Bakanlık öğretmen ayırımı mı yapıyor?

mustafa dolu

Olmazsa olmaz kurumlarımızdan birisi de Milli Eğitim Bakanlığı'dır. Yani bir memlekette eğitim yoksa zaten o memleket yok demektir.

Böylesine önemli bir kurumumuzdan oldukça fazla yakınmalar alıyorum. Milli Eğitim Bakanlığı bildiğim kadarıyla istediği zaman kadro alma şansına sahip. Bu hakkını kullanmayan bakanlık, geçici öğretmenlik kadrolarına ağırlık vermiş.

Yurdun dört bir yanında görev yapan geçici öğretmen kadrosundaki eğitimcilerin dertlerini dinleyince onlara hak vermemek elde edğil.

Bu eğitimciler bir yıl önce ?Kısmi zamanlı geçici öğretici? olarak anılıyordu. Bu eğitim kendilerine ?Geçici Öğretmen? denildi. Bu öğretmenler işçi statüsünde olduklarından ve kendi istekleri ile bu göreve atandıklarından bir yerden bir yere tayin edilme hakları yok.

Fakülte eğitimini bitirmiş bir vatandaş, köyünde boş durmaktansa, köyünün çocuklarına yardımcı olmak bu arada az da olsa parasal ihtiyacını karşılamak için geçici öğretmenliği kabul etmiş. Eğer kadroya alınmaz ve bu mesleğe devam edecekse ölünceye kadar o köye bağlı kalacak demektir. Bu büyük bir sıkıntıdır.

Diğer önemli hususlar ise şöyle: Geçici öğretmenlere stajyerlik kursu verilliyor, stajyerlikleri kaldırılmıyor. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ?Öğretmenlerimiz arasında ayrı gayri yoktur? diyor ama gerçek öyle değil. ?4/B Kapsamındakiler 657'ye tabi? denilse de, geçiciler askerliğini asker öğretmen olarak yapamıyor. Henüz kimlikleri yok.

Bir bayan geçici öğretmen anlatıyor. ?Çocukların sosyal etkinliğini artırmak için tiyatro kolu kurduk ve çalışmalar yapıyoruz. Okul Müdürümüz, velilerle konuşurken, ?Çocuklarınız çok şanslı, geçici öğretmen olmasına karşın. Diğerlerinden çok iyi çalışıyor' demiş. Bu görüşmeyi yaparken öğrencilerimden bazıları da orada bulunmuş olmalılar ki, ertesi gün bana, ?Öğretmenim geçici öğretmen ne demek? Siz geçiciymişsiniz' dediler. Ne diyeceğimi, ne cevap vereceğimi bilemedim. Bu öğrencilere bu koşullarda nasıl eğitim verebilirim? diyor.

Evet Sayın Bakanım, öğretmenlerinin hali böyle. Şimdi, geçtiğimiz günlerde geçici işçileri kadrolu yapan yasadan neden yararlanamadık diye hayıflanıp duruyorlar.

Bir başka geçici öğretmen ise, ?Sözleşmemizde her ayın 15'inde maaş ödeniz diye yazıyor ama, 22-23'ünden önce alamıyoruz. Gelirimiz sürekli gözükmediği için bankalar kredi kartı vermiyor. Her konuda moralimiz bozuluyor. Halbuki biz mesleğimizi seviyoruz. İyi moralle ders vermek istiyoruz? diyor.

Geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızın daha iyi yetişebilmesi için, bu konunun mutlaka halledilmesi gerekir. Halen sayıları 26 bin civarında olan geçici öğretmenleri bana göre, bir sınava tabi tutun ve başarılı olanları öğretmen olarak atayın Sn. Çelik.

Böylece onlar kadrosuna, çocuklarımız da öğretmenlerine kavuşsunlar.