Kolejlere nasıl öğrenci alınacak?

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 27 Kasım 2007 08:00, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59

Abbas Güçlü'nün yazısı

Milli Eğitim Bakanlığı ile kolejler arasındaki balayı dönemi herhalde sona eriyor. Özel okullar bugüne kadar ne istediyse, Bakan Hüseyin Çelik hiç hayır demedi. Sanki şimdi kolejlere giriş konusunda farklı noktadalar.

Bakan Çelik önceki yıl, kolejlere de artık OKS ve merkezi sistemle öğrenci alınacağını söylemişti.

Ama araya Başbakan Erdoğan girince, kolejler yine bildiğini okumuş ve sistemi altüst etmişlerdi. Anadolu liselerindeki binlerce kontenjan açığının en önemli nedeni de anadolu liseleri ile kolejler kayıt takviminin birbiriyle uyuşmamasıydı.

Çelik'in ısrarıyla sınavlar birleştirilmişti, ama tercih ve kayıtlar ayrı ayrı yapılıyordu.

Şimdi, yeni sınav sisteminde ne olacak? Tek sınav ve tek kayıt sistemine mi geçilecek? Yoksa özel okullar yine farklı arayış içinde mi olacak?

Bu konudaki söylemler çok farklı. Bakan Çelik, yeni sınav sistemini açıklarken, özel okullara da aynı usulle öğrenci alınacağını söylemişti.

Ama belli ki bu özel okulların çok hoşuna gitmedi. Kendi sınavlarını kendilerinin yapmaları gerektiği konusunda görüş alışverişinde bulunmaya başladılar. Bakalım, en son kimin dediği olacak!

Tek tercih şart

Fen ve anadolu liselerine girmek için kapı önlerinde yüz binlerce öğrenci beklerken her yıl ortalama 5 bin kontenjanın açık kalması, biraz da özel okulları doldurma telaşı yüzündendi.

Anadolu liselerinde kayıt dönemi ikiyle sınırlandırılırken, özel okullarda kayıtlar serbest olunca bu güzide okullarda boş sıralar bırakıldı. Hem de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından. Yoksa Galatasaray, İstanbul, Kabataş Lisesi gibi Türkiye'nin en iyi okullarında kontenjan açığı kalır mıydı? Ama kaldı!

Öğrencileri dershaneye bağımlı olmaktan kurtaracak derken çok daha bağımlı hale getiren yeni sınav sisteminin, baştan aşağı tutarsızlıklarla dolu olduğunu daha önce defalarca dile getirmiştik. Ama şimdi bu tutarsızlıklara bir de farklı bir sınav ve farklı bir tercih sistemi eklenirse, öğrenci ve velilerin yaşayacağı karmaşa, onları zıvanadan çıkarmaya yeter de artar.

İşte bu yüzden Bakan Çelik en azından bu konuda tutarlılığını korumalı ve dediğinin arkasında durmalıdır. Yoksa bu yılda binlerce kontenjanın boş kalmasının vicdan azabını çekmeye devam edecektir.

İkinci AKP iktidarında Milli Eğitim Bakanlığı koltuğuna başka bir isim otursaydı, dayatılmaya çalışılan bu sınav sisteminden vazgeçileceği kesindi. Ama Çelik, tükürdüğünü yalamak istemiyor. Büyük bir inatla Seviye Belirleme Sınavı'nı (SBS) uygulamaya koymaya çalışıyor.

Çok büyük yanılgılar, hatalar, öngörüsüzlükler yaşanacak. İleriki yıllarda birçok noktada değişiklik söz konusu olacak.

Ama bunları görmek için ille de uygulamaya konulması gerekmez. Deneme yanılma ile doğruyu bulma yöntemi, ilk çağların öğrenme metodu idi. Oysa şimdi Bilgi Çağı'nı da geride bıraktık, Bilişim Çağı'nı yaşıyoruz.

Bakan Bey'in inat ettiği konulardan biri de el yazısıydı. Acaba sonuçlarını merak edip bu konuda bir araştırma yaptırdı mı? Kimler niye önerdi, sonuçlar nasıl? Eminim, enteresan sonuçlar ortaya çıkacaktır.

Hatadan dönmek de bir erdemdir. Hele hele milyonlarca çocuğun geleceği söz konusu ise. Aslında hangi sınav sistemini uygularsanız uygulayın, öğrencilerin yüzde 90'ı hedefine ulaşamıyor. O halde bu kafa karışıklığı, bu eziyet ve bu zorlama niye?

Özetin özeti: Ne MEB'in ne de özel okulların, öğrenci ve velilerin eziyet çekmesini istediklerini sanmıyorum. Umarım artık orta noktayı bulurlar...

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber