Danıştay: İdare, yargı kararına uyacak
Danıştay 2. Dairesi, yargı kararlarının uygulanmaması halinde "hukuk devleti" ilkesinden uzaklaşılacağının açık olduğunu, idari yargı yerlerince verilen kararların uygulanıp uygulanmaması konusunda idarenin herhangi bir "takdir yetkisi"ne sahip olmadığına işaret etti.
Eğitim Bilim ve Kültür Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nde değişiklik yapan ve 4 Mart 2006 tarihli Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile ilgili Danıştay 2. Dairesi'nce verilen yürütmenin durdurulması kararının gereğinin yerine getirilmesi ve yürütmesi durdurulan hükümler uyarınca yapılan tüm atama işlemlerinin geri alınması amacıyla yapılan başvurunun reddine ilişkin 16 Mayıs 2007 günlü işlem ile Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü'nün 24 Ağustos 2006 günlü genelgesinin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açtı.
Davayı görüşen Danıştay 2. Dairesi, söz konusu işlemin yürütmesini oy birliğiyle durdurdu, genelgenin yürütmesinin durdurulması istemini ise reddetti.
Dairenin gerekçesinde, Anayasası'nın "Cumhuriyetin nitelikleri" ve "hukuk devleti" konularında düzenlemeler içeren hükümleri anımsatıldı.
Yargı kararlarına uyma ve uygulama zorunluluğunun, şekli uygulama ve uymayı ifade etmediği, içeriğe uygunluk sağlayıcı, bir başka deyişle öze yönelik uygulama ve uymayı içerdiği belirtilen kararda, yargı kararlarının uygulanma ve yargı kararlarına uyma zorunluluğunun, bireylerin hak arama özgürlükleriyle de bire bir bağlantılı olan bir durumu ortaya koyduğuna işaret edildi.
Hak arama özgürlüğüne sahip olan bireylerin, yargı kararlarının uygulanması durumunda, bu özgürlüklerinin varlığını somut biçimde hissetmelerinin mümkün olabileceği ifade edilen kararda, "Yargı kararı ile korunan bir hakkın, hak sahibine teslim edilmesi, 'Hukuk Devleti'nin bir bireyi durumundaki herkes için anlamlı bir ayrıcalıktır" denildi.
Yargı kararların uygulanmasına ilişkin yasal hükümlerin de anımsatıldığı gerekçede,"İdari yargı yerlerince verilen kararların uygulanıp uygulanmaması konusunda idarenin herhangi bir 'takdir yetkisi'ne sahip olmadığı, bu kararların doğruluğunu tartışma ve buna göre uygulama yetkisinin bulunmadığı, idarelerin bu alandaki yetkilerinin, 'bağlı yetki' niteliğinde olduğudur" görüşüne yer verildi.