Yürütmeyi durdurma kararı alıp da mahkeme kararı uygulanmayan memurlar ne yapmalıdır?

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 08 Haziran 2004 00:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Aşağıdaki okuyacağınız görüşler özelleştirilen kamu kurumlarında çalışan personelden Devlet Personel Başkanlığınca diğer kamu kurumlarına atanan personele ilişkindir. Bu personelin bir kısmı kendilerine uygulanan işlem hakkında dava açmış ve yürütmeyi durdurma kararı almıştır. Ancak, bu kararları idarece uygulanmamıştır.

Fakat, aşağıdaki açıklamalar her ne kadar özelleştirilen personele ilişkin olsa da, yapılan açıklamalar genel niteliktedir. Yani aşağıdaki açıklamalar, herhangi bir mahkemeden lehte bir karar alıp da bu kararı uygulanmayan tüm personele yöneliktir.

Açıklamaları yapan İFP Kategori yönetici "kupa" nicknameli arkadaşımıza teşekkür ediyoruz.


YÜRÜTMENİN DURDURULMASI KARARLARI MUTLAKA UYGULANMALIDIR

Yürütmenin Durdurulması Kararı alan arkadaşlarımıza Bankaların bu kararları uygulamamak gibi bir tutum içine girdiğini görüyoruz. YÜRÜTMEYİ DURDURMA kararı aynen, iptal kararlarının hüküm ve sonuçlarını doğuracağından, uygulanmaması durumunda ne gibi tedbirlerin alınabileceği ortadadır. Bunlara ayrıca değineceğiz. Aşağıda buna ilişkin bazı kararları bilgi olarak veriyoruz.

? ... iptal davası sonuçlanıncaya kadar yürürlükte bulunan yürütmenin durdurulması kararının yerine getirilmemesi nedeniyle bir zarar gerçekleşirse, bu zararın ödetilmesi zorunludur.İptal davasının reddedilmesi, o tarihe kadar meydana gelen zararın ödetilmesine engel teşkil etmez. Zira, zarar idari işlemin hukuka aykırılığından değil, Danıştay kararının uygulanmamasından doğmuştur...verilen yürütmenin durdurulması kararının yalnızca uygulanmaması kamu görevlilerinin tazminatla sorumlu tutulması için yeterli olduğuna, sorumluluk için ayrıca kin, garez,husumet ve benzeri duyguların altında hareket etmelerinin araştırılmasına gerek olmadığına...yürütmenin durdurulması kararını yerine getirmeyen kamu görevlisinin hukuki sorumluluğu yönüne gidilebilmesi için, ilgilinin açmış olduğu iptal davası sonucunun beklenmesine gerek olmadığına karar verildi.? ( Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 24.09.1979 gün ve E. 1978/7,K.1979/2 sayılı kararı)

***

? Yürütmenin durdurulması müessesesi, iptal davası ile o kadar sıkı sıkıya bağlıdır ki, doktrinde de tartışmasız kabul edildiği gibi, yürütmenin durdurulması kararı aynen, iptal kararının hüküm ve sonuçlarını doğurur. ( Danıştay 3. Dairesinin 22.11. 1978 gün ve E. 1978/1158, K. 1978/1213 sayılı kararı )

***


? İdare hukuku ilkelerine göre ; iptal kararları, iptali istenen idari tasarrufu ve ona bağlı işlemleri tesis edildikleri tarihten itibaren ortadan kaldırarak tasarrufun tesisinden önceki hukuki durumu ortaya koyar. Diğer bir deyimle iptal edilmiş olan işlemi, hukuk aleminde hiç doğmamış hale getirir.

Bir iptal davasında verilmiş bulunan yürütmenin durdurulması kararı da aynı niteliktedir. Yani ortada henüz bir iptal kararı bulunmadığı halde, iptali istenen idari tasarrufu ve onun sonucu olan işlemleri durdurur., bu tasarruf ve işlemlerin tesisinden ve icrasından önceki hukuki durumun yürürlüğünü sağlar.? ( Danıştay 3. Dairesinin 09.03.1978 gün ve E. 1978/151, K. 1978/199 sayılı kararı )

***

? Hukuk devleti ilkesi gereğince, idarenin maddi ve hukuki koşullara göre uygulanabilir nitelikte olan bir yargı kararını ?aynen' ve ?geciktirmeksizin' uygulamaktan başka seçeneği bulunmamaktadır.? ( Danıştay 5. Dairesinin 28.05.1991 gün ve E. 1990/1559, K. 1991/972 sayılı kararı)

***

? Mahkemenin, davacının re`sen emekli edilmesi işlemine karşı açtığı iptal davasında yürütmeyi durdurma kararı vermesi üzerine idarenin davacıyı memurluk statüsünde ve aynı göreve ataması gerekirken, mahkemenin kararını uygulamak için yaptığı işlem ile naklen atama işlemini iç içe yapması hukuka aykırıdır.( Danıştay 5.Dairesinin 040.04.1995 gün ve E. 1995/895, K. L995/1295 sayılı Kararı)

 

YD veya iptal Kararı uygulanmayanlar veya uygulanmış gibi gösterilenler ne yapmalıdır?

1- Hukuk Devleti arkadaşımın daha önce yayınladığı DANIŞTAY 5. DAİRE E. 1995/3611 K. 1997/2485 veya benzer kararları ekleyerek, İYUK 28/3 uyarınca İdare aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açmalıdır. Danıştay 5. Dairesinin 28.9.1999 tarihinde aldığı E. 1996/1753 ve K. 1999/2643 sayılı Kararı çerçevesinde, manevi tazminat davasını ayrıca adli yargıda açmamalıyız.

2- Alınan Mahkeme Kararını etkisizleştirme amacıyla alınan yeni bir idari karar varsa bunun da YD ve iptali için İdari Yargıda ayrıca dava açılmalıdır.

3- Bu dava dışında adli yargıda, yine Hukuk Devleti arkadaşımın daha önce yayınladığı YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ E. 2000/4198 K. 2000/5045 Mahkeme kararlarının uygulanmaması sebebiyle İcra Kurulu Başkanı, İnsan Kaynaklarından sorumlu Murahhas Üye, Genel Müdür Yardımcısı ve Daire Başkanı hakkında ceza davası açılmalıdır.

4- Mahkeme kararlarını uygulamamak suretiyle Bankayı zarara sokanlar hakkında da, fiilleri TCK 510. maddesine temas ettiği gerekçesiyle ayrıca C. Savcılıklarına suç duyurusunda bulunulmalıdır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber