TSK'nın 'öncü' gücü

2014'ten beri envanterde olan havadan erken ihbar kontrol (HİK) uçakları, harekat alanına F-16'lardan önce giderek elektronik gözlerle bölgeyi tarıyor. HİK'ler öylesine yetenekli ki, 4'ü aynı anda uçtuğu takdirde Türkiye ve sınır ötesindeki 400 km derinliği tamamen görebiliyor.

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 13 Ocak 2020 06:11, Son Güncelleme : 13 Ocak 2020 07:01
TSK'nın 'öncü' gücü

Yeni Şafak, Türk Hava Kuvvetleri'nin gözbebeği Barış Kartalı'na binerek Mehmetçikle beraber terörle mücadele operasyonuna katıldı. F-16'ların havadaki gözü kulağı olan ve aynı anda birden fazla filoyu yönetebilen komuta kontrol uçağı, terörle mücadele harekatlarında yoğun olarak kullanılıyor. Havadan erken ihbar ve kontrol (HİK) uçağı, hava unsurlarının güvenliğini 10 bin metre yüksekten sağlıyor, harekat alanına en erken gidip en son ayrılarak hava sahasında güvenlik açığı bırakmıyor. Kuzey, Güney, Doğu ve Batı adlarındaki 4 adet AWACS uçağı aynı anda havalandıklarında Türk hava sahasında sınırın 400 kilometre ötesinden kontrolü ele alıyor. 14 saatlik en uzun görevini Polonya'da NATO liderlerini koruma görevinde icra eden HİK uçağı, Zeytin Dalı Harekatı'nda iki uçakla Suriye kuzeyi, Fırat'ın batısında kuş uçurmadı.


GÖREVİ ÇOK KRİTİK

Bindiğimiz 'Güney' kodlu HİK uçağının personeli, harekat öncesi hummalı bir hazırlığa girişti. Görev tanımı, meteoroloji durumu, harekat ihtiyaçlarına yönelik bilgiler uçuş öncesi brifingte detaylı olarak ele alındı. Uçağın sistemlerini faal hale getiren görev bilgisayarı için kullanılan disk üzerine gerekli tüm bilgiler yazıldı ve 'uçak başı' yapıldı. Güney, yarım saat süren bir hazırlığın ardından harekat bölgesine havalandı. Bölgeye ulaşılmasıyla uçaktaki tüm radar ve elektronik destek sistemleri aktif hale getirilerek hava sahası tamamen kontrol altına alındı. Yaklaşık 7 saat süren uçuşta yoğunlukla gözetleme görevi icra edildi. Bölgeden alınan bilgiler harekat merkezine aktarıldı. Hava operasyonlarında HİK uçaklarının yanısıra jetler, insansız hava araçları ve tanker uçaklar görev alıyor. Harekatların planlama ve yönetimini ise Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi yapıyor. Türkiye, Barış Kartalı Projesi kapsamında alınan 4 AWACS uçağıyla dünyada bu kabiliyete sahip 3 ülke arasında. Boeing 737-700 tipi ticari uçağa monte edilen yeni nesil radar, elektronik destek, telsiz ve link sistemleri ile görev bilgisayarı sayesinde 'uçan karargaha' dönüşen HİK, bir harekatta göreve herkesten önce başlıyor. HİK, harekat bölgesine yaklaşık 1 saat önceden ulaşarak F-16 ve diğer hava platformlarının bölgeye gelmesi öncesi hava sahasının güvenliğinin kontrolünü sağlıyor. Harekat sırasında ise havadan gelebilecek tehditleri gözetliyor ve yakıt ikmaline gidecek jetlerin taktik kontrolünü sağlıyor; ihtiyaç duyulduğunda da alçak irtifadan uçan F-16'ların veya diğer uçakların telsizlerine otomatik olarak röle yapıp harekat merkezleriyle bağlantılarını sağlıyor, yer radarlarının göremediği kör noktaları görünür kılıyor, yerden havaya füze sistemleri konusunda uyarıyor.

HER BİRİMİN İŞİ AYRI

Uçakta 2'si uçuş, 10'u görev ekibi 12 personel görev yapıyor. Uçaktaki 10 konsolun hepsinin farklı bir sorumluluk sahası var. Harekata katılan uçakların taktik kontrolünden sorumlu olan 'silah konsolu'nda 4 personel görev yapıyor. Uçaklar, gerektiğinde yakıt ikmal bölgelerine yönlendiriliyor ve birebir koordinasyonu sağlanıyor. Yine F-16'ların harekat merkezleriyle kesintisiz muhabere sağlamaları bu personelin sorumluluğunda. Her bir personel aynı anda iki uçağı kontrol edebiliyor. Uçağın 'gözetleme' kademesinde ise bir subay kontrolör ve 3 operatör görev yapıyor. Bu personel, harekat bölgesini tehditlere karşı gözlem altında tutuyor. Uçakta bir personel 'elektronik destek' sisteminden sorumlu. Yerden havaya füze sistemlerinin durumu ve faaliyetlerinin tespitini bu personel yapıyor. Bir subay da görev ekibine komuta ediyor.


Barış Kartalı, genel olarak bir radar uçağı olarak algılansa da bir diğer kritik önemdeki özelliği ise elektronik destek sistemleri. Operasyon bölgesine ilk ulaşan uçak olan HİK, bütün radar ve elektronik sistemlerini açarak, bölgeye gelecek olan jet uçaklarına herhangi bir tehdit olup olmadığını analiz ediyor. HİK Grup Komutanı, bu tespitin hayati önemini yaşanmış bir tecrübeyle anlattı: "Afrin harekatının ilk sortisinde şöyle bir tecrübemiz oldu: Bölgeye ilk giden HİK uçağıydık. Kollarımız ilk taarruza başladığı esnada takip radarını açan bir füze sistemi olduğunu tespit ettik ve bunu normal link üzerinden kriptolu bir şekilde F-16'larımıza göndererek farkında olmalarını sağladık. Gerçekten harekatın gidişatını etkileyebilecek kararlar alabilecek teknolojik donanıma sahip bir platform olduğumuzu orada göstermiş olduk."


HİK uçağı yaklaşık 10 kilometre irtifada görev yapıyor. Bölgede görevli diğer hava unsurlarıyla ve harekat merkezleriyle iletişim halinde olan uçan karargah, yaşanabilecek telsiz zafiyetini ortadan kaldırdığı gibi, güçlü radarlarıyla gözetleme görevini, yerde konuşlu radarlarla müşterek olarak icra ediyor. Yer radarları 10 bin feet ve üzerindeki irtifalardaki hava unsurlarını, HİK uçağı ise 10 bin feet ve altındaki hedefleri tespit ederek harekat merkezlerine aktarıyor. HİK, yüksek irtifada uçmasından dolayı menzili çok fazla ve göremeyeceği 'kör nokta' da yok. Yer radarlarının göremediği vadi içlerini, dağların arka yakalarını görebiliyor. Barış Kartalı'nın Güney uçağı harekat için havalanmadan önce konuştuğumuz Konya 3. Ana Jet Üssü HİK Grup Komutanı, "Barış Kartalı envantere girdiği 2014'ten bu yana yaklaşık 12 bin saat uçuş gerçekleştirdi. Bunun 1500 saatinden fazlası terörle mücadele kapsamında. Buna ilave 700 saate yakın da Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Pençe ile en son katıldığımız Barış Pınarı Harekatıyla birlikte toplamda 2 bin saatten fazla fiilen terörle mücadele harekatında kullanılmış durumda" bilgisini verdi. Komutan, HİK'in en fazla uçağa karargah olarak komuta ettiği harekatları ise şöyle anlatıyor: "En fazla uçakla icra edilen ve bizim de içinde olduğumuz harekatlar; Zeytin Dalı'nın ilk sortisi ile Barış Pınarı'nın ilk sortisi diyebiliriz. Bu harekatlara aynı anda 70'ten fazla uçak katılmıştı."


HİK

Hava Kuvvetleri envanterinde Kuzey, Güney, Doğu ve Batı adlarında 4 HİK uçağı bulunuyor. Bu uçaklar kuzeyde Sinop'tan güneyde Hatay'a, doğuda Iğdır'dan batıda Çanakkale'ye kadar tüm coğrafyada aynı anda havalandığında, Hava Kuvvetleri'nin Türkiye üzerinde göremediği tek nokta kalmadığı gibi, sınırlarımız ötesinde de yaklaşık 400 km derinliğe kadar izleme imkanı sağlıyor. HİK Grup Komutanı, 5. nesil savaş uçaklarının görünmezliğine ilişkin ise şunu söylüyor: "Görünmez demek bu tamamen görünmez anlamına gelmiyor. Görünmez diye nitelendirilen teknolojiler tabii ki görülebilir ancak bu teknolojiye sahip olmayan platformlardan tek farkı daha geç, daha yakın mesafelerden tespit edilebilmesi."

SİSTEMLER YERLİLEŞİYOR
HİK uçağı, silah taşımıyor. Uçak, pasif bir koruma sistemiyle korumalı. Elektronik destek sistemleriyle de HİK uçağına yönelebilecek herhangi bir tehdit, kokpitteki pilotları ikaz eden bir sistemle uyarı veriyor ve uçak uygun manevrayla tehditten uzaklaşabiliyor. HİK uçağında bulunan sistemlerin yerlileştirilmesi konusunda da ciddi çalışmalar var. Uçağın elektronik destek sisteminin yerlileştirilmesine ASELSAN devam ediyor. Uçağın yazılımı da sürekli güncelleniyor. Görev bilgisayarında kullanılan yazılım ilk üretildiği gün birinci versiyondayken şu anda 14. versiyon güncelleme çalışmaları sürüyor. Yazılım, güncellemelerle neredeyse millileştirilmiş durumda.

Atlayan pilotu buluyor
HİK uçağının normal radar kabiliyeti, elektronik destek sistem kabiliyeti, kriptolu link ve muhabere sistemi dışında iki önemli özelliği daha bulunuyor. Bunların biri, otomatik teşhis sistemi. Özellikle NATO kapsamında doğu, orta ve batı Akdeniz görevlerinde kullanılan bu sistem özellikle sivil gemilerin kimliklendirilmesi işine yarıyor. Bu bilgiler Deniz Kuvvetleri'ne doğrudan aktarılıyor. Uçakta 2018 yılından bu yana kullanılan bir diğer özellik ise yeni nesil personel konumlama sistemi. Bu sistem sayesinde, bir harekat bölgesinde herhangi bir pilot atlamak zorunda kalırsa, kurtarma harekatının bir an önce başlatılabilmesi sağlanıyor. Pilot atlama bölgesinde yeni nesil konum belirleme cihazını açıp buradan yayın yapmaya başladığı anda HİK'teki sistem yerini tespit ediyor.

En moderni biziz
Uçağın kaptan pilotu, HİK'lerin kendi alanında NATO'daki en modern uçak olduğunu şu sözlerle vurguluyor: "Suriye'nin kuzeyine gideceksek yaklaşık bir saat-bir saat 45 dakika arasında, batı tarafından en doğuya İran-Irak'a gideceksek 1 saat 45 dakikaya gidebiliyoruz. 27 ton yakıtla 9-10 saat havada kalabiliyoruz. Uçağa yakıt ikmali yapabilme durumumuz da var. Türkiye'de bu görevi yapan bir başka uçak yok. NATO kapsamında kullanılan AWACS uçakları da var ama en modern uçak bizim uçak diyebilirim."

Kıymet Sezer

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber