FETÖ'nün '5. kat' sırrı

Kaynak Holding'in eski kurucu ortaklarından Dinçer ifadesinde "Gülen ABD'ye gitmeden once Altunizade'de FEM Dershanesi'nin en ust katında kalıyordu. Sohbet ve toplantılarının tum gundemlerini dershanenin 5. katından belirlerdi" dedi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 20 Mart 2018 16:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
FETÖ'nün '5. kat' sırrı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) finans merkezi olduğu gerekçesiyle kayyum atanan Kaynak Holding'in yöneticilerine yönelik, aralarında darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü'nde olan örgütün "sivil imamları" Kemal Batmaz ve Harun Biniş ile sözde "Başyüceler Şurası Başkanı" Mustafa Özcan, eski Yönetim Kurulu Başkanı Naci Tosun'un da bulunduğu 36'sı firari, 47'si tutuklu 97 sanık hakkında hazırlanan iddianamenin detayları ortaya çıkmaya başladı.

İddianamede, Kaynak Holding'in eski kurucu ortaklarından sanık Adnan Dinçer'in 12 Aralık 2016'da etkin pismanlık hukumlerinden faydalanmak istedigini beyan ederek verdiği örgüte ilişkin itirafları dikkati çekiyor.

"FETO'nun tum kuruluslarının en üst 8. veya 10. kat olsa bile 5. kat diye tabir edilirdi"

Sanık Dinçer ifadesinde, babasıyla birlikte 1982 yılında Güntaş AŞ'yi kurduklarını belirterek, 1988'de hac gorevini yerine getirdiğini ve bu tarihten sonra gerek fabrikalarına gerek şirketlerine yardım icin cesitli vakıf, dernek ve cemaatlerden gelen kisilere yardım yaptıklarını anlattı.

Örgüte verilen himmetlere ilişkin detaylı anlatımlarda bulunan sanık Dinçer, örgüt elebaşısı Fetullah Gülen'in ABD'ye gitmeden once Altunizade'de FEM Dershanesi'nin en ust katında kaldığını anımsatarak, şunları anlattı:

''Burası 5. kat oldugu icin Turkiye ve dunya genelinde FETO'nun tum kuruluslarının en ust katları bu sekilde dizayn edilir ve 8. veya 10. kat olsa bile 5. kat diye tabir edilirdi. Sohbet ve mutevelli toplantılarının tum gundemlerini Turkiye'de bulundugu zaman FEM Dershanesi'nin 5. katından, ABD'ye gittikten sonra Pensilvanya'dan mutlaka Gülen belirler. Orgut icerisinde bulundugum sırada tespit ettigim bir husus ise bir okul, hastane, yurt gibi bir bina yapılacaksa cok luks ve gosterisli yapılırdı. Buradaki amac insanları etkilemekti. Yine o binalarda mutlaka 5. kat mevzusu ile gizli bolmeler bulunurdu.''

Örgütün tiraj oyunu

Örgütte, yer alan bir esnafın mutevelli heyetinden ayrılmak istediği zaman Maliye tarafından cokertildigine dair orneklerin verildiğini, bunun da örgütün kamuda ne kadar güçlü olduğunun bir göstergesi olduğunu anlatan sanık Dinçer, mutevelli grubundan ayrılmak isteyenlere "Şefkat tokadı yersin, coluguna cocuguna zarar gelir, bu dava Allah davasıdır, biz altın nesil yetistiriyoruz, Allah carpar." diyerek de manevi baskı uyguladıklarını söyledi.

Zaman gazetesi ve Sızıntı dergisinin tirajlarının çok abartılı olduğunu, ozellikle Sızıntı dergisinin örgütte sadece para kazanma amacı olarak kullanıldığını anlatan Dinçer, aynı sekilde örgüt elebaşısı Gülen'in kitaplarının da cok satmadıgı halde satış rakamlarının, toplanan himmet, kurban ve burs paralarından satın alınarak mutevelli heyetine ya da dısarıdaki kisilere ucretsiz olarak ucer beser dagıtılmasından kaynaklandığını aktardı.

"Kurban derisi toplamak Arafat'ta vakfe durmaktan daha önemli''

''Nerede para kaynagı var ise orgut mutlaka oraya el atmıstır.'' diyen sanık Dinçer, himmet ve bağış toplantılarının bir benzerinin de kurban icin yapıldığını anlatarak, kurban parası veren kisilerin ihlassızlık ve samimiyetsizlikle suçlanacağı korkusuyla kurbanların kesilip kesilmedigini sormaya cesaret edemediğini kaydetti.

Kurban ve deri toplama ile ilgili bilgiler veren sanık Dinçer, Gülen'in bu konuyla ilgili yaptığı bir toplantıdan bahsetti. Dinçer, ''Ben hususi olarak Gülen ile hiç görüşmedim. Yalnız uc dort kez grup olarak FEM Dershanesi'nin 5. katına gittik. Grup olarak bize sohbette bulundu. Bir Kurban Bayramı oncesinde gittigimizde kurban ve deri toplayan cemaat uyelerinin Arafat'ta vakfeye duran hacılardan bile daha onemli bir is yaptıgın soyleyerek cemaat uyelerini motive ediyordu.'' bilgisini verdi.

Şirketin esas müdürleri, örgütün imamları

Sanık Adnan Dinçer, örgüt tarafından kurulan şirketlere, genel olarak örgütün cok icinde olmayan fakat guvenilir insanların ortak ve yonetici olarak atandığını fakat bunların hicbirinin kıymetinin olmadığını belirterek, o sirketlere örgütün imamlarının genel mudur olarak atandığını, tum is ve islemlerin bu genel mudur tarafından yürütüldüğünü, esasında sirketlerin genel mudurlerinin tespit edilebilirse örgütün onemli imamlarının da tespit edilmiş olabileceğini iddia etti.

"Devlete savaş açtılar"

Sanık Dinçer, örgütün 17/25 Aralık'taki tutumuna ilişkin beyanlarda bulundu. Söz konusu dönemde örgutun gazeteleri, televizyonları, diger yayın organları kurum ve kurulusları ile devlete savas acmıs durumda olduklarını anımsatan sanık Dinçer, şöyle devam etti:

''2014 yılından sonra cemaat denen orgutle tamamen iliskimi kestim. Cemaatte yer aldığım dönemde, Kimse Yok mu Dernegi'ne bagısta bulunmustuk. Bank Asya'nın kurulusunda 800 bin mark vererek ortak olmustuk. 2001 krizinde kendi sirketimiz ciddi zarar gordu. Cemaatin onde gelen imamlarına hisselerimi birisine satalım diye soylememe ragmen baskalarına o iyiligi yaptıkları halde bizim hisselerimizi satmadılar. 2004 yılında Ali Akbulut beni aradı, hisselerime talip bulundugunu soyledi. Hisselerimi 800 bin mark vererek aldılar. Bir hafta sonra hisselerin 12 kat arttıgını ogrenince bunda Ali Akbulut'un bir oyunu oldugunu ogrenmis oldum. O donem bu olayı cemaate mal etmedigim icin kimseye soylemedim.''

ENES CAN - MURAT KAYA

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber