Çankaya için son viraj ve taktikler
Kerem Alkin'in Referans gazetesindeki değerlendirmesi....
"Cumhurbaşkanlığı'nda son viraj ve taktikler
Ekonomi çevreleri, piyasalar üzerinde önemli bir belirsizlik etkisi olan Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik süreci netleştirmeye çalışıyor. Anlaşılan o ki 25 Nisan akşamına kadar her an sürpriz olabilir.
Türk ekonomisi ve piyasalar, cumhurbaşkanlığı seçimi için son 15 günlük kritik periyoda girdi. Başbakan Erdoğan'ın aday olmasına kesin gözüyle bakan çevrelerin yanı sıra, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt'ın perşembe günkü konuşmasından bir gün önce, ilginç değerlendirmelerde bulunan emekli Orgeneral Hilmi Özkök'ün de kuvvetli adaylardan birisi olduğu görüşüne katılan grup hızla büyüyor. Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Gül'ün olası adaylığı da dillendiriliyor. AK Parti'nin önemli bir sürpriz yaparak Devlet Bakanı Çubukçu'yu, Danıştay Başkanı Çörtoğlu'nu veya Anayasa Mahkemesi Başkanı Tuğcu'yu cumhurbaşkanı adayı gösterebileceği de konuşuluyor.
AKP-DYP koalisyonu ideal model
Özünde, Başbakan Erdoğan'ın aday olması ve seçilmesi halinde, AK Parti'nin gerçekleştireceği genel başkanlık yarışının nasıl sonuçlanacağı ve yeni Bakanlar Kurulu'nun genel seçimlere doğru kamuoyu nezdinde nasıl bir izlenim vereceği çok önemli. Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesi halinde, AK Parti'nin beklenen oy performansını gösteremeyebileceği değerlendirmesini dillendiren kimi çevreler, olası bir AK Parti-DYP koalisyonuna işaret ediyorlar. DYP'lilerin başta Genel Başkan Ağar olmak üzere, son bir yıldır AK Parti'ye yakınlaşan bir politika izledikleri de vurgulanıyor. Nitekim, bu konuda görüş belirtenler, Ağar'ın "dağ-ova" söylemini ve son dönemde cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda diğer partilerden daha sınırlı ölçüde yorum yapmasını, bayraktarlık yapmamasını bu ihtimallere bağlamaktalar. Bu söz konusu senaryo, pek çok yerli yatırımcı ve ekonomi çevresi için uygun senaryo. Çünkü, AK Parti'nin hem Köşk'te olması, hem de tek başına yeniden iktidar olmasının siyasi dengeler açısından olumlu olup olmayacağı ciddi ölçüde sorgulanıyor.
Yabancılar tek parti istiyor
Yabancı finans kurumları ile yatırımcıların görüşü ise Başbakan Erdoğan'ın uygun gördüğü uzlaştırıcı bir adayın Köşk'e çıkması ve kendi başkanlığında seçimlere girecek olan AK Parti'nin tek başına aday olmasını sağlayacak bir oy elde etmesi olarak özetlenebilir. Çünkü, olası koalisyon modellerinin tümü yabancı sermaye açısından öncelikle ekonomik ve bir ölçüde demokratik reformların gecikmesi veya tümüyle devre dışı kalması riskini çağrıştırıyor. 1992-2002 koalisyon iktidarları döneminde Türk ekonomisi ortalama yüzde 2,9 büyümüşse yabancı sermayenin bu konudaki endişelerini de doğal karşılamak gerekiyor. Buna karşılık, Türkiye AK Parti Hükümeti döneminde 2003-2006 arası yüzde 7,4 büyüdü. Ancak, uluslararası konjonktürün ve Türkiye'ye global sermaye ilgisinin bu süreç üzerindeki etkileri de unutulmamalı. Bu nedenle, AK Parti Hükümeti'nin iyi bir konjonktür yakaladığını hesaba katmayıp, bu başarıyı bütünüyle kendi performansına bağlaması ve IMF ile genel seçimler sonrası yola devam etmeme kararının giderek ağır basması, yabancı sermayenin tek parti iktidarından beklediği senaryoları revize etmesini gerektirebilir. Ama, hiç kuşkusuz Antalya'daki havalimanına 3.1 milyar dolarlık teklif, Türkiye'nin bölgesel cazibesinin devam ettiğini gösteriyor. IMF Başkanı Rato'nun Türk ekonomisini öven sözleri de kayda alınıyor. 6. Gözden Geçirme'ye yönelik niyet mektubundaki mutabakat da piyasalar tarafından değerlendirmeye alındı. Bu nedenle, dış piyasalardaki seyir, içeriye de bu yönüyle yansımakta. Ancak, adayların netleşmesi sonrasında, ortaya çıkabilecek siyasi fırtınanın boyutlarını henüz kestiremediğimiz için, şimdilik olumlu senaryonun satın alındığını söyleyebiliriz.
Bu arada, aylardır, yazılarımızda ifade ettiğimiz euro-dolar paritesine yönelik 1.34-1.36 bandı devreye girdi. Geçtiğimiz haftaki yazımızı değerlendirenlerin, pozisyon almışlarsa 1,35 dolar seviyesindeki pariteden memnun olduklarını umut ediyoruz. Detaylarını çarşamba günkü yazımızda değerlendireceğiz."