Osmanlı arşivlerindeki tasfiyenin sebebi!

Karar Gazetesi yazarı Yıldıray Oğur, Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığında tasfiyeyi konu alan yazısında ilginç bilgilere yer verdi.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 26 Ağustos 2018 00:56, Son Güncelleme : 26 Ağustos 2018 14:23
Osmanlı arşivlerindeki tasfiyenin sebebi!

Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı 11 nolu CBK ile kapatıldı. Buradaki görevler ise Cumhurbaşkanlığı Arşivi Daire Başkanlığına verildi. Ancak kapatılan Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığında 30 yıllık deneyime sahip ızmanlar başka kurumlara dağıtıldı. Bu dağıtımın nedeni kamuoyuna açık bir şekilde açıklanamadı. Karar Gazetesi yazarı Yıldıray Oğur, bu tasfiyeyi konulan bir yazı kaleme aldı. İşte o yazının ilgili bölümü:

Ama arşivin bu hafızasın bir kısmı 11 no'lu Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle "Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı" nın yerine Cumhurbaşkanlığı Arşivi Daire Başkanlığı kurulurken silindi.

Hayatları bu arşivde geçmiş 250 uzman, Diyanet'ten Tapu'ya başka farklı kurumlara gönderildi.

Bu tasfiye için kurumun yetkilileri gençleştirme, verimsizlik, işe gelmeme, dışarıya işler yapma gibi gerekçeler sıralıyorlar. Fakat 250 kişilik listedeki isimlerin sadece Google'dan yayınlarına bakınca bile bu gerekçelerin haklı olduğuna inanmak güç.

Bu isimler arasında daha iki sene önce Kut'ul Amare Zaferi ile ilgili yazdığı kitabı Cumhurbaşkanlığı tarafından basılan tarihçi Dr. Muzaffer Albayrak, Birinci Meclis üzerine yazdıklarından çok şey öğrendiğimiz Dr. Mustafa Küçük, arşivin rehberini yazmış İskender Türe gibi çok saygın isimler bulunuyor.

Bir arşivde "gençleştirme" için uzman tasfiyesi ise herhalde işin fıtratına aykırı olsa gerek.

Zaten ortada bu suçlamaları haklı çıkaracak bir idari soruşturma ya da bu fillerin işlendiğiyle ilgili resmi bir tespit de bulunmuyor.

Yani içinde 400 yıl önceki memurlarla ilgili soruşturma evrakları olan bir arşivin 250 çalışanı belgesiz olarak tasfiye edilmiş oldu.

Off the record olarak anlatılanlara göre yeni sistemde etkili makamlara gelmiş kurumun bazı eski çalışanları, kurumun idari yapısı kökten değişirken bunu fırsata çevirip, şahsi olarak problemli oldukları isimleri tasfiye etmişler.

Daha kısık seslerle dillendirilen bir iddiaya göre ise mesele sadece şahsi husumet değil, kurumda etkili bir dini cemaatin kendine yer açmak için yürüttüğü bir tasfiye.

Kimse adıyla konuşmadığı için bu iddiaları daha açık yazmak mümkün değil. Çünkü uzmanların çoğu hala devlet memuru ve hala bu sorunun Ankara'da yakın durdukları siyasi aktörler tarafından çözülebileceğini düşünüyorlar.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber