15 Temmuz'da FSM Köprüsü'nün kapatılması davası devam ediyor

FETÖ'nün darbe girişiminde, İstanbul'daki FSM Köprüsü'nün kapatılması sırasında çıkan olaylarda 3 kişinin şehit edilmesi, 49 kişinin de yaralanmasıyla ilgili 15 tutuklu sanığın yargılanmasına devam ediliyor

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 02 Ocak 2018 11:15, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
15 Temmuz'da FSM Köprüsü'nün kapatılması davası devam ediyor

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminde, İstanbul'daki Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün (FSM) kapatılması sırasında çıkan olaylarda 3 kişinin şehit edilmesi, 49 kişinin de yaralanmasına ilişkin 15 tutuklu sanığın yargılandığı davanın altıncı duruşması başladı.

Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yapılan binadaki büyük salonda İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen duruşmaya, 15 tutuklu sanık ile tarafların avukatları katıldı.

Davayı çok sayıda müşteki de takip ediyor.

Duruşma tutuklu sanıkların savunmalarıyla devam ediyor.

Davada daha önce verilen kararda, 46 tutuksuz erin dosyası ayrılmıştı.

- İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 15 Temmuz darbe girişiminde Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün tek taraflı kapatılması için o bölgeye sevk edilen bir yarbay, bir binbaşı, bir yüzbaşı, bir üsteğmen, 10 uzman çavuş ve 47 er olmak üzere toplam 61 sanığın eylemlerine yer veriliyor.

Darbe girişimini protesto etmek için köprüye giden vatandaşlardan Hasan Kaya, İsmail Kefal ve Şükrü Bayrakçı'nın şehit edildiği, 31'i ağır 49 kişinin de yaralandığı ifade edilen iddianamede, bu olaylara ilişkin detaylar anlatılıyor.

Köprüde şehit olan Hasan Kaya'yı sanıklardan eski yarbay Adnan Uygun'un, İsmail Kefal'i uzman çavuşlar Ferhat Kaymakcı, Murat Berkmen ve Ebubekir Yücel'in kullandığı aracın tankla ezmesi sonucu hayatını kaybettiği belirtilen iddianamede, Şükrü Bayrakçı'yı ise Üsteğmen Mustafa Ceyhan ve uzman çavuş Seyit Ahmet Gündüz'ün öldürdüğü kaydediliyor.

İddianamede, tutuklu sanık yarbay Adnan Uygun'un "Anayasayı ihlal", "TBMM ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "kasten öldürme" suçlarından dörder kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması istenirken, "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar, "40 kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs etme" suçundan 690 yıldan bin 60 yıla kadar ve "silahla kasten yaralama" suçundan da 6 yıldan 18 yıla kadar olmak üzere toplam 703 yıl 6 ay ile bin 93 yıl arasında değişen oranlarda hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

Üsteğmen Mustafa Ceyhan ve uzman çavuş Seyit Ahmet Gündüz için de aynı suçlardan dörder kez ağırlaştırılmış müebbet, "31 kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs, trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve silahlı terör örgütüne yardım etme" suçlarından 541 yıl 6 aydan 838'er yıla kadar hapis cezası öngörülen iddianamede, uzman çavuşlar Ebubekir Yücel, Ferhat Kaymakcı ve Murat Berkmen'in de yine dörder kez ağırlaştırılmış müebbet, "39 kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs, 3 kez hafif şekilde kasten yaralama ve silahlı terör örgütüne yardım etme" suçlarından da 680 yıl 6 aydan bin 51 yıl altışar aya kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

Sanıklar Caner Omay, Erçin Keskin, Gökhan Bolu, Hilmi Ertuğrul, Onur Yeniburgaz ve Muhammet Hanifi Ertosun'un, "Anayasayı ihlal" ve "TBMM ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, diğer suçlardan 541 yıl 6 aydan 838'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilen iddianamede, Ayhan Tüfekli, Azmi Alan, Bahadır Köse ve Oğuz Aktürk'ün de benzer şekilde üçer kez ağırlaştırılmış ve 7,5 yıldan 17'şer yıla kadar hapisle cezalandırılması öngörülüyor.

İddianamede, 45 sanığın da "darbeye teşebbüs" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve "silahlı terör örgütüne yardım etme" suçundan ise 7,5 ila 15 yıl arasında değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yapılan binadaki büyük salonda İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmada savunma yapan tutuklu sanık eski yarbay Adnan Uygun, Kuleli Askeri Lisesi'nde tabur komutanı olduğunu söyledi.

15 Temmuz'da 21.00 sıralarında okula gittiğini ifade eden sanık Uygun, darbeci Albay eski Kuleli Askeri Lisesi Okul Komutanı Mürsel Çıkrıkçı'nın kendisine "Terör tehdidi var, şu iki aracı al. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne git ve polislerle hareket et" dediğini aktardı.

- "Köprüyü korumak erlere mi kaldı?"

İki aracın içinde çok sayıda asker olduğunu ve mühimmatlı olduklarını kaydeden sanık Uygun, "Normalde benim taburumda er yok. O araçlara onları kim getirdi, kim bindirdi hatırlamıyorum. Köprüde terör tehdidi var diyerek bizi acele bindirdiler. Ben bu emri alırken darbe kelimesini duymadım. Belki bana TRT denilse şüphelenebilirdim ama ben bunu nasıl darbeyle ilişkilendirebilirim? Ben köprüyü korumak amacıyla hareket ettim." şeklinde savunma yaptı.

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Mustafa Çakar, "İstanbul'da hiç özel birlik kalmadı da Kuleli'deki erlere mi kaldı köprüyü korumak? Hiç sorgulamadın mı?" şeklinde soru yöneltirken, sanık Uygun bunu sorgulamadığını öne sürdü.

Uygun, "22.30-23.00 sıralarında kimse ne yaptığının farkında değildi. Mürsel Çıkrıkçı ile irtibat kuramayınca eski okul komutanı albay Muammer Aygar'ı aradım. O da yolu tek şeritli açmamızı emretti." iddiasında bulundu.

Mustafa Çakar'ın "Böyle durumlarda tayini çıkan kişiden mi emir alıyorsunuz?" sorusu üzerine sanık Uygun, "Mürsel Çıkrıkçı'ya ulaşamadığım için onu aradım." dedi.

- "Mustafa Çalışkan'ın koruması şehit oldu"

Tutuklu sanık Uygun'un Fatih Sultan Mehmet Köprüsüne emniyet müdürlerinin erken gelmesini ve İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ın 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne erken gelmesini garipsediğini söylemesi üzerine Çakar, sanık Uygun'a tepki gösterdi.

Çakar, "Asker köprüyü kapattıktan sonra köprüye hemen polis gitmiş. Tabii ki gidecek bakacak, asker niye geldi diye. Sen niye orada olduğunu anlat bana. Mustafa Çalışkan'ın üzerine ateş açılmış, koruması şehit oldu. Bunları da biliyormuşsun sen. Şehitlerle ve yakınlarıyla ilgili isnatta bulunma." ifadelerini kullandı.

Sanık Uygun'un müştekiler ve emniyet müdürleri ile ilgili suç isnadında bulunmaya devam etmesi üzerine Mahkeme Başkanı Mustafa Çakar, sanığın yerine geçmesini isteyerek, kendi yaşadığı olaylarla ilgili savunma yapacağı zaman savunmasına devam etmesine karar verdi.

Başkan Çakar, "Darbeye karşı gelen insanlara isnatta bulundurmam. Bu dava dosyasıyla ilgili olmayan konuları ve arkadaşları şehit olmuş kişilere yönelik isnatları bu mahkemede yaptırtmam. Konumuz 15 Temmuz Şehitler Köprüsü veya başka bir şey değil. Sen Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nde meydana gelen olayları anlat, ortamı germeye gerek yok. Biz bu gerekçeyle savunmana ara verdik. Kendi yaşadığın olaylara ilişkin savunma yapmaya karar verdiğine savunmana devam edeceksin." diye konuştu.

Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık eski uzman çavuş Seyit Ahmet Gündüz de 15 Temmuz'da tank sürücüsü olduğunu ve tank komutanının eski üsteğmen Mustafa Ceyhan olduğunu ifade etti.

Eski üsteğmen Ceyhan'ın emriyle 22.15 sıralarında tank ile çıkış yaptıklarını belirten Gündüz, "Yolda ilerlerken üsteğmen Ceyhan, benim öndeki tankı sollamamı emretti. Tam sollarken uzak mesafeden bir araç geldiğini gördüm. Ani fren yaptım. Çarpıp çarpmadığımı anlayamadım. Tank komutanına durumu bildirdim ve o devam etmemi istedi. Eğer çarptığımı bilseydim ve vatandaşımızın yaralandığını öğrenseydim tankı hareket ettirmezdim." şeklinde savunma yaptı.

Darbe girişimine yardım etmediğini savunan ve bilinçli olarak araç ezmediğini iddia eden sanık Gündüz, emirleri uyguladığını öne sürdü.

Sanık Gündüz'ün savunmasının ardından duruşmaya öğle arası verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber