YÖK, KKTC'yi de karıştırdı
Yükseköğretim Kurulu'nun KKTC üniversitelerine ön kayıtla öğrenci alımını engelleyen kararı adanın Türk kesiminde krize yol açtı. KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanı'nın yoğun girişimleri YÖK duvarına çarptı.
Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) KKTC üniversitelerine ön kayıtla öğrenci alımını
engelleyen kararının kaldırılmasına yönelik girişimler sürüyor. KKTC Milli Eğitim
ve Kültür Bakanı Erbil Akbil, konuyla ilgili yoğun girişimlerinin devam ettiğini,
ancak henüz sonuç alamadıklarını açıkladı.
YÖK'ün kararının KKTC'deki 5 üniversitenin tamamını olumsuz etkileyeceğini,
dolayısıyla ülke ekonomisinde önemli sorun yaratacağını söyleyen Akbil, Türkiye'nin
Lefkoşa Büyükelçiliği'nin de konuyla yakından ilgilendiğini bildirdi. Akbil,
''YÖK'ün, bu kararı en kısa sürede geri alacağına inanıyoruz'' dedi.
Türkiye'deki merkezi sisteme dahil olan KKTC'deki 5 üniversite, ÖSS-ÖSYM yoluyla
tercihler yanında, YÖK ile imzalanan protokol uyarınca yıllardır ön kayıtla
da öğrenci alıyor. KKTC üniversitelerinde okuyan öğrencilerin yaklaşık yüzde
70'inin bu yolla kayıt yaptırdığı, bu nedenle ön kayıt olanağının kalkmasıyla
üniversitelerin, özellikle Türkiye'den gelecek öğrenci sayısı bakımından büyük
darbe yiyeceği değerlendiriliyor. YÖK'ün kararının, ayrı sınavla üniversitelere
giren KKTC uyruklu öğrencileri ise etkilemeyeceği belirtiliyor.
-YDÜ'DEN TEPKİ-
Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Kurucu Rektörü Dr. Suat İ. Günsel, YÖK'ün kararını
eleştirerek, üniversitelerinin her yıl ''kuralların dışına çıkan ve bu nedenle
de cezalandırılan'' kurumlar gibi görülmesinin son derece üzücü olduğunu belirtti.
Günsel, yaptığı yazılı açıklamada, üniversitelerinin dünya standartlarına uygun
olarak 20 bin kişilik kapasiteye fiziki ve akademik olarak ulaştığını, bu yönde
çok önemli yatırımları hem fiziki hem de akademik olarak yaptığını ifade etti.
Suat Günsel, sektörlerin üniversitelerine doğal olarak zincirleme umut, gönül
ve gelecek bağladıklarını belirterek, ''20 Temmuz'da alınan kararla topluma
nasıl cevap vereceklerini'' sordu.
Türkiye Cumhuriyeti makamlarından onaylı resmi olarak Türkiye'nin 18 ilinde
ofisler kiralanarak, her temsilciliğe iki memur, bir müstahdem olmak üzere 54
personel istihdam ettiklerini belirten Günsel, YÖK'ün kararı öncesinde Türkiye'de
yaptıkları tanıtım çalışmalarında 120 bin öğrenciye ulaştıklarını, bire bir
600 bin adet tanıtım broşürü verildiğini kaydetti. Günsel, ''Kıbrıs tanıtılmıştır.
Türkiye genelinde 16 eğitim fuarına gidilmiş, buralarda sadece üniversitemizin
değil bir 'üniversite ülkesi' olan KKTC'nin de tanıtımı yapılmış, 20 Temmuz
kararı öncesindeki kayıt koşulları hakkında bilgi verilmiştir'' açıklamasında
bulundu.
Tanıtımlarda, ÖSYM sınavında 185 taban puanı alabilen her öğrencinin üniversitelerine
veya Kıbrıs'taki herhangi bir üniversiteye kayıt yapabileceğinin özellikle vurgulandığını
kaydeden Günsel, ''YÖK'ün, üniversitelerin ve Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı'nın
bilgisi dışında aldığı son kararla ilgili olarak bazı soruları sorma ihtiyacı
duyduklarını kaydetti ve bu soruları şöyle açıkladı:
-SORULAR-
''Doğrudan ulaştığımız Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı 120 bin aday öğrenci ile
medya kanalı ile ulaştığımız adaylara, üniversitemiz, YÖK'ün 20 Temmuz kararını
nasıl izah edecektir?
Yükseköğrenimini Kıbrıs'ta yapmak üzere planlarını yapan ve geleceğini bu yönde
belirleyen on binlerce Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı gencin 'üniversite eğitimi
şansını kaybetmesi' ve gençler ile ailelerinin içerisine düştüğü durum nasıl
telafi edilecektir?
Büyüme hızına göre planlanarak 110.000 metrekareye ilave olarak bu yıl 48.000
metrekare kapalı alan inşa eden üniversitemiz milli servet olan bu boş mekanların
izahını toplumuna nasıl anlatabilecektir? Yeni döneme programlarını bize göre
ayarlayan 165 akademisyene talihsizlikler nasıl anlatılacaktır?
Devlet ve süreçteki hükümet yetkilileri ile Türkiye Cumhuriyeti'nden gelen devlet
yetkilileri, 5 üniversitemizin 40 bin öğrenci potansiyeline ulaşmasını sürekli
vurgulamış, ülkemizdeki zincirleme sektörler de planlamasını buna göre yapmıştır.
Üniversitemize ve üniversitelerimizin öğrenci potansiyeline umut, gönül ve gelecek
bağlayan zincirleme sektörlerin içerisine düşeceği durum nasıl telafi edilecektir?
Türkiye Cumhuriyeti-KKTC hükümetleri arasındaki tüm protokollerde de yer alan
bir 'üniversite ülkesi' olmamız konumu son kararla birlikte ortadan kalkarken,
bunun doğuracağı çok olumsuz koşullar nasıl telafi edilecektir?''
-ÇELİK, KKTC'YE GELİYOR-
Bu arada, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 4 günlük resmi ziyaret amacıyla
5 Ağustos Cuma günü KKTC'ye gelecek. Önceden programlanan ziyaretin YÖK kararıyla
ilgili olmadığı belirtildi. Hüseyin Çelik'in KKTC ziyaretinde eğitimle ilgili
çeşitli konuların ele alınacağı kaydedildi.
aa