Cizre Belediye Başkanına 12 yıl istendi
Budak, ''terör örgütünün propagandasını yapmak'', ''suç ve suçluyu övmek'', ''halkı kin ve düşmanlığa tahrik'' suçlarından yargılanacak.
DTP'li Cizre Belediye Başkanı Aydın Budak, ''terör örgütünün propagandasını yapmak'', ''suç ve suçluyu övmek'', ''halkı kin ve düşmanlığa tahrik'' suçlarından yargılanacak.
Cizre Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Budak'ın nevruz etkinliği sırasında Kürtçe olarak yaptığı konuşmada, ''Merhaba İmralı Nevruzun kutlu olsun'' diyerek, terör örgütü PKK elebaşının nevruzunu kutladığı belirtildi.
Şüpheli Budak'ın terör örgütü PKK'nın sözcüsü ve temsilcisi gibi örgütle aynı söylemi ve dili kullandığı kaydedilen iddianamede, şu ifadelere yer verildi:
''Şüpheli, terör örgütü PKK ve elebaşını Kürt kökenli vatandaşlarımızın siyasi temsilcisi ve iradesi gibi lanse edip, Kürt kökenli vatandaşlarımızı örgütün sanki doğal bir üyesi ve sempatizanı gibi göstermiştir.
Yıllardır Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bölünmez bütünlüğünü ve üniter devlet yapısını korumak için kanlı terör örgütüne karşı mücadele eden ve bu uğurda on binlerce insanını şehit veren ve hala da vermeye devam eden Türk Devleti'ni silahlı kuvvetlerini, güvenlik güçlerini, adalet teşkilatını ve Türk halkını, işgalci, asimileci, imha edici, katliamcı, zehirleyici bir güç gibi göstererek, konuşma yaptığı kesimin üzerinde kin ve nefret duygularının oluşmasına neden olmuştur.''
''CİZRE SAVCIYA MEZAR OLACAK'' SLOGANI
İddianamede, Belediye Başkanı Budak'ın tutuklanmasının ardından bazı insanların hemen her gün hükümet konağı önünde toplandığı kaydedilerek, şöyle devam edildi:
''Bu insanların, 'Vali istifa. Kaymakam İstifa. Savcı İstifa. Budak'a uzanan eller kırılsın. Cizre savcıya mezar olacak' gibi sloganlar atmaları, yine son günlerde Cizre ilçesinde bir takım kişi ve kurumlara karşı bombalama eylemleri yapılacağı söylentilerinin artmış olması gibi hususlar bir arada düşünüldüğünde oluşturulan kin, nefret ve düşmanlığın, yapılan tahrikin kamu düzeni ve güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlike oluşturduğunun kabul edilmesi gerekmektedir.''
''ŞÜPHELİ BUNU HEP YAPIYOR''
Savcı iddianamesinde, şüpheli Budak'ın Kaymakam ve Garnizon Komutanı ile birlikte protokolde yer alarak, törenlerde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni temsil ettiğini ve bu devletten maaş almasına rağmen, göreve geldiği günden bu yana halka karşı yapmış olduğu konuşmaların hemen hemen hepsinde terör örgütü ile mücadele eden güvenlik güçleri ve devletin aleyhinde konuştuğunu, terör örgütünün ve liderinin propagandasını yapıp övgüler yağdırdığını belirtti.
''DÜŞÜNCEYİ AÇIKLAMA ÖZGÜRLÜĞÜ SINIRSIZ DEĞİLDİR''
İddianamede, Anayasa'nın 14. maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesinin 2. fıkrasında yer alan hüküm ve düzenlemelerden anlaşılacağı üzere düşünceyi açıklama özgürlüğünün sınırsız olmadığı da kaydedilerek, şöyle denildi:
''Şüphelinin yaptığı konuşma bir bütün olarak ele alındığında, konumu, açıklama ve yorumların içeriği, yapıldığı ortam ve hitap edilen toplum kesiminin davranışları itibariyle konuşmanın düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı düşüncesiyle; şüphelinin, 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' ve 'suç ve suçluyu övme' suçlarını işlediği anlaşılmıştır.''
Budak hakkında, nevruzda yaptığı konuşma nedeniyle ikinci bir iddianame de Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlandı. İddianamede sanık Aydın Budak'ın yaptığı açıklama ile terör örgütünün ve amacının propagandasını yaptığı bu nedenle 3713 sayılı terörle mücadele kanununun 7/2. maddesi uyarınca yargılanması istendi.
Hakkında açılan iki ayrı davada toplam 12 yıl 5 ay hapis cezası istenen Budak'ın yargılanmasına gelecek günlerde başlanacağı bildirildi.