Zabıtadan kaçabilirse milletvekilliğine giden yol açık
Türkiye bir ay sonra sandık başına gitmeye hazırlanıyor. Bu seçimler birçok açıdan ilklerle dolu. Bağımsız aday sayısındaki artış da bu ilklerden. 1935 Konya doğumlu Şahin Büyükyıldırım da bu adaylardan biri. Çevresindekiler ona Şahin Dede diye hitap ediyor.
Seyyar satıcılık yapan Şahin Dede, Konya'da 17 bağımsız milletvekili adayından biri. "Parti demek bağımlılık demek. Bir milletvekili parti başkanını, başbakanı eleştiremiyorsa bağımsız olamaz" diyen Şahin Dede, bu nedenle bağımsız aday olmayı tercih ettiğini söylüyor. Seçim bildirgesinde seçmene "Meclis'te İstiklal Marşı'nın baş tacı 'korkma' kelimesinin anlamını ruhunda hisseden bir kişiyi kendi kendi ruhunda bütünleşerek Meclis'in içinde ve dışında her zaman her yerde seni temsilen toplumu savunan bir kişiye oyunu vermez misin?" diye soruyor. Şahin Dede, Meclis'e girmesi durumunda bağımsızların birlikte hareket etmelerini sağlayacağını da iddia ediyor.
Müteahhitlikten seyyar satıcılığa
6 çocuk, 12 de torunu olan Büyükyıldırım, küçük yaşlarda çalışmaya başladığı için ilkokuldan sonra eğitimini noktalamak zorunda kalıyor. İnşaatlarda boyalıcık yapıyor, askerden döndükten sonra işlerini adım adım büyütüyor. Müteahhitliğin yanı sıra demir, çimento ticareti yapan ve Konya'nın hatırı sayılır tüccarları arasında yer alan Şahin Dede, 6 yıl önce bu işlerini bırakıp seyyar satıcılığa başlıyor. Konya'da konuştuğumuz bazı insanlar işlerinin bozulduğunu bu nedenle seyyar satıcılığa başladığını söyleseler de Şahin Dede, işlerinin bozulmadığını ancak "paranın insana bir fayda sağlamadığını, kendisine zarar getirdiğini, çocuklarını bozduğunu" gördüğü için bu işlerden vazgeçtiğini vurguluyor. Hatta Şahin Dede, "benim servetimi elimden al diye" Allah'a dua ettiğini ve ticareti bıraktıktan sonra da rahatladığını belirtiyor.
Önemli bir servete sahip birinin bunları bırakıp seyyar satıcılık yapmasının anlayamadığımızı söylediğimizde Şahin Dede, "Seyyar satıcılık yapmama ben de şaşırdım, millet de şaşırdı. Bu işler Allah'tan gelir, ben inançlı bir adamım. Allah benim böyle bir yola girmemi istedi" diye biraz "mistik" bir cevap veriyor. Satıcılığa başlama öyküsünü ise şöyle özetliyor; "İstanbul'da görmüştüm, el arabalarında soyulmuş salatalık satıyorlardı. Ben de kucağıma bir kasa salatalık alıp Mevlana semtine doğru yürüdüm. Mevlana'nın önündeki çeşmenin yanına geldiğimde çocuklar başıma çöreklendi. Tanesi 50 kuruştan salatalık satmaya başladım. Çok ilgi gördü. Daha sonra bir el arabası aldım ve sokaklarda sebze, meyve satmaya başladım." Ancak Şahin Dede, bugün bile 1 milyon YTL'nin üzerinde değere sahip bir gayrimenkul zengini.
Babası devletle helalleşti
Babasının PTT'den emekli olduğunu belirten Büyükyıldırım, babasıyla ilgili ilginç bir olayı şöyle anlatıyor; "Babam 1955 yılında emekli olduğunda müdürünün yanına gidip 'ben 200 lirayı devlete vermek istiyorum' diyor. Müdür 'senin çocukların var ve fakir bir kimsesin, neden bu parayı bağışlıyorsun?' dediğinde ise babam, 'hasta olmadığım halde hastayım dedim işe gelmedim, devletin bir direğini alıp eve götürüp yaktım', bu nedenle devletle helalleşmek istediğini söylüyor ve parayı müdüre veriyor. O zaman gazeteler bir PTT emeklisi devletle helalleşti diye yazdı." Şahin Dede, babasının doğruyu yaptığını, bu nedenle kendisiyle gurur duyduğunu söylüyor.
Konya'ya sabit pazar sözü
Bu yaşa kadar hiçbir şekilde siyasetle ilgilenmediğini belirten Şahin Dede, herhangi bir parti, dernekte kaydının olmadığını söylüyor. Milletvekili adaylığına nasıl karar verdiğini sorduğumuzda ise, yine seyyar satıcılık öyküsüne benzer bir tanımlamayla karşı karşıya kalıyoruz. "Bugüne kadar siyaset nasip olmamıştı, bugün oldu" diyen Şahin Büyükyıldırım, ailesinin ve çevresinin adaylığı konusunda kendisine destek olduğunun altını çiziyor. Biz Şahin Dede ile adaylığını konuştuğumuz sırada yanımıza gelen oğlu Orhan da, babasının Meclis'e girmesinin topluma çok katkısının olacağının altını çiziyor. Meclis'e girmesi durumunda mücadele edeceği ilk konunun ne olduğunu sorduğumuzda Şahin Dede, "insanlara ıstırap veren yanlış yasaları kaldırmak" olacağını belirtiyor. Bir örnek vermesini istediğimizde ise Şahin Dede'nin örneği de mesleğiyle ilgili oluyor. "Zabıtanın seyyar satıcıya yaptığı azabı göreceksin" diyen Şahin Dede, o kadar duygulanıyor ki cümlesinin sonunu getiremiyor. Şahin Dede'nin uzun yıllar ticaret yapması nedeniyle en fazla eleştirdiği konu ise vergi sistemi. Yaklaşık 2 saat süren söyleşimiz boyunca Şahin Dede, sıkça vergi sistemindeki yanlış uygulamalardan örnekler veriyor. Devletin yaptığı israflı harcamalara "dur" diyeceğini iddia eden Şahin Dede, Konyalı seyyar satıcıya da "sabit pazar" sözü veriyor. "Bu insanlar sürünmeye mahkum değil" diyen Şahin Dede, sabit pazarın yapılması durumunda bu insanların da zabıta ile savaşmadan para kazanma şansını yakalayacağını, şehrin seyyar satış arabalarından kurtarılacağını ve belediyenin de bu işten bir gelir elde edebileceğini belirtiyor.
"Mecliste oturarak pantolon eskitmek yerine gezerek ayakkabı eskiteceğim. Devamlı olarak iş üreteceğim" vurgusunu yapan Şahin Dede'nin sloganı ise "Vatana millete hile düşünmeden hizmet." Şahin Dede'ye seçilme şansınız nedir diye sorduğumuzda, "İnsanlar çok ilgi gösteriyorlar. Oylarını bana atacaklarını söylüyorlar. Gördüğüm şey şu ki; bana insanlar içlerinden geldiği için oy verecek" cevabını veriyor. Kazanabilir misiniz yönündeki sorumuza da "Onu Allah bilir" cevabını alıyoruz. Ama siyasette iddialı olmak lazım dediğimizde ise "Azimle yürüyorum. İnsan bir işe inanmazsa muvaffak olamaz" vurgusunu yapan Şahin Dede, kesinlikle kazanacağını ileri sürüyor.
Aday seyyar satıcı olunca zabıta seçim kürsüsüne de müdahale ediyor
Şahin Dede, seyyar seçim kürsüsü ile propaganda yapıyor. Üzerine vaatlerini yazdığı ve altına tekerlekli bir araba yerleştirdiği seçim kürsüsü ile gün içerisinde Konya'nın değişik bölgelerine giden Şahin Dede, eline bir mikrofon alarak seçmene sesleniyor. Biz gittiğimizde konuşma yapan Şahin Dede ile, propagandasını tamamladıktan sonra yandaki çay bahçesine oturup konuşmaya başlıyoruz. Şahin Dede ile söyleşimiz sırasında ilginç bir olay da yaşıyoruz. Konya Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı iki zabıta yanımıza oturuyor. Çok geçmeden zabıtaların yüzlerinin neden gergin olduğunu anlıyoruz. Şahin Dede'den seyyar seçim kürsüsünü kaldırmaların istiyorlar. Neden bunu istediklerini, kürsünün kaldırımda olmasının yasak olup olmadığını sorduğumuzda ise "Yasak değil mi" diye bize soruluyor. Bunu kendisinin bilmesi gerektiğini, neye dayanarak bu kürsünün kaldırılmasını istediğini sorduğumuzda ise "O zaman ben amirimi arayayım" cevabını alıyoruz. Bu arada zabıta ile arasını bozmak istemeyen Şahin Dede araya girerek, kaldıracağını söyleyip sorunu çözüyor. Yani 6 yıldır zabıta ile köşe bucak kapmaca oynayan Şahin Dede'nin, seyyar seçim kürsüsü de zabıta müdahaleleriyle karşı karşıya.
Oğlu da İstanbul 2. Bölgeden bağımsız aday
Yaklaşımlarıyla bizi bir hayli şaşırtan Şahin Dede'nin ailenin tek milletvekili adayı olmadığını da öğreniyoruz. Şahin Dede'nin büyük oğlu Refik Büyükyıldırım da İstanbul 2. Bölge bağımsız milletvekili adayı. Geçen yerel seçimlerde Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adaylığını koyan ancak kazanamayan Refik Büyükyıldırım, bu sefer şansını İstanbul'da