EÜ Rektörü Prof. Utaş: Rektörler Komitesi toplantısı sonrasında yapılan açıklama yanlış anlaşıldı

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 01 Ekim 2007 13:42, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Rektörler Komitesi toplantısına katılan Kayseri Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cengiz Utaş, komite toplantısı sonrasında yapılan açıklamaların yanlış anlaşıldığını dile getirdi.

YÖK'ün sivil bir anayasaya karşı olmadığını ifade eden Prof. Dr. Cengiz Utaş, bildirinin iyi okunması durumunda YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'in yeni bir anayasaya karşı olmadığını, sadece hazırlanmasındaki üslubun yanlışlığına dikkat çektiğini belirtti. Prof. Utaş, başörtüsünün kamusal alanda serbest olduğuna anımsatarak, türbanın siyasal simge olarak kullanıldığını, böyle olunca da üniversite içinde öğrenciler arasında sıkıntı oluşturacağı düşüncelerinin öne çıktığını savundu. Utaş, kılık kıyafet serbestliği konulduğu zamanda bir sınırın belirlenmemesinin sıkıntılar doğuracağı düşüncelerinin olduğundan bahsetti.

Ankara'da Rektörler Komitesi toplantısına katıldıktan sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e, Erciyes Üniversitesi olarak 'hayırlı olsun' ziyaretlerinde bulunduklarını anlatan Prof. Dr. Cengiz Utaş, iki saat kadar görüşme yaptıklarını söyledi.

Utaş, bu görüşmenin, Abdullah Gül'ü yakından tanıyan birisi olarak Abdullah Gül ve YÖK arasında gündemde bulunan sivil anayasayla ilgili diyalog sağlanması amacıyla aracı olup olmadığı sorusuna, 'Hayır' cevabını verdi. Ziyaretinde, Erciyes Üniversitesi'ndeki çalışmalar hakkında bilgiler sunduğunu anlatan Utaş, özellikle hayırseverlerin yaptırdığı tamamlanan binalardan, yeni temeli atılacak olan binaların olmasından bahsettiğini söyledi. Prof. Utaş, bu bilgileri Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün sevinçle karşıladığını ifade etti.

Rektörler komitesinde alınan kararlarla ilgili değerlendirme yapan Prof. Dr. Cengiz Utaş, şöyle konuştu; "Teziç, sivil bir anayasaya karşı değil. Bildiri iyi okunursa, diyor ki bir anayasa hazırlanırken, (benim de anladığım bir hadise değil) meclis başkanı, partiler ve belli temsilciler biraraya gelir. Usulü budur deniyor. Her yerde böyle olduğu belirtiliyor. Şimdi burada 'AK Parti Anayasa hazırlamış' deniyor. Burada hazırlanma usulü yanlış olduğu beyan ediliyor. Önümüzde bir referandum var. Bu referanduma kadar durdurulup ondan sonra usulüne uygun olarak hazırlanmasını istiyor. Anayasa nasıl hazırlanır, usulü nedir bunu rektörler bilmez Bize orada ilgili bilim adamlarının, konuya vakıf olanların anlattığı hadisedir. Hepsi farklı yorumlar yapıyor ama Türkiye'de 10-15 veya daha fazla anayasa profesörü var. Onların anlattığı bilgiler doğrultusunda ikna olduğumuz zaman değerlendiriyoruz."

KILIK KIYAFET SERBESTLİĞİNDE REKTÖRLERİN SINIR ENDİŞESİ

'Türban siyasal simge olarak kullanılıyor' düşüncesinin öne çıktığını ifade eden Prof. Dr. Utaş, türban yasağının kaldırılması ile ilgili genel düşüncenin şöyle olduğunu ifade etti: "Siyasal simge olarak kullanıldığı zaman üniversite içinde öğrenciler arasında sıkıntı oluşturuyor. Olay sadece türban olayı da değil. Kılık kıyafet serbestliği koyduğunuz zaman içine sarıklı, peçeli gibi çok değişik kıyafet şekilleri gelebiliyor. Burada bir tanımda yok. Ben gençlik yıllarında 1994 yılında üniversitelerde türban serbestti. Ben tıp fakültesinde öğretim üyesi idim. Mesela peçeli, ellerinde eldivenli, kimliğini tanıyamadığımız öğrenciler vardı. Bunun sınırı yoktu. Bu tür sıkıntılar çıkabilir."

'Sınır mı olması gerekir. Kılık kıyafet serbest olması durumunda rektörlerin sınır endişesi mi var?' yönündeki soruyu değerlendiren Utaş, şu cevabı verdi: "Bilmiyorum. Hukuksal olarak onlar nasıl yapılır bilmiyorum. Zaten kamusal alanda başörtüsü serbesttir. Orduevin de başörtüsü serbest. Türban biraz daha farklıdır. Ben rektörler arasında en genciyim. Bunu yaşayanlar var aramızda. Ama hakikaten kişiler arasında bir sıkıntı var. Örtme veya örtmeme. Buda ayrı bir sorun. Aslında olmaması gereken bir olay ama belki siyasal olarak bir takım kesimler kullanıyor ve öğrencilere o yöne sürüklüyor. Tabi bunların detaylarını incelemek gerekir. Bu konularla ilgili analizler şart. Sıkıntılı bir iştir."

Rektörlerin başörtüsüne karşı olmadıkları gibi bir izlenimin ortaya çıktığının hatırlatılması üzerine Utaş, "Neden karşı olsunlar. İnsanların da hayatında birçok rektörün ailesinde başörtülü insanlar var. Birkaç rektör arkadaşımız bana soruyor. 'Sana sormuyorlar mı? Aileden de başörtülü yok mu? Neden almıyorsunuz? diyorlar. 'Size de sormuyorlar mı?' diye bize söylüyorlar. Biz de 'hayır' diyoruz. Ama burada siyasete çekiliyor olay, sorularla. Bu doğru değil" diye konuştu.

"SİVİL ANAYASA VE KILIK KIYAFET TARTIŞMASINI ABDULLAH BEY ÇÖZER"

Hükümet ile YÖK arasında ve diğer bazı kurumlar arasında sivil anayasayla üniversitelerde kılık kıyafetin serbest edilmesi konusunda yaşanan tartışmaları Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün çözebileceği düşüncesi ön planda.

"Sivil anayasa ve kılık kıyafetin serbest edilme tartışmasını Abdullah Bey çözer" diyen Prof. Utaş, şunları söyledi: "Demokratik süreçte herkes fikrini söyleyebilmelidir. Herkes konuşup doğru bulunur. Tartışmalarda olabilir. Belki tıkanmalarda olacaktır. Ama bu noktada tarafsız makamda bulunan Cumhurbaşkanım Abdullah Gül'ün sorunları çözeceğine inanıyorum. İletişim çok önemlidir. Dünya iletişim çağındadır. Bir öğretim elemanı ile idareci arasında iletişim kopuksa iş yürümez. Bu nedenle iletişim sıkıntısı var. Bunu çözersek. Bunu halledersek sorunu bitecektir. Bir araya gelindiğinde birçok sorun çözülür. İletişim kurma ve samimiyeti noktasında, akademisyen özelliği de bulunan Abdullah Bey'in etkili olacağı kanaatindeyim."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber