Öğretim görevlilerinin geliştirme ödeneği mağduriyeti sürüyor!

Bilindiği üzere, 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu'nun 14 üncü maddesinde; "Diğer yükseköğretim kurumlarına göre sosyo-ekonomik açıdan daha az gelişmiş yerlerde öğretim yapan ve/veya yeterli sayıda öğretim elemanı sağlanamayan yükseköğretim kurumları ile bunların bölümlerinde görevli öğretim elemanlarına; almakta oldukları aylık gösterge ve ek gösterge toplamının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu uyarınca belirlenen aylık katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarın beş katına kadar geliştirme ödeneği ödenebilir. Geliştirme ödeneği verilecek yükseköğretim kurumları, ödeneğin verilmesine ilişkin usul ve esaslar ile oran veya miktarları, bu ödenekten yararlanma süresi ile yararlanamayacak olanlar ve diğer hususlar Cumhurbaşkanı Kararı ile tespit edilir. Bu ödenek damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaz" ifadesi yer almaktadır.

Kanun hükmü gereğince; 04 Nisan 2005 tarih ve 2005/8681 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konan Geliştirme Ödeneği Ödenmesine Dair Kararın 4 üncü maddesinde; "Profesör, Doçent, Yardımcı Doçent ve Araştırma Görevlisi dışındaki kadrolara atanmış öğretim elemanlarına, bu Karar hükümlerine göre hesaplanacak geliştirme ödeneği miktarının yarısı ödenir." hükmü bulunmaktadır.

Bu düzenleme çerçevesinde kararın yayımlandığı tarihte geliştirme ödeneğinin tamamının ödenmesinden istisna tutulan unvanlar; ÖĞRETİM GÖREVLİLERİ, uzmanlar, çeviriciler ve eğitim-öğretim planlamacılarıdır. (06 Mart 2018 tarihinde yayımlanan 7100 sayılı Kanunla yapılan düzenleme ile birlikte Uzman, Çevirici ve Eğitim-Öğretim Planlamacısı kadroları kaldırılarak mevcut kişiler Öğretim Görevlisi olarak görevlerine devam etmektedir.)

Bakanlar Kurulu Kararın yayımlandığı tarihten bu yana öğretim görevlisi kadrolarında görev yapan kişilere geliştirme ödeneğinin yarısının ödenmesi konusundaki adaletsizlik çok uzun süredir devam etmektedir. Kararın yürürlüğe girdiği 2005 yılındaki yükseköğretimin yapısı ile günümüz 2020 yılındaki yükseköğretimin mevcut durumu arasında sayısal büyüme başta olmak üzere inanılmaz değişimler olmuştur.

Özellikle 2006 yılından sonra yeni kurulan üniversitelerle birlikte ilçelerdeki ara kademe meslek elemanı yetiştiren meslek yüksekokullarının artması sonucunda bu birimlerde çalışan öğretim görevlisi sayısında önemli değişimler yaşanmaktadır. Bu öğretim görevlilerinin büyük bir çoğunluğu 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununda zikredilen sosyo-ekonomik açıdan daha az gelişmiş yerlerde görev yapmakta ve yeterli sayıda öğretim elemanı bulunmayan ilçelerde çalışmaktadır. Haliyle geliştirme ödeneğinin mezkür kanundaki hükümlere göre en uygun verilmesi gereken kişiler meslek yüksekokullarında görev yapan öğretim görevlileridir. Dolayısıyla, bu durumda olan kişilere geliştirme ödeneğinin yarısının ödenmesi kanunun amacına ve hakkaniyete aykırılık teşkil etmektedir.

Nitekim, 2015 yılında meslek yüksekokulunda öğretim görevlisi olarak görev yapan kişinin Kamu Denetçiliği Kurumuna yapmış olduğu başvurunun incelenmesi sonucunda;

1- 2914 sayılı Kanunda yer alan Yükseköğretim Tazminatı oranı ve Akademik Teşvik Ödeneği oranına bakıldığında öğretim yardımcısı sınıfında bulunan araştırma görevlisi kadrosunun öğretim görevlisi kadrosunun üzerinde bir konumda bulunmadığı, söz konusu geliştirme ödeneğinin dağıtımında öğretim görevlilerinin araştırma görevlilerinden farklı ve altında tutulma gerekçesinin makul ve mantıklı bulunmadığı, geliştirme ödeneği oranının iki kadro arasında farklı uygulanmasının eşitlik ve hakkaniyet ilkesine aykırı olduğu,

2- Kanunun verdiği yetkiye dayanarak belirlenen geliştirme ödeneği oranının eşitlik, hukuki istikrar ve hakkaniyete uygunluk, diğer yönden söz konusu ödeneğin adil dağıtılması hususunda gerekli düzenleme yapılması gerektiği,

Sonucuna varılmıştır.

Alınan bu karar, mevzuat değişikliği hazırlanmak suretiyle mülga Başbakanlığa sunulmak üzere Hazine ve Maliye Bakanlığına gönderilmiş olsa da, aradan geçen üç yılı aşkın süredir hiçbir gelişme olmamıştır.

Bu bağlamda, konunun Kamu Denetçiliği Kurumunun tavsiye kararı ve yükseköğretimin değişen koşulları çerçevesinde yeniden değerlendirilmesi elzem olup, Bakanlar Kurulu Kararının revize edilmesi için konuyu Cumhurbaşkanlığının dikkatine sunuyoruz...

İŞTE KAMU DENETÇİLİĞİ KARARI