planlandığı belirtildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, 1 Ocak ve 19 Ocak 2014'te Hatay ve Adana'da MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin olayı organize ettikleri belirtilen Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "sivil imamı" 11 kişi ile bir tuğgeneralin de aralarında bulunduğu 11'i firari toplam 55 şüpheli hakkında hazırlanan ve mahkemece kabul edilen 1103 sayfalık iddianamenin detayları ortaya çıktı.

İddianamede halen Istanbul 14. Agır Ceza Mahkemesi'nce süren "Selam Tevhid'de kumpas" davasına ilişkin detaylara yer verilerek, bu davadaki bazı sanıkların, sorusturma kılıfı altında uydurma gerekce, sahte delil ve ihbarlarla kurum olarak MİT yonetici ve mensupları ile IHH Insani Yardım Vakfı yonetici ve calısanlarının telefonlarını dinleyerek, terorle irtibatlandırmaya calıstıklarının tespit edildiği aktarıldı.

Dava kapsamındaki sanıkların, sorusturma bahanesiyle basta o dönemde Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dısisleri Bakanı basdanısmanları olmak uzere ust duzey devlet yetkililerinin resmi ve ozel telefonlarını dinledigine vurgu yapılan iddianamede, sanıklar tarafından Turkiye Cumhuriyeti Devleti'nin guvenligi veya ic veya dıs siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken nitelikteki gorusmelerin kayıt altına alındıgı, bu gorusmelerin bir kısmının hicbir suc unsuru icermemesine ragmen iletisim tespit tutanagı haline getirildiği kaydedildi. İddianamede, böylece devlet yetkililerinin sozde Kudus Ordusu Teror Orgutu (Selam Tevhid) ile irtibatlandırılmaya calısıldıgı belirtildi.

İddianamede, Adana, Hatay ve Ankara il jandarma komutanlıklarına baglı gorev yapan sanıklar tarafından gerceklestirilen, MİT'e ait tırların durdurularak aranması eylemlerinin, sozde Kudus Ordusu Teror Orgutu sorusturması kapsamında olduğuna vurgu yapılarak, "Zira her iki olayda da MİT mensupları ve IHH yetkililerinin telefonları dinlenilmekte, bu sekilde yardım faaliyetinden haberdar olunmaktadır. Sanıkların amacı sahte delil ve ihbarlarla MİT ve IHH uzerinden Turkiye Cumhuriyeti Devleti'ni terore yardım eden ulke konumuna sokmaktır." ifadelerine yer verildi.

"Türkiye'nin zor durumda bırakılması amaçlanmış"

Supheli ve söz konusu dava sanıklarının, planlı ve sistemli bir sekilde yurutulen organizasyonun parcası olarak, MİT tarafından gerceklestirilen devlet sırrı niteligindeki yardım faaliyetini, sahte ihbarlar oncesinde bildikleri halde bu faaliyetlere tahsisli tırlarda usul ve yasaya aykırı arama yapmaya calıstıkları vurgulanan iddianamede, şunlar kaydedildi:

"Arama calısmasından saatler once cesitli basın yayın kuruluslarının muhabirlerini olay yerine cagırarak devlet sırrının ifsasını Turk ve dunya basınına servis etmeyi planladıkları, boylelikle Turkiye Cumhuriyeti Devleti ve hukumetini, gerek yurt icinde gerekse uluslararası platformda zor durumda bırakmayı ve itibarsızlastırmayı, El Kaide gibi teror orgutlerine yardım ettigi goruntusu vererek, uluslararası yargı organları nezdinde hukuki ve cezai sorumluluk altına sokmayı amacladıkları tespit edilmistir."

İddianamede, bu kapsamda hareket eden "Selam Tevhid'de Kumpas" davası sanıklarından Halil Alp'in, HTS kayıtlarına gore ihbardan bir dakika once saat 15.28'de gorustugu tespit edilen Hatay Il Jandarma Istihbarat Mudurlugu'nde gorevli supheli Gokhan Bakıskan ile irtibatlı olarak, Hatay Koprubası'ndaki bir telefon kulübesinden 15.29'de kendisini Tahir Kara olarak tanıtıp Jandarma 156 İhbar hattını aradığı belirtildi.

Alp'in, sahte isimle yaptığı ihbarda, "Reyhanlı ilçesinden Kilis'e giden araçların terör örgütlerine silah götüreceği" yönünde beyanda bulunduğu anlatılan iddianamede, sanık Halil Alp'in ihbar anı öncesi ve sonrasındaki iki günlük süreçte supheli Gokhan Bakıskan ile yogun gorustugu vurgulandı.

"Doğum yapan eşini bıkakıp Adana'ya gitti"

İddianamede, ihbarın yapıldığı andan tırların önünün kesilmesine kadar geçen sürece ilişkin kronolojik eylemlere de yer verilerek, şunlar anlatıldı:

"Sanık Halil Alp'in yaptıgı sahte ihbar uzerine, aralarında daha onceden anlasan Hatay Il Jandarma Komutanlıgı Istihbarat Sube Muduru supheli Mehmet Fırat ile supheliler Gokhan Bakıskan ve Hayati Ozcan'ın harekete gectikleri, Mehmet Fırat'ın Hayati Ozcan ile olay yerine gittigi, Adana Il Jandarma Komutanlıgı Istihbarat Sube Mudurlugu'nde gorevli supheli Orhan Sahin'in, 15 gun once dogum yapan esini Adana'da bırakıp arkadasını gormek bahanesiyle MIT'e ait tırın durduruldugu 1 Ocak 2014'te Hatay'a gelerek Gokhan Bakıskan ile olay yerine gittigi ve eylemin organize edilmesinde ve fiilen uygulanmasında etkin rol aldıgı anlaşılmıştır."

"Eylemin organizasyonu, 3 ay önce Nevşehir'e planlandı"

Eylemin basit bir ihbar dogrultusunda yapılan arama islemi olmayıp orgutsel bir plan ve calısma kapsamında kararlastırılarak uygulanan bir eylem olduguna vurgu yapılan iddianamede, şu ifadelere yer verildi:

"MİT'e ait devlet sırrı kapsamında yardım faaliyeti yuruten tırın ve ona eskortluk eden aracın 1 Ocak 2014'te Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde durdurularak aranmaya calısılması eylemini koordine eden ve halen haklarında acılan kamu davası kapsamında yargılamaları devam eden supheliler Hatay Il Jandarma Istihbarat Sube Mudurlugu'nde gorevli Ustegmen Gokhan Bakıskan ve Adana Il Jandarma Istihbarat Sube Mudurlugu'nde gorevli Ustegmen Orhan Sahin'in, bu eylemin organizesi amacıyla 20 Eylül 2013-22 Eylül 2013 tarihleri aralığında Nevsehir Kozaklı ilcesinde bir otelde orgutsel toplantı yaptıkları, bu toplantıya şüpheliler Hamza Ali Ece, Mehmet Cevher Koyuncu, Mustafa Ilhan, Fatih Kaya, Hasan Bektas ve Suleyman Gurbuz'un katıldıkları tespit edilmiştir."

Yardım faaliyetinde gorev alan ve Adana'da durdurulan 7 MIT mensubunun telefonu hakkında "uyusturucu madde ticareti" sucundan Ankara mahkemelerinde iletisimin dinlenilmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin degerlendirilmesi yonunde kararlar alındığına dikkati çekilen iddianamede, MIT mensuplarının gorevlerini ifa ettikleri esnada iletisimlerini dinledikleri, kayda aldıkları, sinyal bilgilerini degerlendirdikleri, bu sekilde yardım faaliyeti ile ilgili surecten anbean haberdar oldukları, faaliyetin tum ayrıntısını ogrendikleri kaydedildi.

"Ben buranın kralıyım, hepiniz benim kolemsiniz"

"X-4" mahlaslı MIT mensubunun savcılıkta verdiği ifadelerine yer verilen iddianamede, X-4 araçların durdurulmasının ardından Kırıkhan Ilce Jandarma Komutanlıgı'ndan bir astsubayın geldigini ve polis sayısının da arttıgını, aralarında bölge münakaşası yaşandığını aktardı.

Olay yerine gelen eski Kırıkhan Bassavcısı Yaşar Kavalcıoğlu'nun jandarmaya kimlik ibraz etmelerini istediğini anlatan X-4, Kavalcıoğlu'nun olay yerinde "Ben buranın kralıyım, hepiniz benim kolemsiniz" dediğini söyledi.

Tanık beyanlarına da yer verilen iddianamede, Adana'da sahte ihbar yapılmadan önce Adana Il Jandarma Komutanı Ozkan Cokay'ın, Gultekin Menge'nin yaptıgı sahte ihbardan yarım saat once İl Jandarma Komutanlıgı'nda gorevli suphelilerin planladıkları eylemin hazırlıklarına basladıkları vurgulanarak, "Sahte ihbarın yapılmasından once ve sonra, yapılan ihbarı emniyet birimlerinden ve diger devlet kurumlarından gizledikleri, Adana Il Jandarma Komutanı Ozkan Cokay tarafından 156 Harekat Merkezi Vardiya Amiri Ozcan Aygun'e ihbarla ilgili herhangi bir yere paylasımda bulunmaması yonunde sozlu talimat verildigi tespit edilmistir." denildi.

Murat Paksoy

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber