Milli Piyango'daki cinayet öğretmen eşleri yıktı
Talih kuşunun müdürü makamında öldürüldü
Göksel ÇAĞLAV - Kadir ERCAN / ANKARA
Milli Piyango Genel Müdürü İhya Balak, bir soruşturma dosyası nedeniyle üç yıldır anlaşmazlık yaşadığı, eski başmüfettiş Ahmet Öztürk tarafından makamında iki kurşunla vurulup can verdi..
Milli Piyango İdaresi Genel Müdürü İhya Balak dün sabah makamında kurumun eski başmüfettişi Ahmet Öztürk tarafından vurularak öldürüldü. Balak, başından ve sol omzundan aldığı kurşun yarası sonucu makam koltuğunda can verdi. Genel Müdür İhya Balak, dün saat 09.15'de Balgat'taki makamına geldi. Balak, Genel Müdürlük binasının girişinde güvercinlere yem verdi ve bakıcıya "Onlara iyi bak, onlar bizim simgemiz" dedi. Bu sırada eski başmüfettiş Ahmet Öztürk, Balak'ın 6. katta bulunan makam odasına çıkarak sekreterine, "Emeklilik dilekçesini vereceğim, genel müdür yok mu?" diye sordu. Sekreterin, "Bina içinde" demesi üzerine Öztürk, beklemeye başladı.
BAŞINDAN VE SOL OMZUNDAN
Saat 09.30 sularında makam odasına gelen Balak, sekreterine "Odaya alın. Ancak kapıyı kapatmayın" talimatını verdi. Zanlı Ahmet Öztürk, makam odasına girdikten sonra kapıyı kapatmak istedi. Bunun üzerine Genel Müdür, "Kapı açık kalsın" dedi. Bu sırada içeriden bağrışma sesleri duyuldu. Balak, "Güvenliği çağırın" diye bağırdı. O anda Ahmet Öztürk, yanında getirdiği 7.65 mm.'lik Beretta marka ruhsatlı tabancasıyla Genel Müdür Balak'a ateş açtı. İhya Balak, başına ve sol omzuna isabet eden iki kurşunla makamında hayatını kaybetti.
ÜSTÜNDEN 2 ŞARJÖR ÇIKTI
Balak'ın sekreterinin yardım istemesi üzerine Milli Piyango çalışanları Öztürk'e müdahale etmek istedi. Ancak katil zanlısı "Gelmeyin hepinizi yakarım. Sadece polise teslim olurum" diyerek kapıyı kilitledi. Öztürk daha sonra gelen polislere teslim oldu. Gözaltına alınan Öztürk, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra Cinayet Bürosu ekiplerince sorguya alındı. Polis, Öztürk'ün üzerinde içinde 6'şar mermi olan iki şarjör daha buldu. Öztürk'ün, başmüfettişlikten alınması üzerine bunalıma girdiği ve 12 Kasım'da, psikiyatri kliniğinden 20 günlük istirahat raporu aldığı ortaya çıktı.
PERSONEL LİNÇ ETMEK İSTEDİ
Zanlı Öztürk saat 10.25'de Milli Piyango Binası'nın arka kapısından bir polis minibüsüne bindirilerek hızla Emniyet'e götürülürken kurum personeli, katil zanlısının peşinden koşup linç etmek istedi. Ahmet Öztürk sorgulanmak üzere Ankara Emniyet Müdürlüğü Cinayet Bürosu'na götürüldü. Balak'ın cenazesi kurum binasından çıkarılırken personel gözyaşlarına hâkim olamadı. Öztürk'ün, ilk mülakatında, Balak'ın kendisine hakaret ettiğini öne sürdüğü ve "Haksız şekilde müfettiş kadrosundan uzman kadrosuna alındım. Emeklilik dilekçemi vermek ve silahımı teslim etmek için Genel Müdür'ün yanına gitmiştim. Hakaret edip üzerime doğru yürümeye başlayınca bir anlık gafletle vurdum. İlk duruşmaya kadar konuşmayacağım" dediği öğrenildi. Öztürk tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Katili için 'Deli' demişti
Türkiye'yi sarsan cinayetin ardında, Genel Müdür İhya Balak ile katil zanlısı Başmüfettiş Ahmet Öztürk arasındaki 3 yıllık anlaşmazlık yatıyor. Devletten 30 milyon YTL haksız kazanç elde edildiğine ilişkin iddialara dayanan dosyayla ilgili anlaşmazlık sonucu Öztürk ile husumet yaşayan İhya Balak, katil zanlısı için 2 yıl önce, "Bu adam deli" demişti. Ziraat Bankası müfettişi iken Milli Piyango'da görevlendirilen Öztürk, Mil- Vak'ın 16 yıl boyunca Milli Piyango'nun hesaplarında bulunması gereken paraları kullanarak mensuplarına 30 milyon YTL'lik haksız kazanç sağladığını iddia etti. Öztürk'e göre bu paralar vakıf yöneticisi ve çalışanlarına çeşitli isimler altında dağıtılıyordu.
3 AY GECİKMELİ ÖDEME
Öztürk'ün iddiasına göre, Mil-Vak yöneticileri, aynı zamanda Milli Piyango İdaresi'nin de yöneticisi olarak ikramiyeler düştükten sonra kalan bilet paralarını her ay sonunda kuruma ödemesi gerekirken 3 aya varan gecikmelerle parayı elinde tuttu. Yüksek faiz oranlarıyla aylarca nemalandırılan paralar kuruma gecikmeli ödendi, faizi ise vakfa kaldı. Ahmet Öztürk, bir ilke de imza atarak, Teftiş Kurulu Başkanı Kadir Akmeşe'yi görevden uzaklaştırmaya kalkışmıştı. Milli Piyango İdaresi (MPİ) ise Öztürk hakkında, "haksız suç isnadında bulunmak" iddiasıyla dava açtı. Öztürk, bu davada suçsuz bulundu. SABAH'ın haberi üzerine konu TBMM gündemine de taşınınca Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Öztürk'ün "görev yetki ve sınırlarını aştığını" söylemişti ve Öztürk, müfettişlikten alınarak APK uzmanlığına atanmıştı.
Sanal kumarla savaştı
İhya Balak 1952'de Ankara'da doğdu. 17 Haziran 2003'te Milli Piyango İdaresi'ne genel müdür olan Balak, 31 Aralık 2007'nin yılbaşı büyük ikramiyesini 25 milyon YTL olarak açıklamış, yılbaşı çekilişine dönük, reklamlarda trafik kazalarının işlenmesi için de harekete geçmişti. Balak, "Tanıtım kampanyalarında vatandaşlara trafikte aşırı sürat yapmamaları, emniyet kemeri takmaları gibi kazalara yol açan hareketlerle ilgili uyarılarda bulunmayı düşünüyoruz" demişti. İhya Balak, 4.5 yıllık görevinde özelleştirme kapsamına alınan kurumun yeniden yapılandırılmasının yanı sıra sanal kumara karşı savaş açmıştı. İnternette kumar oynatmanın önüne geçmek için "Sanal Ortamda Talih Oyunları Yönetmeliği" hazırlayan Balak oyun siteleri hakkında da mahkemelere başvurmuştu.
Güvenlik zaafiyeti var mı?
İhya Balak cinayeti akıllara bir güvenlik zaafiyeti olup olmadığı sorusunu da getirdi. Devlet Denetim Elemanları Derneği yetkilileri, müfettişlerin silah taşıma ruhsatları bulunduğunu ancak Öztürk'ün artık müfettiş olmadığı için taşıma değil bulundurma ruhsatına çevrilmesi gerektiğini söyledi. CHP Aydın Milletvekili Özlem Çerçioğlu da, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'a, "Kamu kurumlarında personelin silahını üzerinde taşımasına neden izin verilmektedir" sorusunu yöneltti. Ele geçirilen ruhsatsız silah sayısını da soran Çerçioğlu, "Bakanlık olarak bir genelge yayımlayarak bundan sonra kamu kurumlarında çalışan personelin güvenlik görevlileri hariç silahla girilmemesi konusunda bir yasaklama getirecek misiniz" diye sordu.
Karısı acı haberi evde öğrendi
Piyango İdaresi Genel Müdürü İhya Balak'ın ölümü hem Balak ailesini hem de katil zanlısı Ahmet Öztürk'ün ailesini acıya boğdu. Balak'ın ölümünü emekli Beden Eğitimi öğretmeni olan eşi Necla Balak evinde öğrendi. Acı haberi duyar duymaz dışarıya fırlayan Necla Balak, bir taksiyle olay yerine gitti. Çanakkaleli Balak çiftinin uzun yıllardır Ankara'da oturduğu biri İstanbul diğeri Samsun'da yaşayan iki kızı olduğu öğrenildi. Komşularının çok sıcak ve iyi bir insan olarak tanımladığı Balak'ın ölümü yakınlarını yasa boğdu.
'MAHVOLDUK BİTTİK'
Balak'ın ölümü Öztürk ailesini de yasa boğdu. Telsizler İlköğretim Okulu'nda öğretmen olan Müzeyyen Öztürk her zamanki gibi erkenden okula gelip dersine girdi. 30 yıldır görev yapan Müzeyyen öğretmen öğrencisinden eşinin birini vurduğunu öğrendi. "Mahvolduk, öldük, bittik" çığlıkları atan Müzeyyen öğretmen sık sık "Umarım İhya ölmemiştir" diye yakınındakilerle korkusunu paylaştı.