Liselilerin gururunu zedelemeyin

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 24 Nisan 2007 14:08, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Psikolojik danışman Veda Atıcı, özellikle ortaöğretim (lise) çağındaki ergenlerin gururunun zedelenmemesi gerektiğini belirterek, gururu zedelenen ergenin öfkelendiğini ve saldırgan davranış sergilediğini söyledi.

Samsun Rehberlik ve Araştırma Merkezi (RAM) psikolojik danışmanı Veda Atıcı, liseli çocukların davranış ve tutumlarını inceledi. Liselilerin, "Çok fazla sorumluluklarım var. Hepsine gücüm yetmiyor, hiç birini yetiştiremiyorum" düşüncesini taşıdıklarını kaydeden Veda Atıcı, "Karamsarlık, huzursuzluk ve iç sıkıntısı gibi hoşa gitmeyen duygulardan bunalıyorlar. Kendilerine güven verecek ve bu duygusal durumların yaşa bağlı, bu çağa has ve geçici olduğunu anlatacak bir yetişkine ihtiyaçları var" dedi.

Liseli gençlerin en belirgin sorunlarının başında "anlaşılmamak" geldiğine dikkat çeken Atıcı, yetişkinlerin, gencin söylediklerini onu eleştirmeden, küçümsemeden ve yargılamadan dinlemesi ve böylelikle kendini anlatmasına fırsat tanıması gerektiğini vurguladı.

LİSELİ, ANLAŞILMAK İSTİYOR

Atıcı, özellikle karşı cinsle ilgili hayal kırıklıklarında liselinin kendisini anlayacak birine ihtiyacı olduğunu dile getirdi.

Liselilerin, akranlarıyla kurduğu ilişkide başta eşitlikçi, sosyal ilişki kurmayı, güvenli davranış göstermeyi, kendi düşüncesini ifade etmeyi, başkalarının fikirlerini hoşgörü ile karşılayabilmeyi öğrendiğini kaydeden Atıcı, "Ayrıca, bu çağdaki gençler, aileden gelen değer yargılarıyla arkadaşlarından gelen değer yargılarını uyuşturma çabası içindedir. Bu dönemde, gencin bağımsızca davranışları engellenince gerginleşebilir ve anne-babası ile çatışmaya düşebilir. Yetişkinlerin gençten yapabileceğinin ve

anlayabileceğinin üstünde görevler beklemesi, onu aşağılaması, onu başkaları ile kıyaslaması, ona akranlarının yanında kaba davranması, sık sık eleştirmesi ve çocuklarının yanında birbirleriyle kavga etmesi genci kaygılandıran davranışlardandır" diye konuştu.

Yetişkinlerin kendi beklentisine uygun davranmayan lise çağındaki gençlere karşı bir yaptırım aracı olarak "Sevgi ve ilgiden yoksun bırakma", "Soğuk davranma" veya "Yoğun biçimde eleştirme" gibi gencin duygularını rencide edici biçimde davranması karşısında, gencin yetişkinlerin taleplerine rıza göstererek beklentilere uyan ve bağımlı bir kişilik gösterebileceğine işaret eden Atıcı, bu durumda olumsuz bir kişilik ortaya çıkabileceği uyarısını yaptı.

DUYGUSAL İSTİSMAR YANLIŞ

Yetişkinlerin, duygusal istismar oluşturan davranışları karşısında lise çağındaki ergenlerin, kendilerini olumsuz olarak algılayabileceğini açıklayan Atıcı, "Sevgi ve ilgiden yoksun bırakılan, soğuk davranılan, yoğun bir şekilde eleştirilen liseli gençte, bağımlı bir kişilik geliştirme, huzursuz, gergin ve kaygılı olma, aileden uzaklaşma, uyumsuz ve saldırganca tepkiler gösterme, içe dönme, değersizlik duyguları geliştirme gibi belirtiler oluşturdukları gözlenmektedir" dedi.

Yetişkinlerle olan ilişkisinde bağımsızlık isteklerinin engellenmesi, baskıcı otoriter davranılması, evdeki yasaklar, kısıtlamaların da liseliyi öfkelendirdiğini ifade eden Atıcı, şöyle konuştu:

"Liselilerin gururu zedelenmemelidir. Bu onda hem üzüntü ve kırıklık meydana getirir hem de öfkelenmesine yol açar. Öfke duygusuna saldırganca davranışlar gösterme tepkisi eşlik eder. Yetişkinlerin çocuklarına olan sevgilerini açık bir şekilde ifade etmeleri liseliler için önemli bir güven kaynağı olmaktadır. Sevgiden mahrum bir şekilde büyüyen liseliler dikkatleri üzerine çekip ilgi merkezi olmak için uyumsuz davranabilir veya isyankar biçimde hareket edebilir. Ortada belirgin bir sebep olmadan

gösterilen bu tür olumsuz davranışların arkasında yeterince kabul ve sevgi görmemeye karşı tepki yatmaktadır."

Duyguların bastırıldığı, sevginin belli edilmediği bir ortamda yetişen gençlerde donukluk ve duygusal tepkilerde azalma görüldüğünü de anlatan Atıcı, "Bu gençler başkalarıyla sosyal ilişki kurma konusunda daha az girişimde bulunmakta, benlik değerini gerçekçi biçimde algılayamadığından kendisini değersiz bulmaktadır. Hatalar olabilir, önemli olan en temel hataları yapmamaktır. Bunun için de yetişkinler çocuklarına sevgilerini göstermelidir" şeklinde konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber