'Doğal afetlerde sosyal medya kullanımı' uyarıları

İstanbul'da meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki depremin ardından sosyal medya hesaplarından gerçek dışı bilgi ve ses kaydı paylaşılmasına ilişkin Sosyal Medya Uzmanı ve Marmara Üniversitesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Murat Kırık DHA'ya değerlendirmelerde bulundu. Doç. Dr. Kırık, "Sosyal medyada belli bir güruh algı yönetimi düzenleyerek vatandaşın panik havasından faydalanıp tabiri caizse bir sosyal medya terörü oluşturmaya çalışıyor." dedi.

Kaynak : DHA
Haber Giriş : 29 Eylül 2019 15:41, Son Güncelleme : 29 Eylül 2019 15:43
'Doğal afetlerde sosyal medya kullanımı' uyarıları

Doç. Dr. Ali Murat Kırık, "Özellikle burada vatandaşlarımızın dikkat etmesi gereken nokta teyit etmedikleri, gerçekliğini bilmedikleri hiçbir görüntüyü paylaşmamaları ve göndermemeleri. Gönderdikleri içerikler bir anda bir algı oluşturuyor ve kötü niyetli olan insanların ekmeğine bal sürüyor. Burada dikkat etmemiz gereken nokta öncelikle devletin resmi kurum ve kuruluşlarından bu bilgilerin mutlak süratle teyit edilmesi ve teyit edilen her içeriğin paylaşılması büyük önem arz ediyor." diye konuştu.

"SES KAYITLARINI CİDDİYE ALIP SOKAKLARDA YATANLARI GÖRDÜK"

Doç. Dr. Ali Murat Kırık, "Çoğumuzun Whatsapp grupları var yani biz iletişimi bilgiyi oradan alabiliyoruz. Deprem de bizim biraz korkularımıza hitap ediyor, bilinç altımıza doğrudan etki ettiği için insanları korkutan her şey aslında bilinç altına doğrudan etki eder. Dolayısıyla sosyal medyada böyle bir haber gördüğünde insanlar dikkat ederseniz hemen sokaklara fırlamaya başladılar hatta gerçekten oradaki ses kayıtlarını ciddiye alıp sokaklarda yatanları da gördük. Hatta bundan sonra da bu tarz ses kayıtları çıkacak ki İstanbul Valiliği bununla ilgili resmi bir açıklama yayınladı. Bununla ilgili bir soruşturma başlatıldığını ifade etti. 2 ses kaydının daha yoğun bir şekilde yayılmasının temel sebebi özellikle Whatsapp gruplarıdır" şeklinde konuştu.

"SOSYAL MEDYADA PAYLAŞILAN HER İÇERİK DOMİNO ETKİSİYLE HIZLI BİR ŞEKİLDE YAYILIYOR"

Sosyal medyadaki her bilginin teyide muhtaç olduğunu da belirten Doç. Dr. Kırık, şöyle konuştu:

"İletişim şebekelerinin çökmesinden sonra, özellikle veri aktarımı devam etti ve insanlar sosyal medyadan bilgileri almaya başladılar. Sosyal medyada paylaşılan her içerik domino etkisiyle bir anda hızlı bir şekilde yayılabiliyor, özellikle viral etki diye tabir ettiğimiz sosyal medyada, Whatsapp gruplarında ve diğer sosyal paylaşım ağlarında herhangi bir içerik hemen insanlar tarafından ilk ben paylaşayım denilerek gönderiliyor. Özellikle burada vatandaşlarımızın dikkat etmesi gereken nokta teyit etmedikleri, gerçekliğini bilmedikleri hiç bir görüntüyü paylaşmamaları ve göndermemeleri. Gönderdikleri içerikler bir anda bir algı oluşturuyor ve kötü niyetli olan insanların ekmeğine bal sürüyor. Burada dikkat etmemiz gereken nokta öncelikle devletin resmi kurum ve kuruluşlarından bu bilgilerin mutlak süratle teyit edilmesi ve teyit edilen her içeriğin paylaşılması büyük önem arz ediyor."

"SOSYAL MEDYADA BELLİ BİR GÜRUH ALGI YÖNETİMİ YAPIYOR"

Doç. Dr. Kırık, şöyle devam etti:

"Bizim için öncelik dijital okur yazarlığındadır. Öncelikli olarak tabii ki devlet kurumlarından gerekli açıklamalar beklensin ama öncelik bizdedir. Bizim doğru birer dijital okur yazar olmamız medyadaki metinlerin ve içeriklerin hangi amaçla paylaşıldığını doğru öğrenebilmek için karşılıklı teyit yoluna gitmemiz gerekiyor. Öğrendiğimiz herhangi bir bilgiyi devlet kurumu ve yayın organlarından karşılaştırmalı ve gerçekten doğruluğunu öğrendikten sonra paylaşmalı. Örneğin, 'Köprünün halatlarında kopmalar meydana geldi', 'Kamu kurumlarında çatlaklar meydana geldi' diye sosyal medyada yalan haber geziniyor. Burada şunu yapmamız gerekiyor; Teyit edilmeli ve görsel olarak karşılaştıklarında bu görselin doğruluğunu teyit etmek için arama motorlarının görsel seçeneğini kullanarak, gördükleri görselleri arama motorunun görseller sekmesinden aratacaklar. En yakın görseller orada sıralanıyor, çekilen fotoğrafın eski ya da yeni tarih olarak net şekilde görebilirler. Görseller montajlı bile olsa arama motorunda karşılarına mutlaka orijinal hali de çıkacaktır. Sosyal medyada belli bir güruh algı yönetimi düzenleyerek vatandaşın panik havasından faydalanıp tabiri caizse bir sosyal medya terörü oluşturmaya çalışıyor. Çünkü artık sosyal medya aracılığıyla herkes bir yurttaş gazeteci durumuna geldi. Yurttaş gazeteciliği noktasında bize düşen görev teyit edilmemiş ya da gerçekten özellikle bu tarz terör eylemlerini, doğal afetlerin olduğu dönemlerde daha sükunetli daha sakin bir şekilde davranmalı var olan panik havasını oldukça tetiklemeden vatandaşlara bilinci aşılayacak türden paylaşımlar yapmak son derece önem arz ediyor."

"SOSYAL MEDYADAKİ SES KAYITLARINA VE FOTOĞRAFLARA O GÜN İNANMADIM"

Sosyal medyayı kullanan bazı İstanbulular da, bu tür bildirimleri inandırıcı bulmadıklarını söylediler. "Biz de her şeyi sosyal medyadan takip ediyoruz" diyen Serkan Koğanaslan "Her şey anlık geliyor bildirimler. Genel olarak da haber ajanslarını takip ederek hareket ediyoruz. Sosyal medyadaki ses kayıtlarına ve fotoğraflara o gün inanmadım" dedi.

"İNANDIRICI BULMADIM"

Sosyal medyayı aktif olarak kullanan Sümeyye Turkaya ise "Whatsappta bazı arkadaş gruplarım var o ses kayıtlarını ben de dinledim, o haberleri ben de gördüm, inandırıcı bulmadım. Daha önce de bu tip haberler yapıldı başka konularla ilgili. Daha sonradan yalan haber olduğu ortaya çıktı. İnternetten baktım, araştırdım doğru mu diye ama zaten mantıklı düşünen biri bu haberlere inanmaz diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Furkan Yürek ise, "Ses kayıtlarını dinledim ve şunu düşündüm, depremden sonra bunları söylüyorlar bunları depremden sonra biliyorlardı da depremden önce neden söylemediler" diyerek ses kayıtlarına inanmadığını belirtti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber