Şehit cenazelerindeki öfkenin nedeni ne? Herkes birbirini suçluyor...

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 13 Haziran 2007 09:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Şehit cenazelerinde protestoya uğrayan iktidarın suçladığı muhalefet partileri, "Askere 'yatma yeri', şehide 'kelle' denmesinin sonucu" diyor. Akademisyenlere göre, "teröre karşı birlik yerine kutuplaşma" ilk kez oluyor

Şehit cenazelerinde protestoya uğrayan iktidarın suçladığı muhalefet partileri, "AKP hükümetinin terör konusunda inisiyatif almadığı, askerin de elini kolunu bağladığı ve halkın cenaze törenlerindeki tepkisinin doğal olduğu" iddialarında birleşti.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, "Camiler kışlamız, diye şiir okurken şimdi camilerden kaçan insan durumuna düştüler" diye konuştu.

Şehit cenazelerinde protesto edilen hükümetin suçladığı muhalefetin dile getirdiği görüşler şöyle:

Mustafa Özyürek (CHP Genel Başkan Yardımcısı): Protestoların altındaki temel neden, hükümetin teröre karşı etkili önlem almamasıdır. Halk Başbakan'ın sözlerinden sonra çocuklarının bir hiç uğruna öldüğünü düşünmektedir. AKP ABD'den çekindiği için Kuzey Irak'taki teröre karşı eli kolu bağlı durmaktadır. Askerin de elini kolunu bağlayan bir tutum izlemektedir. Halk da tam buna tepki koymaktadır. Halkın hassasiyetlerine tepki gösterenler, "camilerimiz kışlalarımız" diye şiir okurken şimdi camiden kaçan insan durumunu düştüler.

Hasan Fehmi Güneş (CHP İstanbul Milletvekili): Örgütlü siyasi istismar değil, içten gelen doğaçlama tepkilerdir. Arkadaşları şehit düşen gençler, kartona yazmış "yan gelip yatmadı" diye. Başbakan'ın sözlerindeki duyarsızlığa tepkidir bu. AKP'nin terör konusunda TSK'nın yetki sahibi olduğunu söyleyerek sorumluluk almaktan kaçınması "terörü himaye ediyor" şeklinde algılanıyor. Şehit subayımızın eşi başsağlığı dilemek için gelen bakanları reddediyor. Bu "istismar etmek" olarak algılanabilir mi?

Mehmet Şandır (MHP Genel Başkan Yardımcısı): Sen askere, şehide "kelle" dersen, katil başına "sayın" diyerek hürmet gösterirsen, halkın tepki göstermesi doğaldır. Türk milleti şehidine sahip çıkmaktadır. Gösterilen tepkiye cevap verme hakları da, hadleri de yok.

Oktay Vural (MHP Genel Başkan Yardımcısı): Şehide millet mi "kelle" dedi? TSK'nın elini kolunu bağlayan millet mi? Terör nedeniyle bayraklar ağlıyor, insanlarımız ağlıyor.

Nüzhet Kandemir (DP Genel Başkan Yardımcısı): 4.5 yıldır terör konusunda tedbir alamayan hükümet, askerin de terörle mücadele girişimlerinin önünü kesecek tavır sergiledi. "Askerden gelen taleplere göre hareket ederiz" demek hükümete yakışmıyor. Tabii ki bu tutum halktan tepki alacaktır.

Nevzat Ercan (DP Genel Başkan Yardımcısı): Hükümet terör konusunda vurdumduymazlık sergiledi. Halk, AKP'nin terör konusundaki isteksizliğini görüyor. Talihsiz açıklamalar da var. Halk bunları sindiremedi. Birikti ve toplumsal öfkeye dönüştü.

Arınç: Protestocular motorize ekip

TBMM Başkanı Bülent Arınç, Manisa'daki şehit cenazesinde kendisine karşı slogan atanların kamerayla tek tek tespit edildiğini belirtti. Arınç, "Bu gösterileri hazırlayanlar, belli bir program dahilinde beni, hükümeti veya bazı kurumları hedef alarak çirkin yakıştırmalarda bulundular. Ben bütün bunları duymazlıktan geldim ve görevimi sonuna kadar yerine getirdim" dedi.

Arınç şöyle konuştu: "Bunları yapanların bir kısmı herkesin çok iyi bildiği bir siyasi partinin el işaretlerini yapanlardı. Bir kısmı da son zamanlarda belli bir organizasyon içinde olduğunu bildiğimiz kurumların içindeki birkaç kişiydi. Bunların büyük bir kısmı dışarıdan özel olarak getirilmiş motorize ekiplerdir. Bu provokasyonu yapanlar kameralarla tek tek tespit edilmiştir. İçlerinde partilerin, sendikaların, derneklerin yöneticileri vardır. Az sayıda da kamu görevlileri bulunmaktadır. Hükümetimizin de, bu kurumların başında olan insanların da dikkatini çekiyorum. Provokasyonları sürdürmek isteyenlere engel olunmasını istiyorum."

Çok sayıda parti ve örgüt mensubu var

Başbakan Erdoğan, şehit cenazelerindeki protestolara ağır ifadelerle tepki gösterdi: "Bu terbiyesizliği yapmış olanlar ne İslami görev ne insani görevi yapmak için geliyor. Bir görevlendirmeyle oraya geliyorlar. Bu cenaze adabına ters, şehide de saygısızca bir hareket. Herhalde işaretlerinden ne olduğu anlaşılıyor. Belli bir parti değil, birkaç parti. Bunlar bu işi yapıyorlar ve biz de tam aksine örgütümüzü bu noktada hassas olmaya davet ediyoruz. Konuyla ilgili kamera görüntüleri, İçişleri Bakanlığı takibini yapıyor. Bunların içinde herhalde 'katil iktidar' diye bağıranların bir faturası olacak.

Altında birçok hesabın yattığı çirkin yaklaşımlardır. Bunların içinde çok farklı siyasi partilerin mensupları çıkabileceği gibi çok farklı örgütlerin mensupları da şu anda bize gelen bilgiler arasında. İçişleri Bakanlığı çalışmalarını yaptıktan sonra gerekli olan yargı makamına da sevkini yapacaktır."

Uzmanlara göre bu tür protesto bir ilk

Akademisyenlerin cenazelerdeki protestolar konusunda Milliyet'e yaptığı kısa değerlendirme şöyle:

Prof. Dr. Bahattin Akşit (ODTÜ Sosyoloji Bölümü): Terör hep toplumun bütününü birleştirici olageldi. Ama son zamanlarda Türkiye'de başlamış olan bir kutuplaşmanın cenazelerde de ortaya çıkması olarak gözüküyor. Genelde ikili çelişki olur; bir yanda bu terörü kullananlar var diyelim, öbür tarafta onun karşısında olan şehitler, aileleri ve toplumun bütünü. Üçüncü bir yere hükümet yerleştirildi. Üzerinde özellikle çalışmak lazım, çünkü ilk kez oluyor.

Prof. Dr. Hasan Köni (Ankara SBF): Toplumda şöyle bir imaj var; terör Kuzey Irak'tan kaynaklanıyor, ancak hükümet ABD'yle yakın durduğundan Kuzey Irak'la ilgili bir karar almaya cesaret edemiyor. Toplumun tüm olaylarda en kolay gösterdiği refleks bir sorumlu bulmaktır. Top, hükümetin üzerinde kaldı. Ekonomideki iyileşmenin tabana yansımaması, İslami bazı davranış imajları, cumhurbaşkanlığı seçimi süreci, cumhuriyet mitingleri ufak etkiler göstermiş olabilir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber