YÖK, KKTC'yi de karıştırdı

Haber Giriş : 27 Temmuz 2004 00:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yükseköğretim Kurulu'nun KKTC üniversitelerine ön kayıtla öğrenci alımını engelleyen kararı adanın Türk kesiminde krize yol açtı. KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanı'nın yoğun girişimleri YÖK duvarına çarptı.

Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) KKTC üniversitelerine ön kayıtla öğrenci alımını engelleyen kararının kaldırılmasına yönelik girişimler sürüyor. KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Erbil Akbil, konuyla ilgili yoğun girişimlerinin devam ettiğini, ancak henüz sonuç alamadıklarını açıkladı.

YÖK'ün kararının KKTC'deki 5 üniversitenin tamamını olumsuz etkileyeceğini, dolayısıyla ülke ekonomisinde önemli sorun yaratacağını söyleyen Akbil, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçiliği'nin de konuyla yakından ilgilendiğini bildirdi. Akbil, ''YÖK'ün, bu kararı en kısa sürede geri alacağına inanıyoruz'' dedi.

Türkiye'deki merkezi sisteme dahil olan KKTC'deki 5 üniversite, ÖSS-ÖSYM yoluyla tercihler yanında, YÖK ile imzalanan protokol uyarınca yıllardır ön kayıtla da öğrenci alıyor. KKTC üniversitelerinde okuyan öğrencilerin yaklaşık yüzde 70'inin bu yolla kayıt yaptırdığı, bu nedenle ön kayıt olanağının kalkmasıyla üniversitelerin, özellikle Türkiye'den gelecek öğrenci sayısı bakımından büyük darbe yiyeceği değerlendiriliyor. YÖK'ün kararının, ayrı sınavla üniversitelere giren KKTC uyruklu öğrencileri ise etkilemeyeceği belirtiliyor.

-YDÜ'DEN TEPKİ-
Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Kurucu Rektörü Dr. Suat İ. Günsel, YÖK'ün kararını eleştirerek, üniversitelerinin her yıl ''kuralların dışına çıkan ve bu nedenle de cezalandırılan'' kurumlar gibi görülmesinin son derece üzücü olduğunu belirtti.

Günsel, yaptığı yazılı açıklamada, üniversitelerinin dünya standartlarına uygun olarak 20 bin kişilik kapasiteye fiziki ve akademik olarak ulaştığını, bu yönde çok önemli yatırımları hem fiziki hem de akademik olarak yaptığını ifade etti.

Suat Günsel, sektörlerin üniversitelerine doğal olarak zincirleme umut, gönül ve gelecek bağladıklarını belirterek, ''20 Temmuz'da alınan kararla topluma nasıl cevap vereceklerini'' sordu.

Türkiye Cumhuriyeti makamlarından onaylı resmi olarak Türkiye'nin 18 ilinde ofisler kiralanarak, her temsilciliğe iki memur, bir müstahdem olmak üzere 54 personel istihdam ettiklerini belirten Günsel, YÖK'ün kararı öncesinde Türkiye'de yaptıkları tanıtım çalışmalarında 120 bin öğrenciye ulaştıklarını, bire bir 600 bin adet tanıtım broşürü verildiğini kaydetti. Günsel, ''Kıbrıs tanıtılmıştır.

Türkiye genelinde 16 eğitim fuarına gidilmiş, buralarda sadece üniversitemizin değil bir 'üniversite ülkesi' olan KKTC'nin de tanıtımı yapılmış, 20 Temmuz kararı öncesindeki kayıt koşulları hakkında bilgi verilmiştir'' açıklamasında bulundu.

Tanıtımlarda, ÖSYM sınavında 185 taban puanı alabilen her öğrencinin üniversitelerine veya Kıbrıs'taki herhangi bir üniversiteye kayıt yapabileceğinin özellikle vurgulandığını kaydeden Günsel, ''YÖK'ün, üniversitelerin ve Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı'nın bilgisi dışında aldığı son kararla ilgili olarak bazı soruları sorma ihtiyacı duyduklarını kaydetti ve bu soruları şöyle açıkladı:

-SORULAR-
''Doğrudan ulaştığımız Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı 120 bin aday öğrenci ile medya kanalı ile ulaştığımız adaylara, üniversitemiz, YÖK'ün 20 Temmuz kararını nasıl izah edecektir?

Yükseköğrenimini Kıbrıs'ta yapmak üzere planlarını yapan ve geleceğini bu yönde belirleyen on binlerce Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı gencin 'üniversite eğitimi şansını kaybetmesi' ve gençler ile ailelerinin içerisine düştüğü durum nasıl telafi edilecektir?

Büyüme hızına göre planlanarak 110.000 metrekareye ilave olarak bu yıl 48.000 metrekare kapalı alan inşa eden üniversitemiz milli servet olan bu boş mekanların izahını toplumuna nasıl anlatabilecektir? Yeni döneme programlarını bize göre ayarlayan 165 akademisyene talihsizlikler nasıl anlatılacaktır?

Devlet ve süreçteki hükümet yetkilileri ile Türkiye Cumhuriyeti'nden gelen devlet yetkilileri, 5 üniversitemizin 40 bin öğrenci potansiyeline ulaşmasını sürekli vurgulamış, ülkemizdeki zincirleme sektörler de planlamasını buna göre yapmıştır. Üniversitemize ve üniversitelerimizin öğrenci potansiyeline umut, gönül ve gelecek bağlayan zincirleme sektörlerin içerisine düşeceği durum nasıl telafi edilecektir?

Türkiye Cumhuriyeti-KKTC hükümetleri arasındaki tüm protokollerde de yer alan bir 'üniversite ülkesi' olmamız konumu son kararla birlikte ortadan kalkarken, bunun doğuracağı çok olumsuz koşullar nasıl telafi edilecektir?''

-ÇELİK, KKTC'YE GELİYOR-
Bu arada, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 4 günlük resmi ziyaret amacıyla 5 Ağustos Cuma günü KKTC'ye gelecek. Önceden programlanan ziyaretin YÖK kararıyla ilgili olmadığı belirtildi. Hüseyin Çelik'in KKTC ziyaretinde eğitimle ilgili çeşitli konuların ele alınacağı kaydedildi.

aa

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber