Erdoğan'dan yasayı onaylamayan Sezer'e eleştiri...

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneğinin (TÜSİAD) siyasi parti genel başkanlarıyla yapacağı toplantıların ilkinde konuşan Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Sezeri'i, cumhurbaşkanını halkın seçmesini kapsayan yasayı beklettiği için eleştirdi.

Konuşmasının ilk bölümünde, Ankara'daki terör saldırısıyla ilgili konuşan Erdoğan, sözlerini siyasette yaşanan gelişmelere getirdi. "Cumhurbaşkanı seçim sürecinde yaşanan herşey milletimizin gözündedir. İşleyen demokrasi sürecini durdurmak kimsenin hakkı değildir" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz cumhurbaşkanını halka seçtirilmesini Turgut Özal'ın cumhurbaşkanı seçim sürecinde siz hiç 367 diye bir şey duydunuz mu? Bazı şeyleri çözmek için Anayasa profesörü olmaya gerek yoktur. Anayasa mahkemesinin kararına saygı duyarız. Bu nihai karardır bu karar üzerinde konuşulmaz demek doğru mudur. Bal gibi de konuşulur. Tarih bu kararı alanları sorgulayacaktır. Bu insanları halk Meclis'i çalıştırsın diye gönderdi. Onlar parlamentodan kaçarak demokrasiyi sekteye uğrattı.

Bir parti 360 milletvekili çıkardı. Ne olacak şimdi nasıl seçilecek cumhurbaşkanı? Türkiye 3 ayda bir seçime mi gidecek? Bunun bedeli çok ağır olur. Bunun bedelini en çok siz ödersiniz. Cumhurbaşkanlığı seçimi yeni gündeme gelmedi.

Bizim dediğimiz seçilirse olur olmazsa olmak demek olur mu? Bu azınlığın taakkümü değil mi? Meaalesef bu başarılamamıştır. Meclis cumhurbaşkanını seçememiştir. Biz de dedik "egemenlik kayıtsız şartsız madem milletin" gidelim millete... Orada koltuktan kaçacak kimse yok Cumhurbaşkanının 15 gün süresi var. Şimdi cumhurbaşkanı o süreyi kullanıyor. Bu işi geciktirip ne kadar erteleriz. Ben cumhurbaşkanlığı makamını çözüm makamı olarak görüyorum. Değerlendirmeler yapılır maddelere bakılır, karar verilir. Demek ki cumhurbaşkanının da ön kabulü var. O da halkın seçmesine 5+5'e karşı demek ki.

Şimde ne güzel birleşiyorlar. Onlarda anlaşıp seçtirsinler cumhurbaşkanını... Ama kaçıyorlar halktan kaçıyorlar. Şimdi ne olacak cumhurbaşkanının onaylamazsa olay referanduma gidecek. Seçimden sonra bir de onun telaşı yaşanacak. Yine aynı şeyler. Ama Türkiye'nin bunlarla uğraşarak kaybedecek vakti yok. Bir an önce bu işleri bitirip işimize bakmalıyız.

Bunlar suyu tersine akıtma gayreti. Ama unutulmasın dere yatağında akar."