Ertuğrul Özkök: İki kez bombalı suikastten kurtuldum

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 18 Haziran 2020 23:37, Son Güncelleme : 18 Haziran 2020 23:41
Ertuğrul Özkök: İki kez bombalı suikastten kurtuldum

Haber Global ekranlarının sevilen programı 'Jülide Ateş'le 40'ın bugünkü konuğu Ertuğrul Özkök oldu.

Özkök, Hürriyet gazetesi genel yayın yönetmenliğinden alınmasından, Silivri davalarına kadar birçok soruya cevap verdi.

Ertuğrul Özkök'ün açıklamalarından satır başları;

İktidarı seviyor musunuz?

İktidarı sevmeyen gazeteci yoktur. Çünkü haberin ana kaynağı iktidardır. Ben iktidarlara yakın bir gazeteci olmayı tercih ederim. Cumhurbaşkanları'nın başbakanların uçağında olmak her zaman avantajdır. Ama yeri geldiğinde de eleştirdim. "Gazeteci muhaliftir" diye bir şey yok. İktidarı desteklemek de iktidara muhalif olmak da şerefli bir iştir.

Sistem karşısında diz çöktünüz mü?

Acaba bugün iktidarın karşısında korkmayan bir gazeteci var mıdır? Ben artık siyasi yazı yazmıyorum. Çünkü siyaset köşe yazarlığı Erdoğan düşmanlığı ile Kılıçdaroğlu düşmanlığı arasında sıkışmış kalmış. Ben bugün daha derin siyaset yazıyorum. Yazıları tarafsız okuyan birileri varsa benim yazdığım yazıları çok rahat görebilirler. Klişeleri yıkmak için geldim buraya ve yıktım. Bazıları için çok kötü oldu bu.

Gazeteciler satın alınabilir mi?

Dünyada satın alınamayacak meslek yoktur. Siyasiler de alınabilir futbolcular da alınabilir. Bunun dünyada örnekleri vardır. Benim itirazım şu iktidar ve muhalefeti desteklemek şerefli bir iştir. Her ikisi de eşit imkanlarda olmalıdır. Yani ben iktidarı ne kadar rahat eleştirebilirsem o kadar rahat destekleyebilmeliyim.

Köşe yazarları vicdanlarını mı kaybetti?

Bence herkes vicdanını kaybetti Türkiye'de ve bu vicdanı tekrar bulamazsak iyi bir yere gidemeyiz. Bence sadece iktidar değil muhalefet de vicdanını kaybetti. Ben köprülerin üzerinden geçtikçe Erdoğan hakkında iyi düşünüyorum. Ama çok eleştirdiğim zamanlar da var. Hep şunu söylüyorum. İnsanların elinden eleştiri hakkını aldığınızda övme hakkını da alıyorsunuz.

Ayasofya ibadete açılmalı mı?

Türkiye buna karar verecek. Ben bu meseleye Ayasofya olarak bakmıyorum. Ben İspanya'ya her gittiğimde oradaki camileri gezerim. Oradaki camilerin bazıları kiliseye çevrildi. Oraya her gittiğimde Hristiyanlar adına üzülüyorum. Orada sana Müslümanların bıraktığı emaneti kutsal emanet olarak koruman daha önemli değil mi? Ayasofya'yı da müze olarak tutun. İki tane övüneceğimiz çok önemli eser var. Birisi Sultanahmet, diğeri Ayasofya. Tam karşıdaki Sultanahmet'le övünmek bize daha büyük gurur getirir diye düşünüyorum. Bu kadar camimiz varken "Hristiyanlığın bir mabedini cami yapacağım" demeyi ben çok anlamıyorum.

"2 KERE BOMBALI SUİKASTTAN KURTULDUM"

Sadece dayak yemedim. İki kere bombalı suikasttan kurtuldum tesadüfen. Hala daha dayak yiyorum. Dayaktan kastım şu; bir sürü hakaret yiyorum. Dünyada 2 meslek var ki bunu herkes onun başındaki insandan daha iyi yapar. Birisi futbol takımını yönetmek öbürü ise gazete yönetmek. Bir manşet atarsınız, "Kaç para aldın da bu manşeti attın?" derler. Bu bir dayak yemektir.

FETÖ'ye yardım ettiniz mi?

Hanefi Avcı'nın kitabı çıktığında bir yazı yazdım. Kitabı okudum. Onu hiç tanımıyordum. O kitap çıktı o zaman hapse attılar onu. O zaman dedim ki Fetullah Gülen'e, "Bakın burada yapılan her şey sizin hesabınıza yazılıyor. Ve bu kitapta yazılanlar bir gün karşınıza iddianame olarak gelecek" dedim. Öyle oldu. O Beşiktaş Adliyesi'nde kendini imparator gibi gören savcıların yatacak yerleri yok. Maalesef. Çünkü kılcal damarlarına kadar girdiler devletin.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber