Oyuncaklı ders araçları başarıyı düşürüyor
Çocukların "çağrışım ve benzeşim" kurma yetenekleri, konu ders araç ve gereçlerindeki resimler olunca dezavantaja dönüşüyor. Zaten hayal dünyası çok geniş olan çocuklar çizgi film kahramanlarıyla dersten kopabiliyor.
Uzmanlar, okul araç ve gereçleri üzerindeki çizgi film kahramanları konusunda velileri uyarıyor. Birbirinden renkli ve dikkat çekici şekilde hazırlanan oyuncaklı ders araçlarının derse intibakı engellediği ve başarıyı düşürdüğü belirtiliyor.
Okulların açılmasına az bir süre kala birçok evi alışveriş telaşı sarmış durumda. Yeni eğitim dönemi için gereken kırtasiye malzemeleri ve çantalar alışveriş listesinin ilk sıralarını oluşturuyor. Özellikle okula yeni başlayan öğrenciler için otomobil, motosiklet, bebek ve hayvan figürlü kalemtıraş, Spiderman, Barbie ve Sponge Bob görünümlü matara, kalem ve çantalar alınıyor. Öğretmenler, bu tarz malzemelerin öğrencilerin derslere konsantre olmalarını engellediğini belirterek velileri "oyuncak tarzı" eğitim malzemeleri konusunda uyarıyor.
Eğitimciler, velilerin daha sade ve dikkat dağıtmayan eğitim gereçleri almalarını öneriyor. Öğrencilerin ders esnasında oyuncak görüntülü malzemelerle ilgilendiğini söyleyen 13 yıllık öğretmen Ali Şahin, bu yüzden okula bu tarz malzeme ve gereçler getirmemeleri konusunda öğrenci ve velileri uyarmak zorunda kaldığını ifade ediyor. Derse intibak sıkıntısının beşinci sınıfa kadar yaşandığını belirten 9 yıllık öğretmen Remzi Yavuz da, çocukların televizyonların etkisiyle adeta hayal âleminde yaşadığına dikkat çekiyor.
Öğretmenlerin endişeleri konusunda görüşlerine müracaat ettiğimiz psikolog Orhan Keskin ise çocukluk döneminin tamamının oyunla geçtiğini ifade ederek, çocukların en önemli özelliklerinin çağrışım ve benzeşim kurma yeteneği olduğunu kaydediyor. Bu tür ilgi çekecek ve başka şeyleri çağrıştıracak nesnelerin masaların üzerinde tutulması halinde dikkat dağınıklığı ve derse yoğunlaşamama gibi olayların yaşanabileceğini belirten Keskin, "Öğretmenlerin hassasiyeti bence haklı. Çünkü, çocuk o an çevresiyle ilişkiyi keserek daha önce seyrettiği bir çizgi film veya oynadığı bir oyunla ilgili zihninde bir benzeşim kurar. Bunun üzerine dikkatini tamamen dersten uzaklaştırarak yoğunlaştırdığı şeye kaydırır. Bu da onda oynama isteği doğurabilir. Bu isteklere karşı koyamayınca da dersten tamamen uzaklaşır." şeklinde konuştu.
Bu konuda ailelere önemli görevler düştüğünün altını çizen psikolog Keskin, velilerin kesinlikle sade ve çok fazla albenisi olmayan ders araç ve gereçleri almalarını tavsiye ediyor. Çizgi film kahramanlarının karakterlerinden oluşan oyuncaklar yerine daha basit görünümlü nesnelerin tercih edilmesini öneren Keskin, "Bir ara Pokemon oyuncakları çok fazla revaçtaydı, onları çok fazla seyreden çocuk kendini bir türlü o filmden koparamaz. Zihninde kalan o görüntü yüzünden şimdiki âna odaklanamaz. Alınacak malzeme tam tersine çocuğun dersine yoğunlaşmasını artıracak tarzda olmalıdır. Anne ve babalar, burada çocukların istekleri doğrultusunda değil, çocuk gelişimi doğrultusunda hareket etmelidir." şeklinde konuştu.
Eğitim-Bir-Sen İzmir Şube Başkanı Abdurrahim Şenocak da sınıf ortamının son derece sade olması gerektiğini belirterek, aynı standardın evlerdeki ders çalışma odaları için de geçerli olduğunu söylüyor. İlkokula yeni başlayan birinci sınıf öğrencilerinin alışma döneminde bu konuda çok katı davranılmamasını isteyen Şenocak, onları ısındırma adına bu süreçte biraz daha esnek davranılması gerektiğini; ancak ileriki sınıflarda sadeleşme yönünde tedbirler alınması gerektiğini ifade ediyor.
Ömer Oruç