Türkiye büyüyor ama, memur ve emekli küçülüyor

Kaynak : Tercüman
Haber Giriş : 11 Temmuz 2007 08:42, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Ekonomi büyüse de adil bölüşülmüyor. Kamu- Sen'in araştırmasına göre memurun milli gelirden aldığı pay azalıyor. 1999'da yüzde 8.83 olan personel harcamalarının milli gelir içindeki payı, 2006'da yüzde 7.43'e geriledi

?TÜRKİYE ekonomisi 21 çeyrektir kesintisiz büyüyor? diye hükümetin övünmesine rağmen, aynı büyüme memurun gelirinde gerçekleşmiyor. Bu da gösteriyor ki, büyümenin getirdiği refah Türkiye'de adil dağıtılmıyor. Kamuda personele ayrılan kaynağın yetersizliği, ücretlilerin ulusal gelirden aldığı payın da yıldan yıla erimesine neden oldu. Türkiye Kamu Sen AR-GE Birimi tarafından yapılan araştırmaya göre, 1999 yılında yüzde 8.83 olan personel harcamalarının milli gelir içindeki payı, 2006 yılında yüzde 7.43'e kadar geriledi. AKP'nin kişi başına milli gelirin arttığı ve enflasyonun düştüğü yönündeki açıklamalarına karşın, memur maaşlarındaki artışın, TÜFE'nin çok gerisinde kalması da dikkat çekti.

?Kamu Görevlilerinin Sorunları ve Çözüm Önerileri? adını taşıyan raporda, kamu çalışanları ve kamu hizmetleri için ayrılan kaynakların yetersizliğinin, hizmetlerin sunumunu dar boğaza sürüklediği iddia edildi.

Uçurum var

Personel harcamalarının milli gelir içindeki payının gerilemesinin, uzun süreden beri kamu çalışanlarının aylık ve ücretlerinde reel bir düşüş yaşanmasına yol açtığı vurgulanırken, şu tespit aktarıldı:

?1994 ile 2006 yılları arasında TÜFE endeks rakamı 114 kat artış göstermiştir. Oysa aynı süreçte ortalama memur maaşları sadece 80 kat artmıştır.?

Kamu kesiminde ortalama net işçi ücretlerinin, ortalama memur maaşının 1.8 katı olduğu belirtilirken, işgücü maliyeti açısından da kamuda bir işçi maliyetine üç memurun çalıştırıldığı kaydediliyor. Rapordaki, ?Bugün memurlarımızın yüzde 28.4'ü açlık sınırının altında, yüzde 66'sı açlık sınırının üstünde ama yoksulluk sınırının altında ücret almakta ve zorlu hayat koşulları karşısında yaşam mücadelesi vermektedir? ifadeleri dikkat çekiyor. Ücret seviyesinin düşüklüğünün yanında, kamu çalışanları arasındaki ücret adaletsizliğine de atıfta bulunuluyor. Kamuda yüzden fazla ödeme şekli ortaya çıktığı kaydedilirken, bazı kurumlardaki memurların yan ödeme ve tazminatlardan yararlanırken, bazılarının da faydalanamadığının altı çiziliyor. Tablo konusundaki eleştiriler şöyle sıralanıyor: ?Kurumlar arasında olduğu gibi kurum içinde de değişik ödeme sistemi uygulanmasından dolayı en düşük ücret alan kamu çalışanı ile kurum içindeki yan ödeme ve tazminatlardan faydalanan ve en yüksek ücreti alan kamu çalışanı arasında büyük bir fark oluşmaktadır. Ülkemizde çıplak ücretler üzerinden yapılan hesaplamada en düşük ücretli memur ile en yüksek ücret alan memur arasında 6.5 kat fark oluşmaktadır. Ödenen tazminatlarla bu fark 20 katına çıkmaktadır. Oysa bu oran Finlandiya'da 2.5, Fransa'da 2.3, Hollanda'da 2.2 ve İsveç'te 1.9 katıdır.

Fakirden alınıyor

Vergi politikaları konusundaki yanlışlar da rapora damgasını vurmuş. Konuyla ilgili olarak, ?Asli görevi çok kazanandan sağladığı vergilerle dar gelirli vatandaşların alamadığı hizmeti sunmak olan vergi politikaları Türkiye'de tam tersine işlemekte ve fakirden alıp zengine vermektedir. Özellikle AKP Hükümeti döneminde bütün uyarı ve şikayetlere rağmen gelir vergisinin alt oranı değiştirilmemiş ancak geliri çok yüksek olanlardan alınan verginin oranı yüzde 40'tan yüzde 35'e indirilerek yıllık geliri 40 bin YTL'nin üzerinde olanların ödemekte olduğu vergiler 5 puan azaltılmıştır? ifadesi kullanılıyor.

Emekli de işçi zammı istiyor

TÜRKİYE İşçi Emeklileri Derneği (TİED), ?kamu işçilerine bu yıl seyyanen 190 YTL'ye kadar zam verilirken, işçi emeklilerine toplam 50 YTL artış yapılmasının kabul edilemeyeceğini? bildirdi. TİED Başkanlar Kurulu'nun sonuç bildirgesi açıklandı. Bildirgede, emekli aylıklarına bu aydan itibaren 6 aylık enflasyon olan yüzde 3.87 oranında zam verileceğine dikkat çekilerek, bu duruma Türkiye genelinde emeklilerden yoğun tepki geldiği ifade edildi. Emekli aylıklarının yüzde 85'inin açlık sınırının altında olduğu kaydedilen bildirgede, ?Bu tablo ile geçinen 10 milyon insanımızın gelir ve aylıkları yetersiz kaldığından, temmuzda uygulanacak zammın seyyanen yapılması en adil seçenektir? denildi. ?İşçilere seyyanen verilen artışların emeklilerden esirgenmemesi? istenen bildirgede, ?2007'de kamuda çalışan işçilere seyyanen 190 YTL'ye kadar zam verilirken, işçi emeklilerine 2007'nin birinci ve ikinci 6 ayında toplam olarak 50 YTL artış yapılması, eşitlik ilkesi ve adil yaklaşım açısından kabul edilemez olarak görülmüştür? görüşüne yer verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber